12 bölüm

12.7K 618 18
                                    



Susmak hiç bu kadar can yakmamıştı. Susmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Susmak hiç bu kadar kötü gözükmemişti. Bazen gerçekten susmak gerekir hiç konuşmamak. Dilinden dökülüp dudaklarının arasından çıkan kelimeye mani olmamak işti buda bir insanın kendisine yaptığı en büyük kötülüktü.

İnsan diliyle kendini yüceltirde, yerin dibinede sokar. Bazende hiç unutulmayacağı izler bırakır karşısındakinin beynine, kalbine. Yapma dedikçe yapmak istersin. Hırsını, öfkeni can yakarak çıkmak. İstemediğin, kendinde varolmayan karaktere bürünerek yaparsın. Beyninde sadece bir düşünce dolaşır canım yandı, canları yansın.

Bilmiyorsundur karşındaki cehennem azabı içinde olduğunu. Bilmiyorsundur yaptıklarının nedenini. Bilmiyorsundur senin canının yandığını gördüğünde iki kat canının yandığını.

Gözler kor olur o zaman kulaklar sağır. Duymak, görmek istemezsin. Sadece beynindekilere odaklısındır. Yapma denildikçe daha bir hırs bürür bedenini, daha çok can yakacak neden aramak istersin. Kendinde yanacaksın evet ama değer diyeceksin her defasında. Onların canı yanacaksa varsın benimki biraz daha yansın. Kaç zaman, kaç yıldır yanıyor, varsın biraz daha yansın kabulümdür.

Direksiyon çatlamazsa şimdi bundan sonra hiçbir zaman kırılmazdı. Zaten biraz daha fazla Şükrü öyle sıkarsa elinde kalacaktı. Beyni algılayamıyordu ki genç adamın ne yapsın. Yanında oturan kızın kaç zamandır yaptığı saçmasapan her şeye göz yummuştu, ses etmemişti ama bu kadar ileri gide bileceğine. Yok ya bu kız gerçekten kafayı yemişti yada genç adamın sınırını ölçüyordu. Bunları sadece kendisine olan sevgisinden dolayı olduğunu düşünüyordu. Kızın sevmiyorum değişlerinde hiç mi hiç inanmıyordu. Heleki gözlerinin içine bakmadan sarf esiyorsa hiç inanmazdı.

- Aptallaşma.

- Bana aptal diyemezsin.

- Sende o zaman ağzından çıkan sözlere dikkat et.

- Neye dikkat edecekmişim. Ben gayette ne dediğimin farkındayım.

- Bacakalarından evde avize yerine seni sallandırırım delirtme beni.

- Ay çok komik çokta korktum. Ne zaman evlenip evlenmeyeceğimi sana soracak değilim. Sen bana sordun mu da geçmiş karşıma benim hayatımla ilgili cümleler kurabiliyorsun.

Diye sertçe konuşmuştu. Kurduğu cümleler kimine göre doğruydu ama karşısındaki adama göreyse tümüyle yanlıştan ibaret cümleler ve boşuna sarfedilen kelimeler yığınından başka bir şey değildi. Kendisinin bile anlamadığı anda çenesinde hissettiği baskıyla canı acımıştı. Genç adamında istediği buydu belki canı yanarda kendisine gelir.

Gözlerinin önünde müptelası olduğu gözleri görmesiyle yüreği öyle bir atmaya başlamıştıki o an her şeyden, herkesten vazgeçmeye bile razıydı. Sadece bütün ömrü boyunca böyle durmaya, canı yansın, yaksın hatta ama  böyle olacaksa ne istenirse yapmaya razıydı.

- Beni deli etmek mi amacın? Tebrik ederim öyle bir ediyorsun ki canına zarar gelmesinden korktuğumun şu an canını yakıyorum ve kendimden nasıl nefret ettiğimi bilemezsin.

- Et.

- Ne?

- Nefret et çünkü durmayacağım inan bana durmayacağım. Benim evlenmemden sana ne niye bu kadar kafana takıyorsun. Kimle istersem evlenirim. Kendi kararlarımı verecek yaştayım ben. Elinide çek canımı gerçekten yakıyorsun.

Evet Güneş'in dudakları arasından çıkam her kelimede çenesinde olan baskı bir kat daha fazla sıkılaşmış genç kızın canını çok kötü yakmaya başlamıştı. Eliyle çekmeye çalıştı hatta adama güçsüz yumruk darbelerini indirmeye. Ama adamın millim kıpırdamasına yetmedi. Yetmezdide.

Kalbine beni alDonde viven las historias. Descúbrelo ahora