15. BÖLÜM

52.8K 3.9K 638
                                    

"Seni kaybetmeye hiç niyetim yok."

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Dilek arkadaşını güçsüz kollarıyla bir kez daha itmeye çalıştı. "Hadi git!" diye bağırdı boş çabalar içindeyken.

"Kesin birini buldun," dedi Merve ayaklarını yere bastırmış gitmeyi reddederken. "Yoksa niye kafeden beni böyle kovmak isteyesin ki?"

"Of, evet! Buldum birini, bize mi katılacaksın?" Ondan bayağı uzun ve güçlü kızı itmekten yorulup nefes nefese sandalyesine çöktü.

Bu kadar şanssız olduğuna inanamıyordu. Merve, liseden bu yana kaybetmediği tek arkadaşı, onu Alperen'le buluşacağı kafenin camından görmüş ve yanına gelmişti. Uyanık kızdı, yalanlarını yememişti. Arkadaşının Alperen'den sonra ilk defa biriyle buluşacağını anlayınca kalıp görmek istemişti. Göreceği kişinin Alperen olduğunu bilmiyordu tabii.

Hoş, tanıyacağından pek emin değildi Dilek. Alperen öyle çok değişmişti ki arkasından onu gördüğünde tanıyamamıştı. Ezberlediği yüzün bir üst modelini tanımak zor olmamıştı ama Merve'nin bunu yapıp yapmayacağını merak ediyordu.

"Yanınızda durmayacağım," dedi Merve sözlerine rağmen karşısındaki sandalyeye otururken. İtiş kakış yüzünden onlara bakan insanları ikisi de umursamıyordu. Yan yana geldiklerinde her zaman garip bakışlara maruz kalıyorlardı. "Boş masalardan birine oturup yakışıp yakışmadığınıza bakacağım."

Merve'ye göre Dilek en çok Alperen'le yakışıyordu ve onlar ayrıldıklarında o kadar çok üzülmüştü ki aynı Dilek gibi depresyona girmişti. Arkadaşı yıllardır Alperen gibisini bulamamıştı ve şimdi gözlerindeki heyecanı gördükçe içi kıpır kıpır oluyordu. Bu bakışları bir daha asla göremeyeceğini düşünmüştü.

Dilek Merve'yi kafeden kovmak amacıyla birkaç bir şey söylemek için ağzını aralarken Alperen'in güzel sesiyle kendisine seslendiğini duydu. Afallayıp sandalyede daha düzgün oturmaya çalıştı, eli ayağına dolaştı ve nasıl olduğunu anlayamadığı bir şekilde dört beş saniye sonra kendini yerde buldu.

Ölmek istiyordu. Bir kıçına hâkim olamamıştı.

Alperen endişeyle Dilek'in yanına çömeldi ve yüzünü kapatan saçlarını önünden çekti. "İyi misin?" diye sordu gözlerini sımsıkı kapatmış kızın güzel yüzüne bakarken. Elinin yumuşak saçları okşadığını farkında değildi. "Bir yerin ağrıyor mu?"

Dilek yere bastırdığı elleriyle yüzünü kapattı ve tiz bir sesle inledi. "Utanmayı bitirdikten sonra bir yerimin acıyıp acımadığını kontrol ederim," diye konuştu ellerinin altından. Alperen hafifçe güldü ve kızı kollarının altlarından tutup kolayca ayağa kaldırdı. Küçük elleri kocaman elleriyle tutup aşağı indirdi.

Dilek tek gözünü açıp ona baktı. "Sen kafeden çıksan ve baştan başlasak olur mu?" diye sordu yanakları pespembeyken.

"Bu seni daha iyi hissettirir mi?" Alperen'in sorusuna hevesle başını sallayıp, açtığı gözünü kapattığında ellerini tutan tanıdık eller kayboldu. Tekrar tek gözünü açtığında Alperen'in kafenin çıkışına doğru yürüdüğünü gördü.

Ama ya! Sen böyle yaparsan ben dayanamam, diye geçirdi içinden.

"Eriyorum," dedi Merve karşısına geçip. "Yüzünü göremedim ama kesinlikle yakışıyorsunuz! Kışın soğuğunda erittiniz beni! Ay, bu arada sesi biraz tanıdık geldi sanki. Üniversiteden mi?"

BOY HIRSIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin