33 -Tatil-

205 26 50
                                    

"Ya Derin bunlar bavula sığmıyor!"

Arya'nın yakarışlarına kulak verip yanına gittim ve cebelleştiği bavuluna baktım. Bu kız gerçekten bir şapşaldı. "Arya bavulun içine koymaya çalıştığın makyaj çantası neredeyse bavul kadar. Ayrıca ne diye tüm dolabını dolduruyorsun ki bavula?"

"Abartma Derin tüm dolabımı doldurmadım." Dolabına yaklaştı ve şöyle bir göz gezdirdi. "Ah şey... Kazaklarım hala burada."

Yüzündeki haylaz çocuk ifadesine dayanamayıp bir kahkaha patlattım. "Tamam bak şimdi ben hallediyorum."

Üşenmeyip bavulunu boşalttım ve onu bazı kıyafetlerini almaması konusunda ikna ettim. Makyaj çantasını da kendi bavuluma koyarak bu işi sonlandırdım. İlk kez tatile çıkıyordum fakat hazırlık konusunda oldukça yetenekliydim. Gururla gülümseyip el çırptım. Saniyeler sonra Arya boynuma atladı ve "Gidiyoruz! Birlikte kamp yapacağız Derin!" diye bağırarak sevinç çığlıkları atmaya başladı. Bu kız benin deli yanımdı, onu seviyordum.

Abim ve Arın'ın gelip bizi almalarını beklerken Arya'yla dedikodu yapmayı ne kadar özlediğimi fark ettim. Hem bana vermesi gereken bir hesap vardı.

"Arya'cım bana anlatman gereken şeyler var sanki?" dedim göz kırparak.

Gülümsedi mahçup bir şekilde. "Fena mı görümcem olacaksın."

Bir kahkaha patlatmadan edemedim. İkimizin ilişkisi de devam ederse gerçekten çok güzel olurdu.

"E ne hissediyorsun peki?"

"Çağrı... Beklemediğim bir anda oldu her şey. Ve sevgisine inanıyorum. Bana çok güzel davranıyor, çok düşünceli. Harika bir adam."

"Nerden esti aklınıza birlikte olmak?"

"Dediğimiz gibi mekandan el ele çıkıp koşunca aramızda bir etkileşim oldu. Ellerimi bir daha hiç bırakmak istemediğini söyledi. Kıvanç pislik çıktı ama bir işe yaradı. O an çok şaşırdım ne diyeceğimi de bilemedim ama kalbimin atışları 'hadi bu sarışınla kendine bir şans ver' dercesine atıyordu.

"Ah Arya sana ondan uzak dur demiştim. Ama neyse, en azından görüyorum ki şimdi abim de sen de mutlusunuz."

Korna sesleriyle sohbetimizi kestik ve birbirimize baktık sırıtarak.

"İşte başlıyoruz!"

-----

"Ee sana nasıl sesleneyim? Enişte nasıl? Dostumun pembe arkadaşı da diyebilirim. Eskiden bir öğretmenim sevgililer için pembe arkadaş derdi. Bence yanlış. Birincisi erkekler için pembeyi kullanamayız, ikincisi de aşk hiç pembe bir müessese değil. Kırmızı arkadaş diyebiliriz. Siyah arkadaşta diyebiliriz aslında. Ama pembe diyemeyiz. Mesela lgbt destekçileri ne diyecek? Gökkuşağı arkadaşlık mı? Pembe olmaz... Enişte en iyisi. Ne dersin?"

Arın dikiz aynasından Arya'ya kaşları çatık ve anlamayan bir ifadeyle bakarken ben omzunu okşadım usulca. "Bu gevezeliğini ve heyecanlanınca saçmalamaya başlamanı hemen belli etmeseydin keşke."

Kurduğum cümleyle trip yiyeceğimi biliyordum tabi ki. "Kır sen hevesimi kır. Ne var heyecanlandıysak. O kadar anlattığın adamla tatile çıkıyoruz. Gerçek aşkı canlı canlı göreceğim."

Arın sırıtmaya başladı. "Çok mu anlattı beni?"

Ve evet böyle geveze bir arkadaşınız varsa ağzından bir şeyler kaçırma ihtimali de çok yüksekti.

"Biz kırmızı arkadaşız bence Arya." diyerek araya girdi Çağrı. Haylaz bir çocuk gibiydi. Arya'da biraz utandı ve başını eğdi kızararak. Abim beni durumdan kurtarmıştı.

AYNALAR Where stories live. Discover now