33. Kalp Kıpırtıları~

27.5K 1.2K 96
                                    

"Esved! Canımın yarısı aç gözlerini ne olursun..."

Esved bilinci yerine gelirken Mansur'un sesini duyuyor  ama cevap veremiyordu. Açılmamak için inatlaşan göz kapaklarıyla savaşını kazandığında karşısında ona dikkat kesilmiş  gözlere bakarak yorgun bir şekilde gülümsedi. 

"Sakin ol Hekimoğlu... İnsanı baygınken bile rahat bırakmıyorsun."

 

Mansur dizlerinin üzerinde ki solgun yüze baktı dikkatlice.  "Efsun" diye sayıkladığını hatırlıyor muydu. Korkuyordu Mansur, kardeşi mutluluğa iki kala yansın istemiyordu.

“Beni beğendiysen sahibim var sana varamam Hekimoğlu haberin olsun. Sevdiğim var. Oğlum kaldırsana beni!”

 

“Tamam be kardeşlik kalk zaten bacaklarım tutuldu. Esved hastaneye gidelim  mi?”

 

“Yok Hekimoğlu, Laysender düğünden iki gün önce hastaneye giden adama kız vermez. İyiyim ben hadi üstümü değiştireyim de çıkalım.”

Esved paravanın arkasına geçer geçmez başını duvara yaslayıp gözlerini kapattı.  Hatırladığı o  küçük bebek kimdi? Kolarında hala sıcaklığını hissedebiliyordu o masum güzelliğin. Hiç kimse bir kardeşi olduğundan bahsetmemişti şimdiye kadar. O zaman bebek ölmüş müydü? Büyük ihtimalle… Aksi takdirde düğününe iki gün kalmışken ailesine haber verirlerdi değil mi?

Başını iki avucu arasına aldı. Soğuk soğuk terler boşalıyordu vucudundan. Geçmişi  gri bir perde gibi he an yırtılmaya hazır bekliyordu arkasında… Ama o perde yırtıldığında ortaya serilecek canavarlardan korkuyordu Esved…

Her nasılsa biliyordu o perdenin arkasında ki Esved’in ellerinden akan kanları. Kokusu buradan bile midesini bulandırmaya yetiyordu. Ama o cennet ahusuyla bembeyaz bir sayfa açmak istiyordu. Geçmişinden gelen hiç bir gölge düşsün istemiyordu elleriyle kurduğu o sırça köşke.

Düşüncelerinden hızla sıyrılıp üzerini değiştirmeye başladı. Mansur endişelenmeden çıkmalıydı buradan. “İki Gün…” diye geçirdi içinden. İki gün o bebeğin gözlerinde ki huzuru unutacaktı…

< ~~~~~ >

Umut şu anda muhtemelen bir rüyadaydı çünkü bu olanların normal dünya düzeni içinde olması ihtimal dahilinde değildi. Hem rüyada olmasa etrafı billurdan ışıklarla sarılmış olur muydu? Olmaz dı elbette… Gece Laysender’ı düşüne düşüne uyursan rüyanda onu o sıcak dudaklarını dudaklarında hissedersin tabi diye düşündü.

Ama nasıl güzel bir rüyaydı bu. Mesela sıcaktı… Dudaklarına değen hoyrat dudaklar sert kuru ve soğuk olmasına rağmen bacakları bükülüp yere yığılmamak için tutunduğu bedeni sımsıcaktı.. Uzun parmaklarının başında dokunduğu yerler hafif bir ürpertiyle kıpırdaşıyordu mesela… Rüyasının kalbi de en az kendi kalbine eş bir aceleyle vuruyordu…

ESVEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin