Sezon 2, Bölüm 3 - Nefs-ül Zifr

152 5 0
                                    

Araf: Sanem.Bak ben gerçekten seni hatırlamıyorum.Numara falanda yapmıyorum.Biz nasıl tanıştık? Sen kimsin?
Sanem: Peki ya sana Yehuda desem?
Araf: Kim bu Yehuda?
Sanem: A,aaa.Sen cidden uçmuşsun.
Araf: Bana kim olduğumu anlatabilirmisin?
Sanem: Imm, bilemedim ki şimdi.Bu doğru olmayabilir.
Araf: Peki ya kardeşliğin teklifini kabul edeceğimi söylesem?
Sanem: Bak o zaman anlatabilirim işte.
Araf: Tamam, ne anlatırsan anlat teklifi kabul ediyorum.Ama en başından anlatacaksın.
Sanem: Peki canım.Başlıyorum o zaman.
Araf: Gel şöyle oturalım.Öyle başla.
Koltuğa otururlar ve Sanem anlatmaya başlar.
Sanem: Sanırım bundan 4 yıl önceydi.Sen o zaman lise 1 in sonlarındaydın.Çok kötü bir olay yaşadığını söyleyerek bize geldin.
Araf içinden: "Su'yun anlattığına göre, o evdeki yaşadıklarımızdan sonrası olmalı bu"
Sanem: Olayı ben bilmiyorum ama o yaşta olmana rağmen, babam seni bir şekilde kabul etti.
Araf: Baban kim?
Sanem: Kardeşliğimizin lideri.
Araf: Peki bu kardeşliğin amacı nedir?
Sanem: Bir çeşit antik din diyebilirim.
Araf: Peki neden "Özgür"?
Sanem: Çünkü öyleyiz.
Araf: Ne açıdan?
Sanem: Bizim inancımızda imkansız diye bir kavram yoktur.
Araf: Herşey için geçerli mi bu?
Sanem: İsteyen kafasına göre iş yapabilir falan değil tabikide ama en azından kardeşliğimizin dışındaki insanlara istediğin herşeyi yapabilirsin.Tabi buna kardeşliği alet etmeden.
Araf: Peki ben ne için girdim?
Sanem: Sanırım başlarda intikam ve güçlü olabilmek için.
Araf: Peki benim alınmamı sağlayan şey neydi?
Sanem: Babam kardeşliğe derinden bağlıdır.Bir kehanete göre birgün çocuk kapımıza dayanacak ve bizden yardım isteyecek.Bu çocuk kardeşlik için çok önemli işler başaracak.Sende bizim kapımıza dayanan o çocuksun.
Araf: Peki seninle nasıl tanıştık?
Sanem: Ben o zaman 18 yaşındaydım.Liseyi bitirmiştim yani.Aramızda 3-4 yaş fark vardı ama geldiğin günden beri gözlerim sendeydi.Normalde kardeşliğe katılan biri bir üst seviyeye çıkabilmek için yılları verirdi.Ama sanki sen hayatın boyunca bizimleymişsin gibi bir seviye atlaman sadece bir kaç hafta sürüyordu.Çok çabuk öğreniyordun herşeyi.Öyle ki daha katılalı 5 ay olduğunda benim düşüncelerimi okuyabilmiştin.Bizde o sayede tanıştık.
Araf: Ne düşünüyordunki?
Sanem: Sikin içimdeyken aldığım hazzı.
Araf: Pekte iyi şeyler düşünmüyormuşsun.
Sanem: Senin yapabildiklerin yanında hiçbir şey.
Araf: Nasıl yani?
Sanem: Benimle öyle bir sevişiyordunki sana hiçbir zaman doyamadım.24 saat birlikte olsak yinede bana az gelirdi.
Araf: Ne yapıyordum mesela?
Sanem üstündeki elbiseyi çıkarır.Zaten içinde südyen yoktur.Göğsüde dahil olmak üzere üzerindeki bıçak izlerini gösterir.
Araf: Bunları benmi yaptım?
Sanem: Vücuduma bıçak izleri atıp, kanımı emmeyi çok severdin.
