21.bölüm ARAŞTIRMA

15.4K 1.1K 339
                                    

Mehmet eve döndüğünde, Müzeyyen ve Nilda birlikte sohbet ederek kahve içiyorlardı. Onun gelişiyle genç kız eski sessizliğine bürünürken ablası gitmek için ayağa kalktı. "En kısa zamanda sohbetimize kaldığımız yerden devam ederiz, tatlım," diyerek çıkışa yöneldi. Müzeyyen'i kapıya kadar yolcu ettikten sonra Nilda tekrar odasına gitmek için arkasını dönerken Mehmet bileğinden tuttu. "Bugün daha iyi görünüyorsun. Akşam yemeğini birlikte dışarıda yiyelim mi?"

Aldığı teklife karşılık Nilda kısa bir süre düşündü. "Onun için hiçbir şey olmamış, yaşanmamış gibi davranması ne kadar basit!" diye geçirdi içinden. Sanki kusursuz bir hayatları varmış da tek eksikleri mutlu çiftler misali birlikte zaman geçirmekmiş gibi... Her şeyin bu kadar normal görünmesini garipsese de inkâr edemeyeceği bir gerçek vardı. O da günlerdir dört duvar arasında bunaldığıydı. Karşısındaki adama güven duymasa da dışarıdaki hayata karışmaya ihtiyacı olduğu için konuşmadan onu başıyla onayladı. Karısının teklifini kabul etmesi üzerine, Mehmet bunu bir adım olarak değerlendirdiğinden tebessüm etti. "Bir saat sonra hazır ol."

Bir saat sonra Nilda üzerini giyinirken odanın kapısı çaldı. Müzeyyen gittiğine göre gelen kişi kocası olamazdı herhâlde. Çünkü o kapıyı çalmazdı. Ses vermeden, kapıyı açtığında şaşkınlıklarına bir yenisi daha eklendi. Mehmet yeni tıraş olmuş, takım elbisesiyle karşısında duruyordu. Uyum konusunda hassas olduğundan giydiği sade siyah elbiseye dua ederek, arkasını dönüp aynada saçlarını toplamaya başladı. Mehmet onu izleyerek sessizce yanına yaklaştı. Onun kendine bu kadar yakın olması, nabzının hızlanmasına neden olsa da aldırmıyormuş gibi davrandı. Yaşadıkları onca kötü şeyden sonra bir anda yelkenleri suya indirmek olmazdı, olamazdı. Fakat genç adamın ona sokulmasıyla ruh hâli anında değişerek tedirgin oldu. Onun kendisine zarar vereceğini düşündüğü sırada, genç adam aldığı takı setinin kolyesini kendi elleriyle boynuna taktı. "Sana çok yakıştı..." Nilda, Mehmet'in aynadaki yansımasına bakarken sessizliğini korumaya devam etti. Sanki ağzından çıkacak tek kelimeyle gardı düşecekmiş gibi hissediyordu. Bu kadar zayıf olduğu için kendinden nefret etti. Hâlâ onun yanında heyecanlanması doğru değildi.

Genç adamın vücudundan gelen güzel koku onu mest etmemeliydi. Neden onunla dışarıya çıkmayı kabul etmişti ki? Ve neden ona hayır demeyi öğrenemiyordu? Bu kadar gurursuz birisi değildi! Nilda daha ilk dakikadan pişmanlık duyarken, Mehmet onun karşı koymamasının mutluluğuyla küpelerden ilkini incitmeden sol kulağına yavaşça taktı. Takıları takarken tenine değen ellerinde hissettiği sıcaklık birlikte oldukları ilk geceyi hatırlattı. Ona ilk kez gerçek anlamda dokunduğu o akşam, hafızasından sonsuza kadar silinmeyecekti, bundan emindi. Cahide'nin yokluğunda geçirdikleri günlerde olduğu gibi, onunla tekrar birlikte olacağı anları sabırsızlıkla bekliyordu. Sevdiği kadına duyduğu tutku her saniye artarken aklına gün içinde öğrendikleri geldi. Eve girerken, dışarıda bıraktıkları tekrar beynine hücum ettiğinde ikinci küpeyi takıyordu. Kalbinin ince ince sızlamasıyla bakışlarını aynaya çevirdiğinde Nilda'yla göz göze geldiler. Hemen aklından geçenleri silip, "Çok yakıştılar," dedi ama cevap alamadı.

Son olarak, yüzüğü parmağına takarken sevdiği kadının ellerinin titrediğini fark etti. İşte bu iyi bir şeydi.


Gittikleri mekânda yemeklerini yedikten sonra Mehmet daha fazla dayanamayarak Nilda'nın elini tuttu. Genç kız elini çekmek istese de ellerini kavrayan ellerin sıkı tutuşu nedeniyle geri çekemedi. Genç adam kendisiyle konuşmayan karısına, "Artık bir şey söylemeyecek misin?" diye sordu. Ancak Nilda onunla ilgilenmiyormuş gibi bakışlarını yan taraflarındaki boş masaya çevirdi. Sevdiği kadın onunla konuşmasa da en azından duyuyordu. "Lütfen artık bağışla beni! Sen bilmesen de seni kırarken ben de en az senin kadar kırıldım, yıprandım. Sevdiğinin gözündeki her damla yaşın sebebi olduğunu bilmek, ne kadar acı veriyor tahmin bile edemezsin. Ben kayboldum, Nilda. Ve geç olsa da senin varlığınla yıllar sonra yolumu buldum. Ne olur artık daha fazla cezalandırma beni!"

Kara Yazım (Tüm bölümleriyle tekrar yayında)Where stories live. Discover now