-24- Dönüm Noktası

387 105 44
                                    

     
*Kalbi ne kadar sert çarparsa göğüs kafesine, o kadar güçlü olacaktı sanki.*

🎵Eurielle- Hate me🎵

      İçim. İçimi hissetmiyorum. Yalan olan hayatımın üzerine, inandığım her şeyin yalan olmasının üzerine, tek gerçeğim olabileceğine inandığım insanda yalan oldu. Ona uzak davranıyordum ama, kalbimin bileti de hazırdı kalbine giden yola çıkmak için.  Tam sevinirken düzeliyor diye, şuan, içimde harlanan bir intikam ateşi, hayatımı belirleyecek bir sınav, 'tamam' dememi bekleyen bir aşk, en doğrum olduğunu düşünsem de tamamen hata olan bir insan ve bir kardeş var; elimde avcumda. Kelebeğin kanatları çok ağırlaştı. Kanadımdan atacağım ilk yük, o insan oluyor, sınavda yolcu göründü, sırada intikam var, aşk sırayı bozmassa eğer...

        Birbirine kenetlenen eller önce biraz gevşedi. Derin'in elleri Berk'in  avuçlarına düştü önce ve ardından parmaklarına indi. Parmak uçları hala birbirine değerken yutkundu Derin. Zihnine biraz önce gördüğü fotoğraf saplandı tekrar. Acısı önce kalbine, oradan da parmak uçlarına ulaştı. Birden ellerini çekti Derin Berk'in ellerinden, sandaleyeye oturdu sert bir şekilde.

"Ne oldu Derin? Yanlış hir şey mi yaptım yoksa?"

Derin daha da hızlı nefes almaya başladı. Birden ayaklandı ağzından çıkan hıçkırıkla birlikte. Kapıyı açtı, koşmaya başladı. Daha da hızlı atmaya başladı kalbi.  Kalbi ne kadar sert çarparsa göğüs kafesine, o kadar güçlü olacaktı sanki.

"Kelebek! Kalbin kanatlarında atıyor, yavaşla!"  diye bağırdı Berk koşarak.

Derin dinlemedi, Derin duymadı, duymak istemedi. Yüzüne çarpan soğuk rüzgara inat yüreğindeki ateş iyice alev alıyordu. Koştu, koştu, koştu. Bir taksiye binerken buldu kendini. Dakikalar birbirini kovaladı, taksiden indi. Yolu nasıl tarif ettiğini, nefesini nasıl düzene soktuğunu bilmiyordu.

Etrafına baktı. Gözünden bir damla yaş aktı önce. O bir damla akmayadursun, onun yüzünden diğer damlarda akıp gidiyordu korkusuzca. O ilk damla cesur olmasa, ağlamazdı Derin, o ilk damlayı suçlayarak sinirle yere çöktü.  Karşısındaki manzaraya baktı. "Senin yüzünden!" diye haykırdı. Gözlerini elinin tersiyle sildi. "Senin yüzünden." diye tekrarladı. "Ağlamaktan nefret ediyorum! İlk damla, senden nefret ediyorum.!" 

Durdu. Susarak ağladı bir süre.

Ateşi söndürmek için içine akıtmalıydı göz yaşlarını. O göz yaşlarını içine akıtacaktı ki güçlü kalmayı başarabilsin. Kıpkırmızı kesilmiş burnunu çekti, Arın'la geldiği uçurumda şimdi tek başındaydı. "Ben güçlüyüm." dedi yutkunarak.  "Şimdiye kadar yalnızdım, yalnızlık benim tek gerçeğim. Şimdi, burada kendime söz veriyorum. Bir daha ağlamak yok! Ben güçlüyüm. Ben, Derin Merdümgiriz. Gerekirse suskunluğumla yıkarım karşımdakini, gerekirse öyle bir laf ederimki paramparça olur. Bundan önceki hayatım ve bundan sonraki hayatım çok farklı olacak. Bu gün benim en önemli kararlarımı verdiğim gün. Bu gün benim dönüm noktam. Her şey bu günden itibaren bambaşka olacak. Sana elveda Arın Gürsoy. Kız Kulesi bu masalı tek başına idare edebilir. Kız Kulesi, onu denizin ortasında bırakandan intikamını alacak, artık orada olmak onu mutlu ediyor olsa bile... Hatta sırf bu duruma artık mutlu olduğu için alacak o intikamı. Sana elveda Galata..."

__    🌈    _____

          "Günaydın çocuklar!"
"Saol!"

Edebiyat öğretmeni Seda Hanım, aynı zamanda 12-B'nin sınıf öğretmeni, sınav hakkında öğrencilere sorular soruyordu.

"Çocuklar biliyorsunuz hayatınızın dönüm noktası olacak sınav bir ay sonra.  Kendini hazır hissetmeyen var mı?"

Kimseden ses soluk çıkmamıştı. Dersin yarısı soru cevaplarla geçerken diğer yarısında yazarlar hakkında konuşulmuştu. 
Seda öğretmen Shakespeare' in sözlerinin başını söylemiş; devamını öğrencilerin devam ettirmelerini istemişti. Bir kaç sözden sonra  Derin cevap vermişti sıradakine. Sesi fazla çıkmamıştı ve umursamaz bir tavırla vermişti cevabı

AYNALAR Where stories live. Discover now