Araf: İyide bunu neden yapıyordum?
Sanem: Bilmem.
Araf: Peki hiç karşı çıkmadınmı?
Sanem: Hayır, öyle bir zevk alıyordum ki acıyı hissetmiyordum zaten.
Araf: Sadece vücudunun üst kısmını mı çiziyordum?
Sanem, eteğini ve kilodunuda çıkartır.Amını göstererek: " Burda bıçak izi yok ama, çoğu kez dilin ve sikin içimdeydi."
Araf: Beni azdırmak içinmi yapıyorsun bunu?
Sanem: Sence?
Araf: Yatağa uzan!
Araf, elbiselerini çıkartır.Sanem'in üstüne çıkar.Hiç ön sevişme yapmadan direk amına sertçe girer.Hızlı hızlı git gellere başlar.
Sanem: İşte benim Yehuda'm!
Araf, Yehuda ismini duyunca sinirlenir ve dahada sert sikmeye başlar.
Sanem: Daha önce hiç bu kadar sert olmamıştı!
Araf, Su'ya olan öfkesini düşünür.Sanem'in meme uçlarını koparırcasına sıkar.
Sanem: Daha sert Yehuda'm!
Araf gittikçe sinirlenir.Sanem'i ters çevirip bu kez hiç soluklanmadan götünden sikmeye başlar ve sertçe tokatlar.
Sanem, iyice kendinden geçmiştir.
Araf bu kez ayağa kalkar ve Sanem'i duvara dayayarak tekrar amına girer.İçine ne kadar sert girdikçe Sanem'in sırtıda duvara o kadar sert çarpar.Kemiklerini kırarcasına sert vurur.Araf, sinirlendikçe dahada acımasızlaşır.İçindeki o kötü adam ortaya çıkmıştır sanki.Bu kez Sanem'i tekrar sırt üstü koltuğa yatırır.Önce dudaklarını ısırır.Kanatıncaya kadar ısırıp ısırıp durur.Sonra boynunu emer ve göğüs uçlarını ısırır.Bir yandanda üç parmağıyla amında hızlıca gitgeller yapar.Ardından klitorisini emmeye başlar.Sanem'in iki bacağını kafasının arasından sertçe sıkıştırır.Klitorisini o kadar sert emerki Sanem çığlıklar atmaya başlar.Zevkten neredeyse bayılmak üzeredir artık.Titremeye başlar.Araf birden ağzını çeker ve hiç bekletmeden sertçe sikini sokar.Çıkarır ve tekrar tekrar sertçe sokar.Bir kaç dakika böyle devam eder.Sanem'in nefes alamayacak hale geldiğini görünce daha çok sinirlenir.Amından çıkartır ve ağzına sokar.Nefes almasına izin vermemek için köküne kadar sokar ve eliyle burnunuda tıkar.Bir eliylede boğazını sıkar.Sanem'in yüzü önce kıpkırmızı, sonrada mosmor olur ve yavaşça gözlerinin kapanmaya başladığını farkeden Araf, sikini Sanem'in ağzından çeker ve amına tekrar sertçe sokup içine boşalır.Sanem, güçlükle nefes alır.Resmen ölümden dönmüştür.Araf, koltuğa oturur ve sigarasını yakar.Sanem kendine gelmeye başlar.İlk kurduğu cümle ise: " İçime boşaldığın için teşekkür ederim."
Araf, duymazdan gelir.Sigarasına devam eder.
Sanem: Hiç bu kadar sert olmamıştın.
Araf: Bence ölmediğine şükret.
Sanem: Sana boşalabilmen için gereken hazzı verecekse öldürsende olur.
Araf: Ne yani? Boğazından hiç çıkartmasaydım eğer bana engel olmayacak mıydın?
Sanem: Hayır.Çünkü nerde durman gerektiğini çok iyi biliyorsun.Boğulsam bile sen beni kendime getirirdin.
Araf: Peki ya kafanı kessem?
Sanem: Olsun.Senin için ölürüm.

Fikr-i ÂzapWhere stories live. Discover now