Sezon 3, Bölüm 6 - Bitmeyen Sırlar

70 3 0
                                    

Su, sessiz konuşsa da Araf onu duymuştur.
Araf: O adam derken?
Su: Boşver.
Araf: Anlat Su.Belki sana yardım edebilirim.
Su, Araf'ın da başının belaya girmesini istemez.Ama önce babası, sonra Ecrin, hatta belki de annesi.Herkes ortadan kayboldu ve kimsesi kalmadı.Bunlar aklına gelince ağlamaya başlar.
Araf, ona sarılır.
Araf: Ağlama canım.Bulucaz arkadaşını.
Şu ağlayarak devam eder: "Sadece o değilki.Annem ve babamda ortalarda yok.Çok korkuyorum ben Araf."
Araf, Su'nun saçlarından okşar.
Araf: Korkma birtanem ben yanındayım.
Su: Teşekkür ederim.
Araf: Şimdi sil gözyaşlarını da anlat bana ne oldu da herkes ortadan kayboldu.
Su, o çocuksu tatlılıkla ve kelimeleri yuta yuta anlatmaya başlar.
Su: Dün sizin evden gittikten sonra eve gittim ve annem, babamın eve gelmediğini ve onu aramaya çıktığını söyledi ve gitti.Ben de evde canım sıkılmasın diye Ecrin'i aradım, geldi.Biraz sohbet ettik sonra evine gitti.Ben de odama çıkmıştım.Sonra biri evin kapısını kırarcasına çaldı.Aşağı indiğimde aç kapıyı diye bağırıyordu.Çok korktum.Evde olmadığımı anlarsa belki gider diye düşündüm.Açmazsan kapıyı kırıcam diyince yukarı çıkıp dolabıma saklandım.Sonra adam kapıyı kırdı.Alt katı aradıktan sonra benim odama da geldi.Sonra neden bilmiyorum ama "Ecrin" diye seslendi.Yani onu arıyormuş.Neden bizim evde aradığını da bilmiyorum ama derdi onunlaydı.Tam saklandığım dolabı açacaktı ki annem aşağıdan seslendi bana.Adamda camdan atlayıp kaçtı.
Araf: Peki adamı görmedin mi?
Su: Yüzünü görmedim.Ama siyah kundurası ve kumaş pantolonu vardı.
Araf, gözlerini keskinleştirir.
Araf: Siyah kundura ve deri ceket öyle mi?
Su: Evet ne oldu ki? Yoksa onu tanıyor musun?
Araf: Bizim eve git ve sakın dışarıya çıkma Su.Anneme de söyle kapıları kitlesin.
Su: Sen nereye gidiyorsun?
Araf: Ecrin'i bulmamı istemiyor musun?
Su: Evette nereye gittiğini söylemeyecek misin?
Araf: Bunun için zamanımız yok.Hadi sen annemin yanına git Su.Güvende olduğunu bilmem lazım.
Su: Tamam ama seni de kaybetmek istemiyorum.(üzgün surat ifadesiyle)
Araf, Su'ya sarılır ve onu yanağından öperek: "Beni asla kaybetmeyeceksin prenses" der ve hızlıca yoluna koyulur.
Su, Araf'a bakarken onu ne kadar sevdiğini düşünür ve onun öptüğü yanağına elini sürer.
Araf, hızlıca adımlarına devam eder, Su da Araf'ın evine doğru yürür.
Yol boyunca Araf'ın o öpücüğünü düşünür.Ama ara ara aklına Ecrin geldikçe bu düşüncelerden uzaklaşmak ister.Sevdiği çocuk mu yoksa en yakın arkadaşı mı? Er yada geç bir seçim yapmak zorunda olduğunun farkındadır.
Dakikalar sonra Araf'ın evine varır.Kapıyı çalar.
Rukiye Hanım içeriden seslenir.
Rukiye Hanım: Yemek yapıyorum Araf, kapı açık gir içeri.
Su, kapıyı açar ve mutfağa geçer.
Su: Ben geldim.
Rukiye Hanım, Su'yu görünce çok sevinir.Ama yüzünün asık olduğunu görünce sorar.
Rukiye Hanım: Hoşgeldin kızım da.Yüzün neden asık senin?
Su: Hiiç.
Rukiye Hanım: Kim üzdü benim kızımı? Yoksa Araf mı birşey dedi sana?
Su: Yok yok.O bir şey demedi.
Rukiye Hanım: Ne oldu peki anlatsana.
Su: Anlatırım ama şuan çok yorgunum ve açım.
Rukiye Hanım: Tamam kızım kıyamam ki ben sana.Dur iki dakika atıştıracak bir şeyler hazırlayım sana.Sen otur dinlen.
Su, tatlı bir tebessümle: "Tamam Rukiye anne."
Rukiye Hanım: Oyy, anne mi dedin sen bana.Gel bakalım sen böyle.
Rukiye Hanım, Su'yu kucaklar.
Rukiye Hanım: Ben senin yanındayım tatlım kimse sana zarar veremez tamam mı?
Su: Tamam ama nefes alamıyorum.
Rukiye Hanım, biraz fazla sıktığının farkına varır.Onu bırakır ve : "Hadi sen geç otur ben hemen hazırlıyorum sana bir şeyler."
Su, masaya geçer.Rukiye Hanım bir sandviç hazırlar ve yanında portakal suyuda alıp Su'ya verir.Su, yemeğini yedikten sonra başına gelenleri Rukiye Hanım'a anlatır.
Rukiye Hanım: Araf'ın nereye gittiğini görmedin mi?
Su: Hayır.Yani o yoldan her yere sapabilir.İlerisi ana caddeydi.
Rukiye Hanım, Araf'ın nereye gidebileceğini düşünmeye başlar.Ama aklına hiçbir yer gelmez.
Rukiye Hanım: En iyisi onu aramaya çıkayım.
Su: Ama Araf burada kalmamızı söyledi.Hem beni yalnız mı bırakacaksınız?
Rukiye Hanım, Su'nun o küçük bir kız çocuğu gibi bakışlarına kıyamaz.
Rukiye Hanım: Tamam birtanem.Bir yere gitmiyorum.Hem sen yorgun değil miydin? Hadi çık yukarı Araf'ın odasında uyu.Ben buradayım korkma.
Su: Teşekkür ederim annecim.
Rukiye Hanım: Keşke öz annen olsaydım.( iç geçirerek )
Su: Olsun.Sizde benim ikinci annem olursunuz.
Rukiye Hanım: Olurum tabi.(tebessümle) Hadi sen çık yukarı uyu.Yoksa bu tatlılığın yüzünden her yerini mıncırıcam senin.
Su: Ben hemen çıkıyorum o zaman.
Rukiye Hanım gülümser.Su, Araf'ın odasına çıkar.Üzerinde hala okul üniforması vardır.Ve yanında kıyafetleri de yok.Ama Su, kıyafetle uyumaktan nefret eder.Üzerindekileri çıkarıp Araf'ın dolabını açar ve onun pijamalarına bakar.Kıyafetleri kurcalarken, bir defter bulur.Kara kaplı, etiketsiz bir defter.Pijama aradığını çoktan unutmuştur.Kilodu ve südyeni ile yatağa geçer.Yorganı üstüne çekip defterin içinde yazanları okumaya başlar.İlk sayfada kocaman bir başlık: "Hamarût Birliği".

Fikr-i ÂzapWhere stories live. Discover now