Final-1

2.9K 188 51
                                    

Bir gayretle haykırdım. Chris'in gülüşü kulaklarımda yankılandı. "Dur! Yalvarırım dur!" diye haykırdım. "Durdur onları! Her şeyi yaparım. Ne istiyorsan. Durdur onları!"

"Durun!"

Adamlar istemeye istemeye çekildiler. Onu yere çöktürmüşler, başını zorla eğmişlerdi. Bir adam hevesle baltasıyla oynuyordu. "Prensesin teklifi bana cazip geldi." diye güldü Chris. "Sen ne dersin Erik? Sence prensesten ne istemeliyim?"

Erik hırlayarak ayağa kalktı. "Seni öldürmekten kimse beni alıkoyamaz! Asha'ya dokunduğun an ölmüş olursun!"

Sesi, gözleri, duruşu öyle vahşiydi ki ilk defa ondan korktuğumu hissettim. Erik'in savaşçı halini hiç görmemiştim. Her zaman küçümsediğim ve dalga geçtiğim o beceriksiz silahşörle şimdi gördüğüm yırtıcı hayvan arasında dağlar kadar fark vardı. Chris ise her zamanki umursamaz ve alaycı adamdı. Saçlarımdan tutup ayağa kaldırdı titreyen bedenimi. Hıçkırıklarımın arasından nefes almaya çalışırken hançeriyle boynumdan göğsüme doğru bir hat çizdi. Acıyla inlerken kesilen yerlerden ince ince kan sızmaya başlamıştı.

"Bakalım burada neler varmış?" dedi ve geceliğimin göğüs kısmını tuttuğu gibi yırttı. Çığlık atarak ellerimle açılan göğüslerimi kapatmaya çalıştım. Herkes gülüyordu.

"Hayır prenses, hayır. Ne istersem yapacaksın unuttun mu?"

Erik kükreyerek Chris'e saldırdığında en az beş kişi üzerine çullandı. Benimse kafamda küçük bir hesabım vardı. "Durdur onları!" diye bağırdım. "Yapacağım. Erik'ten uzak dursunlar!"

"Ama Erik rahat durmuyor ki." diye dudak büktü Chris.

Erik hırlarken gözlerim gözlerini buldu. "Erik, savaşmaktan vazgeç. Başaramadık."

Erik'in öfkeyle çarpılmış ağzından birkaç küfür duydum. Kulaklarımı ona kapatarak gözlerimle gözlerine yalvardım. Lütfen dur!

"Sıkılmaya başlıyorum." dedi Chris bıkkın bir tonla.

"Pekala. Soyunma mı istiyorsun?" dedim cesur olmaya çalışarak. Chris'in gözleri parladı.

"Erik'in acı çekmesini istiyorum."

Yavaşça geri geri yürüdüm ve yerde duran feneri aldım. Hepsi merakla beni izliyordu. "Tamam. Ama beni çıplak görmeniz için ışığa ihtiyacım var." Feneri havaya kaldırdığım zaman hepsi alayla gülmeye başladı. Sadece Chris'in gözlerinde anlamaya çalışan bir ifade vardı. Erik ise ne yapacağımı anlamıştı.

"Feneri elinden alın."

Chris'in kararlı çıkan sesi adamlarını önce afalattı. "Bir planları var. Alın onu!"

Onlar üzerime yürürken gözlerim Erik'i buldu.Barutların olduğu depoya uzak değildim ve atışlarım her zaman on ikiden olurdu. Feneri salladım ve fırlattım. Merdivenlerin dibine düştü. İçindeki gaz saçıldı ve küçük bir ateş kendini belli etti. Hepsi bir an donup kaldılar. Ateş ilerlerken saniyeler geçiyordu. Chris'in büyüyen gözlerini gördüm en son. Ardından Erik müthiş bir hızla koştu ve üzerime atladı. Geminin köşesine savrulduğum gibi belimden tutup suya attı. Buz gibi suya düştüğüm anda yüzeyde korkunç bir patlama oldu. Su çalkalandı, korkunç bir sesle göğe doğru patladı. Sanki cehennemin kapıları denizin içindeki açılmıştı. Bedenim savrulurken gözlerim kapandı. Zihnim ise çığlık çığlığa bağırıyordu. Erik!

***
İçine düştüğüm karanlıktan beni uyandıran şey sessizlik olmuştu. Öyle derin bir sessizlikti ki bir an hiçbir şey anlamadım. Ben kimdim? Neredeydim? Yaşıyor muydum? Gözlerimi açmadan sessizliği dinledim. Öyle yorgundum ki. Çok geçmedi sesler kulaklarıma oradan da zihnime dolmaya başladı. Zihnimdeki sesler hareket etti ve görüntüler belirmeye başladı. İçimi saran panik duygusuyla hareketlendim. Gözlerimi açamıyordum ama gözyaşlarım durmadan akıyordu. Boğazımda bir yumru vardı, nefes alamıyordum. Göğsümün ortasında atan şey kalbim değil de kocaman bir taş parçasıydı. İnledim.

Asi Prenses | Andarkan Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin