Bölüm 23:Eltanin

455 49 213
                                    

 Playlist: Easier-5sos

Sunny keyifli okumalar diler ʕ ꈍᴥꈍʔ

   Su damlaları gökyüzünden bırakırken kendilerini, bir kısmı ahşap at arabasının üzerine düşüyor ve hoş bir melodi oluşturuyorlardı. Arabanın küçük camından karanlık gökyüzünü izlerken ciğerlerimi titrek bir nefesle ödüllendirmiştim.

Geceden beri etkisini gösteren yağmur yüzünden toprak yollar su ile dolmuştu. Araba hafif bir sallantıyla ilerlerken gözlerimi bulutlu gökyüzüne çevirmiştim.

''Bana kendini göstermeyeceksin değil mi Aldebaran?'' Sessiz mırıltım karşımdaki bedene çarpmış ve kızarık mavi gözlerinin gözlerimle buluşmasına neden olmuştu.

Tatlı bir tebessüm göndermişti bana. ''Dert etme Natsu senin için gelecektir.'' Tatlı sözleri hafif bir utançla kafamı çevirmeme neden olmuştu.

''Neden vazgeçtin?'' Kısa saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp çevirmişti büyük mavi gözlerini bana.

''Beni sevmeyen bir adamın beni sevmesini bekleyerek 8 yılımı harcadım Lucy. Artık beni seven birisine dönmek istiyorum. Hem... Senin mutlu olduğunu görmek benim için yeterli.''

Sözleri kurumuş dudaklarımda samimi bir tebessüme neden olurken uzanıp soğuk parmaklarını kavramıştım.

''Teşekkür ederim. ''

Omuz silkmişti sözlerime. ''Etme. Çünkü daha zor bir yolculuğa çıkıyorsun şu an.''

Onu taklit ederek bende umursumazca silkmiştim omuzlarımı. ''Babandan korkan baban gibi olsun.''

Sözlerime şaşkınlıkla gözlerini açmıştı. ''Ayıp oluyor ama.'' Yakınan kelimelerine umursamaz bakışlarım ondan gelen birkaç kıkırtı ile bozulmuştu.

''Haklısın. Suratsız adamın teki... Nişanı bozup geldiğim için çok kızacak.'' Suratı düşerken moralini düzeltmek adına araladım dudaklarımı.

''8 yıl önce evlendireceği adamı terkedip kaçtım. Bence ilk sırayı ben alacağım. ''

Tek kaşını kaldırıp alayla bakmıştı suratıma. '' Acaba evleneceğin dede napıyor şuanda?''

Gözlerimi devirip sırtımı yasladım sert koltuğuna arabanın. ''Tahtalı köyü boylamıştır şimdiye o.''

Sözlerime küçük bir kahkaha atmıştı omuzlarındaki kürke sarılmadan hemen önce.

Güzeldi. Yıllar sonra onunla eski halimize dönmemiz.

Güneş yavaş yavaş kendini gösterdiğinde tanıdık sokakların kokusu burnuma dolmuştu. Etraftaki kalabalığın sesi artarken camdan dışarıya çevirmiştim gözlerimi. İşlek liman gözlerimin önüne serilirken temiz bir nefes çekmiştim ciğerlerime. Tuzlu suyun kokusu boğazımı yakarken dudaklarıma yayılan tebessüme engel olamamıştım.

Özlemiştim ülkemi. Şehrimi. Buranın sokaklarında koşarak geçirdiğim çocukluğumu.

Araba ihtişamlı sarayın önünde durduğunda terleyen ellerimi sildim üzerimdeki kirli kıyafete. Lissanna'nın benden gergin olduğunu görmem omuzlarıma binen yükün ağırlığını arttırmıştı bir anda.

Benim yüzümden sevdiği adamı bırakmıştı. Benim yüzümden babasından tonlarca azar yiyecekti. Hatta belki... Kafamı iki yana sallayarak düşünceleri uzaklaştırdım.

Arabadan aşağıya attığım bir adımdan sonra Lissanna da bana uyum sağlamış ve uzun eteklerini tutarak inmişti arabadan.

Gözlerim sarayın orta katındaki büyük cama gittiğinde aradığım silüeti orada bulmuş hatta istemsizce sıkmıştım yumruklarımı. Asla unutmadığım bir gerçeği hatırlattım bir daha kendime. O adam benim katilimdi.

MEI STELLA-NaluWhere stories live. Discover now