AYNALAR

🦋SEZON FİNALİ/KESİT🦋

Merhaba nerhaba merhabaa!! Baktım ki ben bölüm yazamayacağım e malum okul başlıyor yarın dedim en iyisi sezon finali yapmak🤣

Böylece bölüm de biriktiririm ve bölüm atarken sizleri bekletmem.

Yarıyıl tatiline kadar sezon finali kalsın diyorum umarım bölüm yazdığımda atmadan durabilirim🤣🤣

Buraya gelecek bölümden 540 kelimelik bir kesit bırakıyorum.
Kesitin MAŞALLAH'ı var :D

E hadi biraz heyecanlanın o zaman:)

Buraları özleyeceğim.

Seviyorum♡♡♡♡

_________

"Sen başlı başına bir dünyasın Arın... Gözlerin, o dünyanın en verimli topraklarının sadece bir parçası. Saçların herkesin bakınca huzur bulduğu gökyüzü, ve nice hayallere ev sahipliği yapan yıldızlar, yine saçlarına tutunmuş. Gülünce yanağında oluşan çukur, senin o koca dünyanın merkezi... Sonra, görüp görebileceğim en güzel taşıt ademelmasın; her yutkunuşunda aynı rotayı izleyen... Ve göğsün, dünyana inşa edilmiş en konforlu ev... Ve boynun, toprak rengi gözlerinin verimiyle yetişmiş çiçeklerin kokusuyla oluşmuş sanki... Sen herkesin isteyeceği bir adamsın. Merhametli, yardımsever, kusursuz... Ve ben, Derin'im. Yalnızca Derin. Senin, merhametinle bir nebze daha yaşattığın o kırık kız."

Arın biraz duraksadı. Kaşları çatılmıştı istemsizce. Derin, ona neler söylemişti böyle? Uyanık olduğundan emin değildi, belki de her şey bir rüyaydı. Kız Kulesi'nin, karşısındaki adamın kalbinin ettiği tek sözcükle bile hızlanıyor olmasını fark etmemesi garipti... Yutkundu. Adem elması önce aşşağıya, sonra yukarıya hareket etti usulca. Her zamanki gibi, aynı rotada.

"Sen başlı başına bir dünyasın dedin ya... Ben, senin dünyanım Derin. Sadece sana ait bir dünya. Ben deniz olurum, Kız Kulesi'ni, seni, ağırlamak için. Sonra okyanus olmak istersin sular altında kalır topraklarım senin için... Sonra, bir kuş olmak istersin özgür olmak için, işte o zaman gök yüzü olur saçlarım. Uçuruma gidersin, seyretmek istersin yıldızları, yine saçlarım seninledir. Ben başlı başına bir dünya isem, sen yerleş diye kadın..."

Arın artık ne olacaksa olsun düşüncesiyle tüm hislerini söylerken Derin şaşkınlıktan oracıkta ölebilirdi.

Ah, kurduğu cümlelerle; tüm yaralarımın üzerinde çiçekler açtıran adam...

Arın devam etti ellerini saçlarının içinden hızlı bir hareketle geçirdikten sonra.

"Herkesin isteyeceği bir adam mıyım bilmem ama; herkes beni ukala, kendini beğenmiş herifin teki zannediyor. Çünkü kimseye sana gösterdiğim yönümü göstermedim ben. Çünkü hiç kimsenin yanında kendim olamadım, senin yanında olduğum kadar. Hatta seninleyken daha çok keşfettim kendimi, daha çok ben oldum sanki. Seni merhametimle yaşatmadım ben. Önce kalbimin teklemesine sebep olan gözlerin çıktı karşıma. Sonra zihnimde yankılanıp duran satırların esir aldı beni. Ve son olarak, sen, büsbütün sen... Gülüşünle, bakışınla, kokunla, sesinle her şeyinle, her şeyim oldun Derin."

Arın yavaşça ayağa kalktı. Karnına saplanan ağrıyla iki büklük oldu ve Derin'de panikle kalktı sandalyeden.

"Doktor çağırayım mı? Yat lütfen."

"Hayır." Dedi Arın keskin bir dille. Ve Derin' i karşısına aldı. Derin'se avuç içlerine tırnaklarını geçirerek heyecanını belli etmemeye çalışıyordu.

"Tam karşında, seni ölümün pençesinden kurtaran adam duruyor."

Arın eliyle yavaşça Derin'in çenesini kavradı ve yere eğik olan başını kaldırarak kendisine bakmasını sağladı.

"Tam gözlerimin içine bak." dedi fısıltıyla.

Gri gözler, toprak rengi gözlerle buluştu. Sanki, kadının o sisli havası genç adamın topraklarını örtüyordu usul usul...
Devam etti Arın.

"Ve, gözlerimde yansımasını gördüğün kadını sevgimle yaşattım ben. Ona iyi gelen, benim aşkım. Anlıyorsun değil mi? Onun siyahını bir nebze olsa da renklendirmekti amacım. Sonra dedim ki, bu onu değiştirmek olur. Ve başka bir karar aldım."

Arın yatağın üzerindeki deri ceketin cebinden ufak bir hediye paketi çıkardı ve Derin'e uzattı.

"B-bu nedir?"

"Aç hadi."

Derin hediye paketini açınca bir aynayla karşılaştı. Aynaya baktı, baktı... Arın'ın az önce kurduğu cümleler rüyadaymış gibi hissettiriyordu ona.

"Umarım bu sana senden daha güzel bir hediye alamadım saçmalıklarından değildir. Hem gerek yoktu." Derin heyecanla ne söyleyeceğini bilemezken kurduğu cümlenin sert olduğunu sonradan fark etmişti. Fakat Arın şu an buna takılacak gibi değildi zaten.

"Ben," dedi Arın Derin'in ellerini tutarken. "Siyahını renklendirmekten vaz geçtim. Ve sevdiğim kadın, gökyüzümün bana verdiği yetkiye dayanarak seni gökkuşağının sekizinci rengi ilan ediyorum. Siyah... Artık sen de gökkuşağına aitsin... Peki sen, hiçbir baskı altında kalmadan siyahına beni de katar mısın? Benim olur musun Kız Kulesi? Galata'nın sevgilisi..."

________

Ne düşunuyorsunuz bakalım?:)