Sezon 3, Bölüm 9 - Su, Artık Berrak Değil

70 2 0
                                    

Ecrin'in ölümünün ardından tam bir yıl geçmiştir.Bir ölümün bu kadar hayatı sarsacağını kimse düşünmemiştir ama durum ortada.
Peki ya Ecrin'i kim öldürdü? Araf, bu sorunun cevabını koskaca bir yıl geçmesine rağmen bulamamıştır.
Su'yun babası hala ortalarda yok.Annesinin Su'ya söylediği iş dolayısıyla bir başka ülkeye gittiği.Su ise bunun gerçek olmadığını bilse bile sorgulamak istemez.
Bir yılın ardından Su, okula döner.Mâlik ile konuşur ve Mâlik ona, bu yıl eğer çalışırsa iki yılın derslerini birden alıp bitirebileceğini söyler.Yani arkadaşlarından geri kalmayacaktır.
Artık tamamen Ecrin'in ölümünün acısını üzerinden atmıştır.Hatta sapsarı saçlarını kısaltır ve parlak maviye boyar.Araf ile de konuşmaya devam eder.Ama artık eskisi gibi yüzü gülen, o tatlı Su yoktur.Daha bir ciddi, kendinden emin Su vardır artık.Tamamen derslerine odaklanır.Okulun ilk gününün sonunda Araf, Su'yu evine davet eder.Su, onun annesini bir yıldır görmediği için bu teklifi kabul eder.
Eve geldiklerinde Rukiye Hanım, Su'nun bu yeni halini görünce şaşırır.Sonra muhabbetin bir yerinde Araf, tuvalete gidince..
Rukiye Hanım: Su, senden bir yıl önce birşey istemiştim.Hatırlıyor musun?
Su: Hayır, annecim.Hatırlayamadım.
Rukiye Hanım: "Soytarının maskesi".
Su: Haa tamam.Hatırladım şimdi.Ama ben o günden beri babamı görmüyorum.Annemin dediğine göre, iş gereği yurtdışındaymış.
Rukiye Hanım: Hmm.Ama bu çok önemliydi.
Su: Eğer dönerse ona iletirim.
Rukiye Hanım: Tamamdır kızım.
Araf, tuvaletten gelir.
Araf: Ee, ne kaynatıyorsunuz bakalım ana kız?
Rukiye Hanım: Sohbet ediyoruz oğlum.Ne olacak başka?
Araf: Öyle olsun bakalım.
Su: Araf, saat geç oldu.Ben artık eve gideyim.Annem merak eder.
Araf: Tamam canım.Ben seni eve kadar bırakayım.
Su: Olmaz.Annem sana hala sinirli biliyorsun.
Araf: Sokağın başına kadar bırakayım bari?
Su: Peki, peki tamam.Hem bak eve geldik.Aklıma birşey geldi sana yolda onu sorarım.
Araf: Tamam, olur.
Rukiye Hanım, Araf ve Su'yu yolcu eder.Su'yun evine doğru yürümeye başlarlar.
Araf: Ee, ne soracaktın?
Su: Aslında birkaç şey soracağım.
Araf: Seni dinliyorum.
Su: O malum gün.Odanda kara kaplı bir defter buldum.
Araf'ın yüzü birden kireç gibi olur ve öksürür.
Araf: Ne defteri?
Su: Saklamana gerek yok Araf.Ben eski Su değilim.İlk sayfasında "Hamarût Birliği" yazıyordu.Neyin nesi o defter?
Araf: Şeeyyy.Sana anlatmalı mıyım bilmiyorum.
Su, gayet ciddi bir tonla: "Dinliyorum."
Araf: Bizim okulumuz bildiğin üzere normal bir okul değil.
Su: Ee, yani?
Araf: Yanisi şu.Orası sadece zekilerin olduğu bir okul değil.Bundan çok daha fazlası.
Su: Nasıl?
Araf: Orası dini bir yer.İçindeki gizli odalarda aklının alamayacağı yerler var.
Su: Ne gibi?
Araf: Mesela bir su var.İçine girdiğinde tüm yaraların ve hastalıklarından kurtuluyorsun.
Su: Hmm.İyiymiş.
Araf: Birde "Fikr-i Âzap" var.
Su: O nedir?
Araf: Orası sana acı veren tüm düşüncelerin açığa çıkarılıp temizlendiği bir yer.Ama sadece kalbi temiz olanlar girebilir.
Su: Saçma.
Araf: Görmeden emin olma bence.
Su: Bir ara götürürsün.
Araf: Tamam canım.
Su: Bir dakika.Yoksa sen "o adamı" oradan mı tanıyorsun?
Araf: Hem evet hem hayır.Yani oranın sayesinde onu tanıyorum.Ama o oraya ait değil.
Su: Nereye ait peki?
Araf: Özgür Kardeşliğe.
Su: Orası da neresi?
Araf: Hamarût iyi, orası da kötü taraf diyebilirim.
Su: Peki Ecrin ile dertleri neymiş?
Araf: Hamarût taki bazı öğrenciler, Hamarût birliğine hizmet etmek için yetiştirilir.Ecrin'i de bizden biri zannetmişler.
Su: Neye dayanarak?
Araf: Bunu duyduğunda ne diyeceğini bilmiyorum ama Ecrin'in öz babası Mâlik.
Su: Ne?
Araf: Mâlik'in seni bu kadar sevmesi de bu yüzden.
Su: Peki ya Mâlik hoca da Hamarût birliğinden mi yani?
Araf: Evet hatta Fikr-i Azap'ın koruyucusu.
Su: Peki bunları bana anlatman yasak değil mi?
Araf: Babanın nereye gittiğini merak ediyorsun değil mi?
Su: Evet de ne alaka o şimdi?
Araf: Sıkı dur o zaman.Baban, Özgür Kardeşliğin lideri.
Su: Ne!
Araf: Aynen öyle.
Su: Demek benimle bu yüzden yakınlaştın öyle mi?
Araf, susar.
Su: Konuşsana!
Araf: Bak, başlarda evet ama.Sonra..
Su: Sus Araf sus.Bende senin beni sevdiğini sanmıştım.
Araf: Ama Su.
Su: Babam şimdi nerde Araf!
Araf: Tutsak.
Su: Nerde!
Araf: Lideri olduğu kardeşlikte.
Su: Madem lider.Nasıl tutsak?
Araf: Onu devirmek isteyen biri var.Onun yüzünden.
Su: Beni yarından itibaren Hamarût Birliği'ne sokuyorsun Araf!
Araf: Tamam ama nasıl?
Su: Aması falan yok!
Araf: Mâlik buna izin vermez.Senin de kızı gibi zarar görmeni istemiyor.
Su: Ben onu ikna ederim.
Araf: Tamam öyleyse.
Su: Babamı kurtaracağım!

Fikr-i ÂzapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin