Yeni Oda

3.2K 226 22
                                    

Akşam yemeği için kıyafetimi giyiyordum ki kapı çaldı. Hizmetçim kapıyı açtı. Ariana solgun bir yüzle içeri girdi. Sevinçle boynuna sarıldım. "Ah, hoşgeldin. Birazdan hazır olurum, gel otur."

"Asha, bana yardım etmelisin." dedi gergin bir sesle. Hemen ilgili bir ifade takındım yüzüme. "Sorun ne?"

Ellerime  yapıştı. "Ben o odada kalamam artık."

"Bir şey mi oldu yoksa? Sesini mi duydun?"

İnlercesine başını salladı. "Tanrılara şükürler olsun, hayır. Sadece korkuyorum. Ama kraliçeye ne diyeceğimi bilmiyorum. Odayı değiştirmeme yardım et. Lütfen."

Güven verircesine ellerini sıktım. "O iş bende, sen merak etme. Sana en güzel odayı ayarlayacağım."

"Bu gece geçebilir miyim peki?"

Yeniden aynanın karşısına geçtim. Hizmetçim korsemin kalan iplerini bağlıyordu. "Bu gece taşınamazsın tatlım. Anca nişandan sonra."

Prenses birden hıçkırmaya başladı. "Tanrılar koruyun beni. O zamana kadar kalamam. Başka yolu yok mu?" diyerek yatağa oturdu. Ona yan profilden bir bakış attım. Gerçekten korkmuştu. Buna kalbim dayanamazdı. Zavallı Ari.

"İstersen yeni odana geçene kadar yerlerimizi değiştirelim?"

İnanamaz gibi baktı yüzüme. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu. "E hani sen cesaret edemiyordun oraya gitmeye?"

"Canım Gilda ile yatarım ben. Gilda korkmaz öyle şeylerden. Değil mi Gilda? O bana destek olur. Hem arkadaş için çiğ tavuk yenirmiş. Ben zaten iki yıl kaldım o odada. İki gün mü dayanamayacağım? Değil mi Gilda?"

Gilda hızla başını salladı. "Sizin yanınızdan asla ayrılmam hanımım." diye beni destekledi. Ariana sevinçle atladı. "Benim için katlanır mısın iki güne?"

"Eh, katlanacağız artık." dedim isteksizce. Şükürler olsun ki ben de hizmetçimle yatabilirim dememişti. Prenses tam anlamıyla prensesti.

Kol kola yemeğe inerken ona iyice sokuldum. "Ee, bugün sizi göremedim Erik'le?"

Yine kızardı. "Akşam beni kayalıklara götürecekmiş. Sürpriz dedi."

Kaşlarım çatıldı. Kayalıklar çok güzeldi. Denizin dalgaları kayalara vuruyor, Samanyolu gökyüzünde şık bir gerdanlık gibi ışıldıyordu. "İlahi Erik." diye söylendim.

"Neden öyle dedin?" diye sordu hemen merakla.

"Kayalıklarda iskeletlerden başka bir şey yok ki!"

Ariana'nın benzi yeniden atmıştı. "İskelet mi?"

Kayalıklar güzel manzarasının yanında pek çok ölüme de şahit olmuştu. İntihar eden, idam edilen eskiden kalma pek çok iskelet vardı. Ama kayalıkların en uzak köşesinde kalıyorlardı. Ki bu da önemsiz bir ayrıntıydı benim için. "Galiba senin ürkerek ona sığınmanı istiyor. Sanırım yeni bir öpücüğün peşinde."

Genç kız boynuna kadar kızarmıştı. Yüzündeki öfke çok belli oluyordu. "Bu çok bayağı bir hareket! Erik'ten böyle bir şey beklemezdim!"

İçimi çektim dertlice. "Ah, erkekler tatlım. Ama hiç Erik'e kızma. Suç sende."

"Bende mi?"

"Evet, çok yüz veriyorsun. Biraz uzaklaş. Uzaklaş ki peşinden koşsun. Sürekli elinin altındasın. Kolay lokma olma."

Prensesin yüzünde derin düşünceler oluşmuştu. "Haklısın. Ona gitmek istemediğimi söyleyeceğim. Başım ağrıyor diyeceğim."

Gülümsedim. "Keşke en başında seninle arkadaş olsaydım." dedim sevimli bir gülümseme ile.

Asi Prenses | Andarkan Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin