Bölüm 13:Alphard

563 59 63
                                    

Alphard : Aslan burcunda yer alır. Satürn ve Venüs karakterlidir. Moral bozukluğunu, üzüntüyü simgeler.

Playlist:Mad World  

Ciğerlerime oturan ağırlık gittikçe artarken derin bir nefesle ödüllendirdim onları. Sanki bir ödülü hakkediyormuşçasına. Oysaki hiçbir şeyi haketmediklerine o kadar emindim ki.

Yaşamaları bile mucizeydi onlar için. Benim için...

Bir ödüle ihtiyacım yoktu. Asla bir ödül için yapmazdım işlerimi.

Sözlerimin aksine masada bulunan altın kesesi sert bir şekilde dağıtmıştı düşüncelerimi.

Karşımda dikilen bedene çıkardım titrek harelerimi. Beni tanıdığını sandığım bu süre boyunca böyle bir şeyi kabul etmeyeceğimi anlaması gerekmez miydi?

Şimdi ise karşıma tanıdığım zümrütlerden çok uzak bir adam geçmiş ve askerlerini kurtardığım için para teklif etmişti.

Uzun parmaklarım saçlarımı karıştırırken gerginlikle kıpırdattım dudaklarımı odada yalnız olmamızın şerefine.

''Natsu ben...'' Sözlerime devam etmemi beklemeden birkaç adım atmıştı masanın etrafında.

Arkasında birleştirdiği elleri ve sert duruşu gergince yutkunmama neden olmuştu.

Adımları küçük pencereye ulaştığında son bulmuş ve yapılı sırtını bana dönmüştü susmamı istermiş gibi.

Etrafa saçtığım cesaret kırıntılarını son bir kez daha toplayıp araladım dudaklarımı.

''Natsu ben sana haber vermeden çıkıp git...''

''Bayan Heartfilia. Eğer teklifimi kabul etmeyecekseniz bu odadan çıkıp gitmenizi rica edeceğim.'' Beton kadar sert kelimeleri bir bıçak misali kalbime saplanmış ve kanatmıştı orayı.

Titrekçe aldığım nefesi verirken eş zamanlı olarak altın kesesini de itmiştim ona doğru. Bir milim bile kıpırdamazken demirden dudaklarını da açmamıştı bir daha.

Sanki hiç tanışmamışız gibi davranması kalbimi sıkıştırırken uzun tırnaklarımı avuç içlerime batırarak kalktım masadan.

Sıkıca birbirine bastırdığım dişlerimin arasından ekledim usulca. ''İyi akşamlar, Majesteleri.''

Aramızdaki samimiyet bir anda yok olmuş hatta tüm insanlara karşı ördüğü duvarı bana karşı da kullanmaya başlamıştı. Soğuk zümrütleri gözlerime değmiyor, sözleri kalbime dokunmuyordu artık.

Krem rengi topuklu çizmelerimin çıkardığı sesle birlikte küçük odadan çıktım. Hızlı adımlarla ilerledim toprak yolda.

Kaçmam bir hata olabilirdi. Beni koruyacağına dair ant içmiş bir adama güvenmeyip kaçmam da bir hata olabilirdi ama yaptığım hatanın sonuçlarının bu kadar zedeleyici olabileceğini düşünmemiştim hiçbir zaman.

Karşılaşmamızın böyle olacağını da düşünmediğim gibi.

Belki ormanda topladığım otların arasında çıkardı karşıma, belki indiğim şehir merkezinde, belki de ay ışığının altında döndüğüm bir köşede gözlerimizin kesişmesi ile.

Ama hepsinde bana yine gülümseyeceğini hayal etmiştim Natsu. Aslında nasıl karşılaştığımızın hiçbir önemi yoktu. Önemli olan seni yeniden görmekti.

Ama ben bu gördüğüm kişinin sen olduğundan bile şüpheliyim, Aldebaran. Etrafına ördüğün sert duvarların etrafındaki fırtınalar sana bir adım daha yaklaşmama izin vermezken ben kendimi nasıl açıklayabilirdim ki sana.

MEI STELLA-NaluWhere stories live. Discover now