6 bölüm

13.3K 698 23
                                    



Yıl 2016 (günümüz)

Konuşacaklarımız, konuşmaya çaba sarfettiğimiz insanların yanımızda olmaması, yanımda kal dedikten sonra bile gidişleri yıkıyor ya yüreğimizi. Öyle şeyler dönüyorki etrafımızda bu gidişata dur diyememek. Yitiriyordu insana aklı düşünceyi. Güneş peki nasıl yitirmesin, yitirmemiş olması bile mucizeyken.

Elleri kafasında o bazılarının kıymadığı inci taneleri dökülüyordu yanaklarına. Hiç acımadan çekiştirdiği saçların ne günahı vardı peki? Çığlık atarak eline aldığı parfüm şişesini makyaj masasının aynasına fırlattığında tuzla buz olan her ayna kırıntısı gibi paramparça oldu kalbi.
Odanın gürültüyle açıldığını duyduğunda anlık dahi olsa kafasını gelen tarafa çevirmemişti.

- Bebeğim.

Usulca kapandı göz kapakları, nasılki kendi canı yandı yaktı o süzlen herbir damlada Gülru'nun içini. Yutkundu kızının bu kadar dağılmışlığına, kendini kaybedercesine sevgisine cevap olarak yutkundu. Güneş'i en güzel anlayandı aslında Gülru bir zamanlar onunda başından kızı gibi karşılıksız sevgi geçmişti ama bugün bir kez daha şahit olmuştu ki o hiçbir zaman kızı kadar sevmedi. Onu en çok yakanda kızının sevgisine inanmayışıydı. Nasıl böyle bir hataya düştüğünü kendiside bilmiyordu ancak düşmüştü bir kere.

- Özür dilerim.

O an ayakları kenetlendi adım atamadı. Sadece arkası annesine dönük durdu, görmek istemiyordu hiç kimseyi. Bir nebze bile olsa bu durumda olmasına neden olan kişilerdi onlar. Soğuk ve çığlıklarından dolayı kısılmış olan ses tonuyla cevapladı.

- Ne için?

- Yanında olamadığım, teselli edemediğim ve en önemliside aşkına inanmadığım için.

- Neye yarar dediklerin?

- Böyle söyleme bebeğim unutursun....

- Bana artık o cümleyi söyleme. Şükrü'yü sevdiğimi söylediğim günden söylenen o cümleden nefret ediyorum.

Diye annesine dönerek bugüne kadar hiç yapmadığı bir şeyi yaptı. Bağırdı. Öfkeyle, sinirle. Tek elini yumruk yaparak kalbine vurdu. O vurdu Gülru'ya değmiş gibi bedeni en çokta göğsü ağrıdı. Gülrü Güneş'e ağladı, Güneş kaybettiği sevgisine.

- Unutursunuz dediniz hani 19 yaşına geldim tek bir gün bile azalmadı, onu her gördüğümde, düşündüğümde kalbimdeki bu sevda büyümekten başka bir işe yaramadı.

Dizlerinin üstüne kapaklandı saçları önde elleri yanlarında. Darmadumandı. Bir daha asla toparlanmayacaktı ve en çokta buydu acıtan kalbi ondan çoktan gitmişti. Ve onun hayatında kazanan Şükrü kaybedense Güneş'ti.

- Lanetlendim ben bu sevdaya. İşlendi tüm benliğime.

Usulca yaklaştı ona sakin sessiz, küçük adımlarla sonra oda dizleri üzerine çöktü. Bakmaya kıyamadığı kızının halini gördükçe yıkıldı, elinden hiçbir şeyin gelmemesine lanetler okudu. Kıyamadığı saçlarına baktı kızı tarafından acımasızca yolunan saçlarına. Tek damla düştü gözünden, bu hem de geç kalmışlığın feryadıydı. Kızının kafasını yana çevirmesiyle parçalanan kalbinin daha ne kadar yok olacağını bilmiyordu. O bugün kızının acısını anlıyordu, ya Güneş? 19 yıldır bu kalp sancısıyla yaşıyordu. İçi ürperdi biranda kızının geri çevirmelerine aldırmadan sımsıkı sarıldı.

- Yalnız bıraktım ben kızımı ben çok kötü bir anneyim. Affet beni kızım. Sevda görmüş kalbim kızımın sevdasını anlamadığım, değer vermediğim için affet.

Kalbine beni alWhere stories live. Discover now