26 bölüm

9.8K 507 38
                                    


İnsanoğlu öyle bir güce sahiptir ki yapmak isteyipte yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Kimisi bu dünyanın iyiliklerle dolu olmasını ister, kimileriyse daha nasıl berbat, mahvedebilirim diye gece gündüz durmadan çalışır. Ve maalesefte istediğimiz gönlümüzden geçen hiçbir ol diyipte olduramıyoruz.

Yaptıklarımız bazen döner dolaşır boğazımızda dolaşan ipe dönüşür. Bilemediğimiz biranda da intihara sürükler bizi.

Yapmıştı. İsteyerek girdiği yolda hata yaptığını anladığı an geri dönmek istemişti ama her yaptığı yanlışta da karşısına yıkılmaz duvar örmüştü.

Nefesi boğazında düyüm olduda ciğerlerine ulaşamadığı an boğulduğunu sandı. Elinin birini boğazına götürüp masaj yaptığında nefes alışverişini düzenlemek yerine daha bi hızlandırmıştı.

- Sesin gelmiyor küçük hanım.

Diye sinirle konuşan adamı duymak istememişti. Ona sorarsan zatem şimdi buralardan kaçıp gitmek ortalardan kaybolmak istiyordu. Kimseyi ne duymak ne de görmek hiç bir ses dahi işitmek istemiyordu. Bu isteğininde olmayacağını çok geçmeden artık korkunç ses tonuyla konuşan adam hatırlatmıştı.

- Bana cevap ver, sabrımı sınama benim küçük hain.

- Ne_ne istiyorsun.

Kulaklarına dolan iğrenç kahkaha sesiyle midesinin kalktığını sanmıştı. Daha bu adamın sesine bile katlanamıyorken onunla nasıl bir işbirliğine girdiğini anlamıyordu. Geri zekalıydı gerçekten kendisince yaptığı şımarıklıklardan şimdi kendisini zor duruma düşürmüştü.

- Ooo güzel artık benden korkuyorsunda. Gerçekten güzel. Korkuyorsan bu o demektir ki yapacaklarımıda az çok tahmin ediyorsundur.

- Hiç...

- Kes sesini. Senin saçmasapan yapacağın konuşmaları dinlemek istemiyorum. Ama şunu bil senin aklından geçen yapacaklarımı benim yaptıklarımı gördükten sonra nimetten sayacaksın.

Boğazında olan ellerini sertçe gezdirmeye başladığında vücudunda canlanmaya başlıyan korku hissi bedeninde hüküm sürmeye başlamıştı. Yine konuşmadı adamın söyleyeceklerini dinledi zaten başka da elinden hiçbir şey gelmiyordu.

- Şimdi hemen hangi cehennemdeysen yanıma geleceksin. Gelmemek gibi düşünceye kalkma her nerde olursan seni bulmam yarım saatime mail olur ve sende beni şimdiki durumda sinirlendirmek istemezsin değil mi?

- E_evet.

Güçbela dudaklarının arasından çıkan evet sözcüğünü kekelemeden de diyememişti. Allah kahretsin ki korkusunu adama bariz belli ediyordu.

- Sana evimin adresini yolluyorum. Bundan sonraki tek bir yanlışında bu kadar sakin davranmam. Hatta konuşma zahmetine bile girmem direk yaparım.

Son sözlerini söyleyip kapatan adama cevap vermediği, veremediği için kendisini öldürmek istiyordu. Ne vardı korkusunu bu kadar belli edecek. Ard arda direksiyona indirdiği yumruklardan dolayı eli kızarmış hatta acımaya bile başlamıştı. Ama şimdi elinin acısını düşünecek halde değildi. Tutamadığı damlalar gözünden akmaya başladığında ellerini bu seferde saçlarına geçirerek yolarcasına çekmiş ne zamandır tutupta içine attığı haykırışını dışarı salmıştı.

- Ahhhh ahhh. Ben ne yaptım, ben ne yaptım. Allahım ben ne yaptım

Aynı sözleri tekrar edip duruyor ne yapacağına karar veremiyordu. Ellinin tersiyle umursamadan gözlerindeki yaşı sertçe sildiğinde gözü biran az önce olduğu eve takılmıştı. Şükrü'ye söylemeli miydi? Bu sefer onun arkasından iş çevirmeden yapsamıydı?

Kalbine beni alWhere stories live. Discover now