Şartlar

3K 200 11
                                    

"Benimle dans eder misin?"

Afallayarak uzattığı eline baktım. Benimle dans mı edecekti? Bana kızgın değil miydi yani? Kalbim heyecanla teklerken Erik manalı bir ifadeyle baktı yüzüme.

"Hadi Asha, herkes bizi izliyor." diye mırıldandı yarım ağız. Söyledikleriyle kendime geldim. Doğru ya! Bu gece mutlu aile oyunu oynuyorduk. Erik'in bana kızgın olup olmadığını bilmiyordum.  O sadece gecenin gerektirdiği gibi davranıyordu.

Ne kadar gergin olsam da belli etmemeye çalışarak elini tuttum. Elbisemin eteğine basmamak için bir elimle de eteği tutuyordum. Eliyle belimi sardığında istemeden de olsa titredim. Ürkekçe gözlerine baktım ama o bana bakmıyor, arkamda bir noktaya doğru gülümsüyordu. İstemeyerek arkama baktım. Ariana sevimli bir gülüş ile bizi izliyordu.

"Barıştınız sanırım."dedim yavaşça. Konuşmamla birlikte gözleri gözlerimi buldu. Bakışları Ariana'ya baktığı gibi yumuşak değildi artık. Koyu renkli gözlerinde vahşi ışıklar parlıyordu.

"Aksi mümkün olmazdı zaten."

Kibar gözükse de soğuk tavırları üşümeme neden olmuştu. Yine de geri adım atmadım. "Neler yaptın? Sarayda değilken yani."

"Eski dostlarımla görüştüm."

"Şehir dışında mıydın?"

Sıkılgan bir tavırla içini çekti. "Konuşmak istediğim konular bunlar değil."

"Konuşmak istiyor musun ki?"

Sorumu duymazdan gelerek beni kendi etrafımda bir tur döndürdü. Ardından yine kendisine çekti. Konuşmak istemiyordu farkındaydım ama pes etmedim. "Bana kızgın mısın?"

Düşünceli bir ifadeye büründü."Hepinize kızgınım ama nasıl öğrendiğini merak ediyorum."

Kaşlarımı çattım. Bizimkilere kızmasını anlardım ama ona gerçeği söyledim diye bana neden kızgındı? "Araştırmak yeterli Erik. Çok zor bir şey değildi. Apaçık ortaydı zaten. Sadece sen görmek istemedin. Hala da istemiyorsun. Bunu sana gösterdiğim için de bana kızgınsın. Çünkü sen korkağın tekisin. Hep korkaktın. Hala öylesin. Senin bu korkaklığın yüzünden atışıp duruyoruz zaten. Çünkü ben senin gibi kafamı kuma gömmüyorum. Ben istediğim şey için herşeyi göze alabilirim. Peki ya sen?"

Hızla söylediğim sözler yüzünün bulutlanmasına neden olmuştu. Acıyla gülümsedim öfkeyle kısılan gözlerine inat. Söylediklerim doğruydu hala inkar etmek istiyordu. Dans bittiğinde beni bıraktı. Kararmış yüzüne son bir kez baktım. "Eve dönecek misin? Suçlu olsalar da tek amaçları seni korumaktı. Onlara kızma. Bana olan öfkeni onlardan çıkarma."

Sadece evet der gibi başını salladı. Dudakları sıkılmaktan ince bir çizgi halini almıştı. Yüzüme yeniden sahte mutlu tebessümümü yerleştirdim yerime geçerken.

Eğlence gece yarısına kadar devam etti. Annem ve babam artık odalarına çekilmişlerdi. Cecilia ve Philipp'de ayrılmışlardı. Geriye nedimeler ve saray centilmeleri kalmıştı. Ariana ve Erik'in de ayrıldığını görünce yanağımın içini kemirmeye başladım. Nereye gidiyorlardı acaba?  Ariana'nın odasına mı yoksa Erik'in odasına mı? Sıkıntıyla parmaklarımı masaya vururken James yanıma geldi. "Artık sen de odana git istersen."

Bu bir emirdi. Beni odama götürecek bir yandan da sorguya çekecekti. Sessizce yerimden kalktım ve koluna girdim. Odama doğru yol alırken düşüncelerinin ağırlığı vurmuş gibi kırışıktı alnı. Kaşları çatılıydı.

Kapımın önüne geldiğimizde elimle içeriyi işaret ettim. "Girmez misin?"

Başını sallayarak içeriye girdi. Ben de yorgun bir halde penceremin önündeki koltuğa yığıldım. James araştıran gözlerle odamı incelerken gülümsedim. "Pek büyük değil ama..."

Asi Prenses | Andarkan Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin