YANAN OKULUM (Tamamlandı)

- 22 -

Son derse gelmiştik ama sabahtan beri ne Yaman girdi derslere ne de Rüzgâr. Bense sabahtan beri sadece onlar neree diye düşünüyorum. Son zamanlarda yaşadığım olaylar yüzünden derslerimi fazlasıyla aksatmıştım. Annem tüm bu olanları bilse direk beni okuldan alırdı. O benim için en iyisini istiyordu. Mesleğimi elime almamı kendi ayaklarımın üstünde durmamı istiyor. Ha bide beni haketcek bir adamla evlenmemi.

Son ders bitmiş eve varmıştım. Ders çalışmaya başladım dediğim gibi fazla aksatmıştım dersleri. Bundan sonra hiç-bir şeyi kafama takmıycam. Sadece kendimi anneme derslerime ve ilerdeki hayatıma adıycam.

Akşam olmuş annemle yemek yiyoruz. Sıradan günlük konulardan konuşuyoruz. Okul , iş gibi konulardan.

Sabah okulda varmış sıramda oturuyodum. Aradan 5 dk geçtikten sonra Burcu'da geldi. Onla Mert hakkında konuşmuştuk. Burcu Mert'i seviyor Mert'de tabi Burcu'yu ama daha Mert çıkma teklifi etmedi diye çıkmıyorlar.

Sınıfa Gizem ile Yaman girdi ama asıl problem el eleler. Şok oldum gerçekten şok olmuştum. Şuan gerçekten kötü hissediyorum neden bilmiyorum ama gerçekten çok kötü hissediyorum. Beraber sıralarına oturdular. Bende sınıftan çıktım ve tuvalete gittim.

"Kızım noluyor ya niye öle hızla çıktın sınıftan" dedi Burcu telaşlı bir şekilde bana bakarak.

"Yok birşey kanka biraz başım döndü bende yüzümü yıkamaya geldim" Yaman'la Gizem'i gördüm moralim bozuldu diyemem heralde.

"Kanka bunun Yaman'la alakası var mı?"

"Saçmalama ne alakası var Yaman'la hadi sınıfa gidelim"

Kafasını salladı ve sınıfa gittik.

Yaman'la Gizem yan yana oturmuş Gizem Yaman'a bir şeyler anlatıyor Yaman'da öle sınıfa bakıyor.

Yaman'la göz göze geldik sonra bakışlarını çevirip direk Gizem'i yanağından öptü. Neydi bu şimdi bana inat falan mı yapıyordu. Hayır kardeşim yani biz sizin sınıfta yiyişmelerinizi görmek zorundamıyız.

Sırama oturuyordum. Rüzgâr da gelmişti.
Madem öyle o zaman böyle..

"Günaydın Rüzgâr" dedim. Tebessüm ederek.

"Günaydın Hevin"

" Ya sen dün niye gelmedin derslere merak ettim " dedim. Farkediyorum Yaman'da şuan bize bakıyor.

"Gerçekten merak mı ettin beni?"

"Tabi merak ettim Rüzgar" diyip elimi elinin üstüne koydum. Çaktırmadan Yaman'a baktım. Dediğim gibi bize bakıyordu.

"Hevin ama dün sen" sözünü kestim;

"Dünü unut ben akşam çok düşündüm. Bence bir şansı hakediyoruz"

"Böyle düşünmene çok sevindim Hevin" dedi büyük bir gülümsemeyle. Gerçekten Rüzgar'ı sevebilirim belki zaten ondan nefret etmiyorum ki biz kötü de ayrılmadık.

"Günaydın arkadaşlar" hocanın sesiyle önüme dönüp ayağa kalktım.

Yoklama faslı bitti. Ders fizikti. Dersi iyice dinledim.

Dersten çıktık. Rüzgâr ile bahçedeyiz şuan.

"Hevin bir an beni gerçekten istemiyorsun sandım."

"Dediğim gibi Rüzgar bir şansı hakkettiğimizi düşünüyorum. " cümlemi bitirmemle Rüzgar'ın bana sarılması bir oldu. Bende ona karşılık verdim ve sarıldık.

