MEI STELLA-Nalu

Bölüm 2: Antares

  Antares : Yay burcundadır. Mars, Jüpiter ve Merkür karakterleri etkisi altındadır. Düşüncesizliği, cahil cesaretini, ani hareketleri, girişimleri ifade eder. ( Nemesisten sonra burada da yıldız isimlerini bölüm başlığı yapayım dedim. Kesinlikle aklıma başlık gelmemesi ile alakalı değildir.)

Sunny keyifli okumalar diler...

 Dolunay güneşten aldığı parıltısını gece bizleri aydınlatmak için kullanıyordu. Bulutsuz gökyüzündeki tonlarca yıldızdan gözlerimi çekip yanımda uyuyan kızıl saçlı kadına çevirdim bakışlarımı.

Birçok askerin içerisindeki tek kadın olmam beni ürkütmüştü açıkçası. Birde Erza vardı tabiki ama onun kadın olduğundan şüphelenmeye başlamıştım.

Etraftaki rahatsız edici sessizlik yerdeki kurumuş otların tıkırtısı ile bozulduğunda kahvelerimi sesin geldiği yöne çevirmiştim yavaşça.

Yerdeki büyük örümceği görmemle hızla doğruldum yattığım yerden.

Bu gece bana uyku yoktu anlaşılan.

Yavaşça ilerlemeye başladım yerde uyuyan askerlerin arasından. Sessiz olmaya çalışarak attığım adımlarım bir gölün yanına geldiğimde son bulmuştu.

''Bir yere mi gidiyorsun sarışın?''

Sert kelimeler kulaklarımı doldurduğunda gözlerim sakura pembesi saçları aramıştı. Oturduğu kayanın üzerinde kılıcını bilemesi çok ürkütücü bir görüntü oluştursa da sessizce yanına adımladım.

Hafifçe taşa yaslandığımda kılıcını kınına geri sokmuştu.

''Uyku tutmadı galiba.'' Erkeksi ses tonuna aldırış etmeden gözlerimi ona çevirdim.

''Seni?''

''Biliyorsun bu asil kan böyle bir yerde uyumaya dayanamaz.'' Alaylı sözlerine gözlerimi devirmiştim.

''Benim gözümde hala beni kaçıran sakura kafalı bir düşman askerisin.''

Omuz silkmişti sözlerime karşı. Hafifçe sarı saçlarımı kaşıdım ve gözlerimi gökyüzüne çevirdim.

''Bak. Kutup yıldızı. Peşindeki küçük ayı takım yıldızını bile görebiliyorum.'' Heyecanlı sözlerime hafifçe gülmüştü.

''Hemen yukarısında büyük ayı da var.'' Sert çıkan sesini umursamadan gözlerimi tekrar çevirdim berrak gökyüzüne.

''Astronomi ile ilgili olduğu bilmiyordum.''

''Okuduğum tek kitap astroloji kitabıydı.'' Şaşkınlıkla ona döndüm.

''Ciddi olamazsın. Ayağının altına kraliyet kütüphanesi var ve sen bir kere bile oraya gitmediğini mi söylüyorsun?''

Derin bir nefes almıştı konuşmadan önce. ''İlgimi çekmedi.''

''Seni cahil. Bir de prens olacaksın.'' Hafifçe omzumu silkmiştim sözlerimle beraber.

''Bu arada, bu konu hakkında konuşmak isterim bayan Heartfilia. Bir prensle bu şekilde uygunsuz konuşmanız cezaya sebep olabilir.''

Bir anda değişen hitap şekli ve konuşmasıyla birkaç adım geri gittim. ''Karşımda bir prens göremiyorum. Ayrıca sen beni kaçırdın.''

''Bunu saraya girdiğimizde de dile getirirsin umarım. Seni zindanda bırakmak zevkli olabilir Stella.''

Sertçe yutkundum. ''Seni saraya varmadan öldürmeliyim galiba.'' Sözlerime gülerken kılıcını kavramıştı. Elinde uzattığı kılıcı alıp almamak arasında kalsam da parmaklarım gümüş kınına tutunmuştu yavaşça.