-38-

6.2K 278 15
                                    

"Günaydın Hayatım" dedi Yaman arabasına binen Hevin'e. Hevin onu yanağından öptü ve kemerini taktı. Yüzü dünkü olaylardan dolayı asıktı. Ama bu kahvaltının ona iyi geleceğinden emindi.

Yol boyunca Yaman yaptığı tostlardan hazırladıkların bahsetti. Hevin dediklerine arada gülüyor arada da cevaplar veriyordu. Piknik yerine vardılar. Bos olan bir tahta masaya oturdular. İkiside hazırladıklarını çıkardılar ve yerleştirdiler.

"Hevin üniversite için nereyi düşünüyorsun?" diye sordu Yaman.

"Burcu'yla en başından beri İzmir'i istiyoruz"

"Güzel şehir. Daha önce 1 kere gitmiştim. 20 gün falan kalmıştık. Olmak istediğin meslek ne?"

"İç mimar olmak istiyorum. Düzenlemeye yerlestirmeye bi merakım var. Peki sen ne olmak istiyorsun veya hangi şehir?"

"Şehir için öle bir isteğim yok . Ama pilot olmak istiyorum."

"Ne güzel " dedi durgun bir sesle Hevin. Yaman Hevin'in bir sorunu olduğunu anlamıştı. Ama Hevin'in kendisinin söylemesini istediği için şimdilik bir şey demedi.

Kahvaltılarını küçük sohbetlerle ettiler. Ardından yürüyüş yerine geçtiler. Hafif sakin bir şekilde huzur dolu ormanda yürümeye başladılar.

"Burası gerçekten çok güzelmiş" dedi Yaman. Konu açmak için.

"Öyle" dedi Hevin.

Yaman cevap vermeden sessizliğe ayak uydurdu. Yaklaşık 15 dk yürüdükten sonra dayanamayıp sordu.

"Hevin sen iyi misin?"

"İyiyim neden sordun?"

"Sabahtan beri durgunsun. Burayı gelmeyi sen istedin ama hiç mutlu gözükmüyorsun sorun ne?" diye sordu Yaman. Aynı zamanda yürümeye devam ediyiyorlardı.

"Babam benimle yaşamak istiyormuş. Soyadımı Akgün yapıcakmış. Pazar günü mahkeme varmış. En çok üzüldüğüm şey ise annem de babamla yaşamamı istiyor. Babamın maddi durumu daha iyi daha iyi şartlarda yaşarmışım. Sanki onun kızı değilmişim de beni sevmiyormus gibi gitmemi istiyor. Mahkemede sorun çıkarmıycakmış. Tabi karar yine benim mahkemede en çok benim dediklerime önem verilicek."

Yaman dinlediklerini düşündü. Hevin üzülünce o da en az onun kadar üzülüyordu.

"Peki sen kiminle yaşamak istiyorsun?"

"Bilmiyorum babamla okul yüzünden çok vakit geçiremiyoruz aslında. Ama şu ana kadar hep annemle yaşadım. Onsuz olur mu bilmiyorum. Bu sefer o tek kalıcak"

"Ama sence de ikiside haklı değil mi? Düşündüğünde baban yıllardır bir kızın olduğundan habersiz yaşıyor. Ardından kızını buluyor ve onla daha çok görüşmek istemesi gayet normal. Seni özlüyor seni daha çok görmek istiyor. Annene kızıyorsun ama eminimki annen de gidersin diye çok üzülüyor ama senin daha iyi şartlarda yaşamanı istemesi gayet normal. Hem babana da hak veriyordur. Ki seni evden atmıyor babanın evine gitmeni istiyor. "

"Ama ben annemi bırakmak istemiyorum. Ben daha düne kadar onların evlenince ne kadar yakışacağını düşünüyorum. Şimdi tamamen ayrılıyoruz"

" Ee o zaman biz onları birleştirelim onları!"

"Nasıl yani?"

"Onları sürekli bir araya getirelim. Hafiften romantik ortamlar hazırlayalım. Hem eskiden sevmişlerse şimdi yine severler. Tabi bunların yarinki mahkemeye kadar olması mümkün değil. Bence sen yarınki mahkemede babanla yasabilcegini söyleki babanda onu istemediğini düşünüp üzülmesin. Hem istediğin her zaman annenle buluşursun. Hafta sonları büyük bir ihtimalle onunla olacaksın. Babanla yaşadıktan sonra anneni o eve yemeğe çağırırsın sonra mumlar falan filan hazırlarsın. Annen gelince de benim acil çıkmam lazım diyio bir bahane uydurursun. Annenle babanı yalnız bırakırsın. Sonra onları böyle böyle araya getirip birbirlerini sevdiririz. Nası fikir" dedi Yaman bir soluk verip.

YANAN OKULUM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now