Öğle arasına girmiştik. Burcu ben Rüzgar kantinde oturuyoduk. Telefonumu sınıfta unuttuğum aklıma geldi;

"Ben bir sınıfa gidiyim telfonumu alıp geliyorum" diyip ayağa kalktım.

"Hayatım benim de gelmemi ister misin?"

"Gerek yok gelirim hemen zaten"

Kantinden çıkıp sınıfa doğru gittim. Rüzgâr'ın bana 'hayatım' demesi garibime gitmişti.

Sınıfa girdim. Girmez olaydım. Yaman sınıftaydı ve başka kimse yoktu. Hayır yani 25 kişilik sınıfta bir kişi bile mi sınıfta olmaz. En iyisi sınıftan hemen çıkmak diyip arkamı döndüm. Ama ne fayda

"Korkma yemem seni" lafıyla arkama döndüm.

"Pardon da niye senden korkiyim?"

"Ne biliyim sınıfa girmenle çıkman bir oldu da. "

"Ha şey telefonumu almaya geldim neyse alıyım da gidiyim"

"Sen de hep telefonunu unutuyorsun. Dikkat ette yine burda kalmayalım" gıcık valla gıcık bu çocuk.

"Ya saçmala hem senin sevgilin nerde git onla takıl"

"Gizem makyajını tazelemeye gitti. Gelir birazdan. Asıl senin sevgilin nerde? Dün güller falan sermişti yollarına bugün ne verdi sana papatya falan mı?"

"Hm papatya verdi Yaman. Acaba sen sevgiline hiç gül papatya aldın mı? Ama Gizem'e gül papatya işlemez. O barları partileri falan sever. Ee anlat bakalım dün hangi bardaydınız?"

"Of Hevin sana hesap mı vericem. Ha benim sevgilimde gelmiş. Aşkım nerde kaldın ya senden 5 dk ayrı kalınca bile özlüyorum" diyip gelen Gizem'i yanağından öptü. Gizem bana tip tip baktı ben ona.

"Hayatım nerde kaldın telefon diye gittin gelmedin bi türlü" dedi Rüzgâr içeri girerek.

"O sınıfımızın bizden başka yeni bir çifti daha varmış anlaşılan. Ee o zaman bu akşam bir yemek yiyelim ne dersiniz"

"Olmaz" dedik aynı anda Yaman'la. Ben Yaman ve Gizem'le aynı masada oturup yemek yemem.

Şuan nerdeyim tahmin edin. Karşımda Rüzgar yanımda Yaman ve Yaman'ın karşısında Gizem oturmuş yemeklerimizi yiyoruz. Gelen telefon sesiyle elim telefona gitti. Annem arıyordu. Rüzgâr'a birazdan geleceğimi söyliyip dışarı çıktım.

"Tama anne geç kalmam merak etme. Bende öptüm hadi görüşürüz" telefonu kapamamla karşımda Yaman'ı gördüm.

"Sen niye geldin?" diye sordum

"Bi hava alıyım dedim ama buranın havası baya bozulmuş"

"Sen gelince öyle oldu canım ya"

"Yaaa canım şunu da söliyim sırf hani bana inat olsun diye Rüzgar'ı da üzme. Sevmediğin çok belli"

"Ne saçmalıyorsun ya neden sana inat olsun diye böyle birşey yapıyım. Hem biz dün çıkmaya başladık Rüzgar'la. Ama galiba sen inat olsun diye Gizem'le berabersin" diyip ordan gidiyordum ki.

Kolumu tuttu beni kendine çekti. Yüzlerimizin arasında yok denilcek kadar bir aralık vardı. İlk önce gözlerime baktı sonra dudaklarıma ve bir yandan kolumu çok sıkıyordu.

"Bırakır mısın canım acıyor " kollarımı yavaşça bıraktı. Ona baktım ama o artık bana değilde başka bir yere bakıyordu.

Yanından gidip Rüzgâr'ların yanına gidip yerime oturdum.

Ardından Yaman geldi oda oturdu. Gizem konuşmaya başladı.;

"Yaman'cım konuştun mu babanla önemli olan şu işi" Ne yani benle konuşmak için yalan mı attı. Fısıldayarak Yaman'a konuştum;

"Ee Yaman babanla işini halletin mi?"

"Komik kız seni..."