Sezon 3, Bölüm 12 - Gizli Geçit

51 1 0
                                    

Araf: Benimde seni çizmem gerekiyor.
Su: Tamamen soyunmam!
Araf: Ben yaptıysam sende yapabilirsin.
Su: Sen erkeksin.
Araf: Rahat hissetmen için bir şey söyleyim öyleyse.
Su: Neymiş?
Araf: İleride bu gördüklerimi zaten unutacağım.Ve sen anlatmadıkça hiçbir şey hatırlamayacağım.
Su: Hmm.Öyleyse neden çiziyoruz ki?
Araf: Beyin unutsa bile bilinçaltı unutmaz.
Su: Yani beni hatırlayacaksın?
Araf: Tam olarak hayır.Yani görsel olarak vücudunu hatırlayıp tekrardan resmedebilirim.Ama o vücudun sana ait olduğunu hatırlayamam.
Su: Off Araf.
Araf: Hadi canım.Bak bu gerekli olmasa inan yapmazdım.
Su, ne dese de onu ikna edemeyeceğini anlar.Araf'ın bu kadar kendinden emin konuşması da cabası.
Su, yavaşça üzerindekileri çıkarmaya başlar.Sadece südyen ve kilotla kalır.
Su: Tamam, istediğin oldu.Çiz!
Araf: Tamamen soyunacaksın.
Su: Yapamam Araf.
Araf: Neden?
Su: Çünkü utanıyorum.
Araf: Evli olduğumuzu hayal et.
Su: Ama değiliz.Hem öyle bile olsa yine utanırdım.
Araf: Ben yokmuşum gibi düşün ve çok kirlenmişsin.Duşa girmen gerekiyor.
Su: Off.
Araf: Eğer yaparsan çizim bittikten sonra seni babanla görüştüreceğim.
Su: Caymak yok ama?
Araf: Hem bu çizimlerimizi de yakacağım.
Su, biraz düşünür ve: "Gözlerini kapat.Ben aç diyince aç."
Araf, gözlerini kapatır.Bir süre sonra Su: " Açabilirsin."
Araf, gözlerini açar.Su, südyenini ve kilodunu çıkarmıştır fakat bir eliyle göğüslerini diğer eliyle amını kapatır.
Araf: Ellerin?
Su: Böyle çiziver.
Araf: Zaten çıplaksın Su.Ellerini bırak hadi.
Su: Off.Peki tamam.
Su, ellerini indirir.Artık çırılçıplak Araf'ın karşısındadır.Araf, bir süre Su'nun vücudunda gözlerini gezdirir.
Su: Çizsene!
Araf: Çok güzelsin.
Su, yine utanır ve " Yaa bak çizeceksen çiz.Yoksa giyineceğim."
Araf: Peki, peki tamam.
Araf, Su'nun vücudunu tüm detaylarıyla çizer ve ikisi de giyinirler.
Araf, çizdikleri kağıtları alır ve ikisini de yakar.
Araf: Şimdi babanın yanına gidebiliriz.
Su, verdiği sözü tuttuğu için Araf'ı yanağından öper.
Araf: Asıl teşekkürü sonra yaparsın.Geç olmadan gidelim.
Su, başıyla onaylar ve yola çıkarlar.

