Fikr-i Âzap

Sezon 2, Bölüm 7 - Yaşasın Yehuda!

Araf'ın ağlamaktan gözleri morarmıştır.Beyni ve ruhu bu iğrençlik içinde nefes alamayacak duruma gelir.
Sanem: Seçimini yaptın mı?
Araf: Delirmek üzereyim!
Sanem: Son beş dakikan.
Araf, bu çıkmazdan kurtulabilmenin yolunu arar ama yoktur.Ne yaparsa yapsın işin sonucu ona acıdan başka birşey vermeyecek.Aklına, düne kadar hatırlayamadığı hatıraları gelir.
Araf: Hatırlıyormusun Sanem, birgün Adom seni eğitebilmek için çeşitli sınavlara sokmuştu.En son sınavın; 18 yaşlarında, doğuştan kör bir kıza en ağır işkenceleri yapıp yavaşça ölmesini sağlamaktı.
Sanem: Sen, hatırlıyorsun?
Araf: Evet.Sen bunu yapamayacağını söylüyordun Adom'a.Oda sana, sen benim kızımsın! Herşeyi yapabilirsin diyordu.Tabi o zamanlar benim içim; intikam ve kanla kaplıydı.Babana çaktırmadan, o kıza en ağır işkenceleri senin yerine ben yapmıştım.Günlerce acıdan haykırdı.Onu kimsenin duymadığını bile bile yardım istedi.Sen bana gelip, buna artık daha fazla dayanamadığını ve kızı öldürmemi istediğini söylemiştin.O zamanlar sen iyi ben kötüydüm.Ne yaparsan yap seni koruyup kollardım.
Sanem: Tıpkı bir kardeş gibi.
Araf: Benimle ilk sevişmende bile, sırf sen mutlu ol diye müsade etmiştim.Sana hiçbir zaman aşık olmadım.En ufak bir sevgililik hissi beslemedim.Keşke en başından kardeş olduğumuzu bilseydim.
Sanem: Ben en başından beri biliyordum.
Araf: Neden beni uyarmadın abla?
Sanem: Çünkü sana aşık oldum Araf.Zaten başkada bir seçeneğim yoktu ki.Ya seninle yada babamla evlenmek zorundaydım.Bende sana aşık olmayı seçtim.
Araf: Senin yerinde olsaydım.Muhtemelen çoktan intihar etmiştim.
Sanem: Çok düşündüm.Ama seni herşeyden çok seviyorum.
Araf: Keşke gerçekten ablam olarak kalsaydın.
Sanem: Bize öğrettiklerini unuttunmu? En büyük cinsel haz kan bağı en yakın olandan gelir.
Araf: Nefsin için öyle.
Sanem: Nefsmi? Bu bizim öğretilerimize ters.
Araf: Bir yer var.Oraya Nefs-i Azap diyorlar.Herşeyin başladığı yer.Yalnızca kalbi saf olanların girebildiği bir yer.
Sanem: Hayalgücün baya iyiymiş.
Araf: Su...
Sanem: Kararını ver artık!
Araf: Sana bir söz vermiştim abla.Ne olursa olsun Kardeşliğe gelicektim seninle.Sözümü tutma vaktim geldi.
Sanem: Beni seçeceğini biliyordum sevgilim.
Araf: Tek bir şartım var.
Sanem: Nedir o?
Araf: Kardeşlikten hiç kimse Su'ya zarar vermeyecek.Eğer onun teninin tek zerresine zarar gelirse, işte o zaman benden korkun!
Sanem: Sen beni seçtin ya, Su umrumda bile değil.Hadi gidelim.

Hamarût Birliği:
Su, ağlamaktan bithap düşmüştür.Bir yandan Araf'a olan aşkını düşünür.Bir yandanda onu aldattığını hemde öz kardeşiyle!
Mâlik: Efendim, kaç gündür yemek yemiyorsunuz.Su içmiyorsunuz.Uyumuyorsunuz.Başınıza birşey gelmesinden korkuyorum.
Su: Beni yalnız bırak Mâlik.
Su, ağlamaya devam eder.

