23 bölüm

9.5K 516 74
                                    



Sustukça üzerine gelirler. Konuştukça, kendini savunmaya geçtikteyse suçluki konuşuyor derler. İşte insanoğlunun en büyük düşmanıda bu değil miydi. O ne der bu ne der diye hayatını kimilerine göreyse yaşamak. Kendini anlatmak bu dünyada çoğuna göre büyük kabahat işlemişsin değerini yansıtır. O yüzden ya susacaksın ya da hakkın olanın arkasından gideceksin.

Peki ya aşkta? Onda nasıl davranılmalı haraket edilmeliydi? Doğruyu kim nasıl bilebilirdi ki. Herkes aşkını kendisine göre yaşarken senin içindekileri kim bilebilirdi.

Ellerini saçlarına götürerek yolarcasına çekiştirmeye başladığında, ne bozulacak saçı umrundaydı ne de etraftaki insanlardan kimininse onu görmesi.

- Kahretsin ben ne yapacağım. Düşün düşün Güneş ne yapacağını düşün.

Bir o yana bir bu yana giderek o dosyaya nasıl ulaşacağına dair fikir üretmeyi çabalıyordu ama şu anda ne aklı bir şeylere çalışır haldeydi, ne de iki üç gün önce düşündüklerini hatırlayacak kadarda beyni durmuş vaziyetteydi. Elinde olan telefonun ekranına göz attığında kalan zamanının 12 dakika olduğunu görmesiyle bedenini panik kaplamıştı. Elinden sadece eve girip Şükrü'nün çalışma odasına ulaşmaktı. Ondan sonrasınında kolay olacağını düşünerek iri adımlarla eve yürümeğe başlamıştı. Tam kapıdan adım atacak eve ulaşacağı an arkasından gelen sesle elleri yaptığı suçu ortaya çıkarır gibi titremeğe başladığında sakin ol sakin ol. Hiç kimse hiçbir şey bilmiyor. Sen sadece sakin ol. Diyerek kendisini toparlamaya çalışarak arkasını döndüğünde gördüğü suretle derince yutkunmak zorunda kalmıştı.

- Nereye küçük hanım?

- Imm şey abi ben şeye gidiyorum.

- Nereye?

Sonunda kafasını toparlayıp gözleri bir iki saniyelik yana kaydığında aklına gelen ilk şeyi elini göstererek

- Nereye gidiyora benziyorum Yiğit.

- Abi.

- Ne?

- Yiğit abi.

- Ha pardon Yiğit abi.

- Görmeyeli konuşman bozulmuş senin Güneş. Gözümden kaçtığını düşünüyorsan seni yanıltacağım.

- Yok abi ben öyle aptallığa düşer miyim hiç?

- Bilmem.

Genç kıza imalı imalı bakışlar atıp arkasını döndüğünde gelen

- Hay ben senin böyle psikopat hallerini...

- Eee ne yaparsınız Güneş hanım?

- Hiç ne yapacağım canım öpüp gözlerimin üzerine koyarım.

Birde yüzüne yalandan gülümsemeği yerleştirip Yiğit'e baktığında genç adam sadece kafasını sağa sola haraket ettirerek arkasını dönüp genç kızdan uzaklaşmıştı.

- Sonunda

Diye dert yakınan genç kız haraketlerini hızlandırıp evin içine girmişti. Merdiven basamaklarını sakin ama biraz hızlı adımlarla tırmanmağa başladığında etrafı kolaçan etmektende geri kalmıyordu. Sonunda istediği odaya adım atıp kapıyı arkasından kapattığında bir süre öylece kalmıştı. Ne yaparsa yapsın düşünmeye ihtiyacı vardı ama her düşündüğü zaman sürecinde de hata yaptığını yüreği daha çok fısıldamağa hatta bağırmağa başlamıştı. Derince of çekip pencere kenarına yaklaştığında o an kopan alkış sesleriyle gözlerini kapatıp tek damla yaşın gözlerinden akıp gitmesine izin vermişti.

Kalbine beni alOù les histoires vivent. Découvrez maintenant