Yol boyunca Su, Araf'a hiçbir şey sormaz.Aklında sadece babasını görme umudu vardır.30 dakika önce tüm vücudunu sergilemesi, hatta resmini çizdirmesi.. Başka bir zaman, başka bir adam olsa bunu asla yaptırmazdı.Hatta bunu yaptırdığını şuan aklına getirse belki de Araf'ın yanında durmaya bile utanırdı.Sürekli onu çıplak hayal edeceğinden bu fikir ondan uzak tutardı.Fakat şimdi babasını görecek.Ona doya doya sarılacak.İşte bu düşünce ona yeter.Bir kız çocuğu için baba faktörü her şeyden önemlidir.Araf'ın onu öldürecek olmasına kısmende olsa ses çıkartmadı fakat şimdi onu gördükten sonra ona sarıldıktan sonra bu kısmen verilen iznin asla gerçekleşmesine izin vermeyeceğine emindir.
Dakikalar sonra Su ve Araf, Özgür Kardeşliğin gizli geçidine ulaşırlar.Su, buranın normal bir kapı olmadığını farkedip: "Giriş kapısı burası mı?"
Araf: Ön kapıdan soksaydım seni istersen.Hem belki kırmızı halı falan sererlerdi.Sonuçta buranın en gizli odasında mahkum tutulan bir adamın kızı teşrif ediyor."
Su: Sanada soru sorulmuyor.
Araf: Tabiki de gizli geçitten gireceğiz.Zaten farkedilmeden seni babanın yanına getirmem tam bir hayal ya neyse.
Su: Bana söz verdin Araf.
Araf: Bu yüzden burdayız.
Su: Ben bilmem.Öyle yada böyle sözünü tutacaksın.
Araf: Yakalanırsak eğer ikimizide öldürürler biliyorsun değil mi?
Su: Onu söz vermeden önce düşünecektin.
Araf: Başka türlü dediğimi yapmaya niyetin yoktu.
Su: Sende beni nasıl kandıracağını iyi biliyorsun.
Araf: O kadar da olsun.
Su: Neyse.Hadi aç kapıyı da gidelim.
Araf, cebinden bir yüzük çıkartır ve kapının kilidine yerleştirir.
Yüzük, göz alıcı yeşil bir renkte parlar ve kapı açılır.İçeriye girdiklerinde Su: " O yüzükte neyin nesi?"
Araf: Bilmemen gereken bir şey.Hem boşver şimdi.Sessiz olmalıyız.
Su: Tamam ama sonra bana anlatacaksın.
Araf, kısık sesle: "Sessiz ol."
Su, yüzüğün gizemini çok merak eder.Fakat şimdi sessiz olması gerekiyor.Hele bir burdan çıksınlar bir şekilde Araf'a anlattıracağını düşünür.
Geçitten sessizce yürürken Araf bir anda durur ve Su'ya eliyle sessiz olmasını işaret ederek, kısık sesle: "Biri bizi izliyor."
Su, korkmaya başlar.
Araf, Su'yun elinden tutar ve yavaş adımlarla yürümeye devam eder.Geçidin sonuna gelirler.Araf, Hannas'ın tutsak olduğu odanın duvarına doğru yüzüğü tutar ve içeriyi gösteren bir saydamlık oluşur.Fakat bunu yüzüğü elinden tutan kişi hariç kimse göremeyeceği için içerideki nöbetçiler Araf ve Su'yu göremez.
Araf, kısık sesle: " İçeride iki nöbetçi var.Biraz bekle."
Su, başıyla onaylar.
Araf, yüzüğe doğru Su'yun anlamayacağı bir dilde bir şeyler söyler ve odanın duvarında bir geçit oluşur.Nöbetçilerde uykuya dalar.
Araf: Gir içeriye.Ama fazla vaktin yok.Beş dakika sonra burdan seni geri almaya geleceğim.
Su: Sen nereye gidiyorsun ki?
Araf: Bizi izleyenin kim olduğunu öğrenmeye.
Su: Peki tamam.
Araf: Eğer gelemezsem diye geçidin kapısından sadece senin geçmen için birşey yapacağım.Beş dakika sonra, ben olsamda olmasam da buradan doğru Hamarût'a gitmeni istiyorum.
Su, biraz duraklayıp: "Araf."
Araf: Efendim.
Su, sanki onu son görüşü olacak gibi: "Seni seviyorum."
Araf, tebessüm eder ve gider.
Ve Su, duvarda açılan geçitten içeriye girer...

Fikr-i ÂzapWhere stories live. Discover now