4.Kural~

75.7K 3.2K 141
                                    

Gün geceye dönmüş Lumina hayat telaşına yenik düşmüş ve aklındaki siyah gözleri biraz olsun unutmaya başlamıştı. Ama sadece biraz… Nedense o siyah gözler kendini hatırlatmak için sürekli birşeyler buluyor ve aklını meşgul ediyordu. Korkuyordu genç kız.. İçindeki duygu karmaşasına baktığında korkudan fazla merak, tiksintiden fazla beğeni buluyordu orada.

Onu öldürmeye yeltenen ve Tanrı bilir hangi nedenden dolayı  onu serbest bırakan bu adamı beğeniyor olmak, 25 yıllık tutarlı duygu dünyasıyla ilgili endişeye kapılmasına neden oluyordu.

Ses tonunu hatırladıkça ürperiyor olmasının korkudan olmasını o kadar çok istiyordu ki Lumina. Ama değildi biliyordu. İnsan kendine yalan söyleyemiyordu ve bu dünyanın en acı kuralıyla daha yeni yeni tanışıyordu.

"Yeniden karşılaşacağız mutlaka... Sakın unutma." Aynen böyle demişti… Tanrım sanki dönemeçte karşısına çıkacakmış gibi hissediyor ve korkuyordu.

“Korkuyor musun Lumina?” 

Ahh haklıydı vicdanı… Korkmuyor hatta içten içe yeniden görmek istiyordu onu. Gerçek olduğuna inanmak istiyordu. Peki ama gerçek olması neyi değiştirecekti. Öyle bir adam gerçek olsa ne olacaktı… Alabildiğine karanlık soğuk ve acımasız…

Nasıl kabul edecekti onu gönlünün cennetine. Özenle sakladığı, hak etmeyen kimseyi içeri almadığı, sadece ama sadece o özel kişinin gireceğine yemin ettiği o cennete nasıl sokacaktı karanlığı. Apollon değildi ki Erebos tu o. Karanlığın tanrısı…

Daldığı düşüncelerden kurtulup kemanını çıkardı kabından. Birazdan sahne sırası ona gelecekti. Biliyordu Lumina… Onun için çalacaktı bugün. Belki bundan sonra her gün…

<.> <.> <.> <.> <.>

Ait olduğu yerden izliyordu kadını. Aslında hiç göz koymamalıydı ona biliyordu. O kadar farklıydı ki ondan ve o kadar uzak. Ama gözlerinin içine ilk baktığı anda başka çaresi kalmamıştı. Saklı cennetler vadediyordu adeta kızın gözleri. “Gel ve Yan” diyordu ona. Yanmak sorun değildi onun için ömrünün çoğunu yanarak geçirmişti zaten… Ama o akşam kız konuştuğu an bir uçurumdan yuvarlanmıştı Esved… dibinde üç masum bedenin yattığı bir uçurumdan…

“Efsun…” İsmi ne zaman dudaklarına değse cehennem zincirlerinden boşalıyordu adamın üzerine. İki isim daha vardı… Ama Efsun başkaydı. Onun kır papatyası… Oda konuşurken tutuktu. “A..Abi..siii” diye seslenmesi hala kulaklarındaydı adamın. Almışlardı onları elinden. Kahretsin! Hayır kimse almamıştı bizzat kendisi yollamıştı o üç masumu bilinmezliğin kucağına. Dişlerini sıktı biraz daha…

Ama bu kız bu dünyada kendisine koyduğu tek kuralı bozmaya çağırıyordu onu… “ Tutuk olanlara dokunma”  Evet başka kuralı yoktu Esved’in. Kadınlara aldırmaz kutsal mekan tanımazdı. Tek kuralı vardı Efsun’unun hatırına. Ve Tanrı şimdi o kuralla sınıyordu Esved’i…

Kız sahneye ilerleyip çalmaya başladı. Notalar nasıl da akıyordu etrafa. Sanki billur bir şelale gibi. Etrafına bakındı. Acaba bir tek ben mi böyle hissediyorum diye.. Yoo hayır herkes gözlerini kıza kilitlemiş adeta nefes almadan izliyordu. Kıskançlık damarlarından akmaya başladı bu sefer. Onun olana bakan gözleri kör etmek istedi…

“Senin olan mı? Alabildin mi ki onu Esved?” diyerek bir kahkaha attı içindeki şeytan…  Alacaktı o kadını Esved. Tek kuralını bozmak pahasına olsa da alacaktı. Ama bu sefer normal bir erke gibi sahip olacaktı bu kıza. Kendi ayaklarıyla gelecek ve ışığını serecekti ayaklarına…

<.> <.> <.> <.> <.>

Performansı bitip kulise geçtiğinde masasına bırakılmış gülleri gördü Lumina. Bir demet kırmızı gül.

Abisi geldi hemen aklına. “Ah Lay onca işinin arasında nasıl vakit ayırıyorsun bana bilmem”  Kucağına aldı gülleri ve kokusunu çekti içine doya doya. Güllerin içine yerleştirilmiş kartı aldı. Okuduğunda tiz bir çığlık döküldü dudaklarından.

“Sizi bu kadar korkutacağını bilseydim. Gülleri hiç yollamazdım Lumina…”

Duyduğu sesle arkasına dönerken Lumina’yı karşılaşacağı manzaraya hiçbir şey hazırlayamazdı. Genç adam bütün heybetiyle karşısındaydı şimdi. Karanlık bir odanın aldatıcı oyunları olmadan ilk kez bu kadar açık ve karşı konulamaz bir şekilde bakıyordu adama. Siyah gözleri birer kara elmaz gibi parlıyordu hala..

“Be…Beni kor..kuttunuz.”

“İstediğim bu değildi.”

“Peki Ne İs..tiyorsunuz?”

“Sizi istiyorum Lumina. Sadece sizi..”

Bölüm videosu vardır.

Fotoğraf: Esved

ESVEDWhere stories live. Discover now