Özgür Kardeşlik:

Adom Katmon: Evine hoşgeldin Yehuda!
Tüm kardeşler: Yaşasın Yehuda! Yaşasın Özgür Kardeşlik!
Araf: Hoşbulduk baba.
Kardeşler şaşkına döner."Baba mı? O Adom'a babamı dedi?" Sesler yükselir.
Adom Katmon: Evet, kardeşlerim! Yehuda benim öz oğlumdur.Yıllar önce kardeşliğimizin bir üyesi olan öz kardeşim Lilith'in oğludur.O bize ihanet etmeden önce bir gece onu becermiştim.Hamile olduğunu bilmiyordum.Ama Yehuda bize ilk geldiğinde onun oğlum olduğunu anlamıştım.Kehanette bunu bize gösterdiki; Yehuda ile ablası Sanem, kutlu günümüzde birlikte olacaklar.Ve bizlerin tanrısını dünyaya getirecekler!
Kardeşler: Yaşasın Yehuda! Yaşasın Özgür Kardeşlik!
Araf, Sanem'in kulağına: "Kutlu günmü? Ne zaman olacak bu?"
Sanem: 6 ay sonra.Kardeşliğimizin kutsal yılında.
Araf: Kutsal yılmı? 666.yıldönümünü diyorsun?
Sanem: Evet tatlım.
Araf, eskiden öğrendiği kehanetleri hatırlar.Buna göre: Kardeşliğin 666.yıldönümünde hamile kalacak soylu kadın ve öz kardeşi olan eşinden dünyaya gelecek çocuk, kardeşliğin tanrısı olacaktır.O zamanlar bunun kendisi olacağına ihtimal bile vermez.Çünkü soylu kandan olduğunu bilmiyordur.Peki ya gerçekse, o zaman dünyaya gelecek olan çocuk, kıyameti getirecek olan çocuk olacaktır.Bunun olmasına izin vermemek zorunda.
Araf: Peki o zamana kadar ne yapacağız?
Sanem: Kardeşliğimizin bilincini sana geri kazandırıp o güne hazırlayacağız.
Araf içinden: "Demek 6 ay zamanım var.Belkide bir çıkış yolu bulabilirim.Belki Su beni burdan kurtarabilir!"
Araf'ın asık olan suratı düzelmiştir.Yüzü gülümser.
Sanem: Bak hayatım.Tanrımızı doğuracağımı öğrenince yüzün gülmeye başladı.
Araf: Evet, evet çok mutluyum.
Araf içinden: "Yalanımı sikeyim.Tanrının babası olacakmışım.Ama tanrıya tapacaklarmış.Bunlar aklını sıyırmış."
Adom Katmon: Yehuda'nın dönüşünün şerefine ona bu akşam özel bir hediyemiz var!
Kardeşler: Yaşasın Yehuda!
Adom Katmon: Yehuda, aranızdan birini bu gece hepimizin önünde becerek ve bizde ona bakıp mastürbasyon çekeceğız.Bu şanslı kişi olmak isteyen varmı?
Araf, Sanem'e: "Neler oluyor böyle, babam ne saçmalıyor?"
Sanem: Herkesin dönüşüne inanmasını istiyor.Bu yüzden böyle birşey düşünmüş.
Araf: Peki yapmazsam ne olur?
Sanem: O zaman tatlı karına elveda edersin.
Araf: Herkesin içinde yapmak zorunda mıyım?
Sanem: Evet, yoksa sana inanmazlar.Güvenlerini kazanman gerek.
Araf, bu iğrençliğe dayanmak zorundadır.Su'yu kaybetmeyi göze alamaz.
Adom Katmon: Evet, kardeşlerim gönüllü yokmu?
Kardeşlerin hepsi ellerini kaldırır.
Adom Katmon: Ne dersin Yehuda, bir erkekmi istersin, kadınmı?
Araf: Tabikide kadın!
Adom Katmon: O zaman sen seç.
Araf, kalabalığın arasında en günahkar olan kızı seçer.
Adom Katmon: Şanslı kardeşimizin adı Bade.İsminin şerefine onu şarapla yıkayıp becermesini istiyorum.
Araf içinden: " Nasıl bir iğrençliğin ortasına düştüm ben!"
Bade, Araf'ın yanına gelir.
Bade: Beni seçtiğin için sana minnettarım Yehuda!
Adom Katmon: Şarap fıçısını getirin!
Sanem, Araf'ın kulağına: "Unutma, ikna edici olman gerek.Tüm bilgilerini kullan."
Araf: Bade, Yehuda'nın sizlere armağınıdır.Onu şaraba bulayıp hepinizin teker teker becermesini istiyorum.Kardeşlik için onu ölene kadar becerin!
Sanem, Araf'a: "Zeki olduğunu söylemişmiydim?"