Bölüm 17: Gredi

500 54 141
                                    

''Something in the way you move
Makes me feel like I can't live without you
It takes me all the way
I want you to stay '' 

Playlist : Stay-Rihanna 

(Bazı şeyler senin yolunda ilerliyor
Beni tıpkı sensiz yaşayamam gibi hissettiriyor
Tüm bu yollar beni alıyor
Kalmanı istiyorum)

   Birkaç parça kıyafetin doldurduğu ve önemli ilaçların içerisinde bulunduğu bez çantamı sıkıca kapattığımda arkamdaki yaşlı teyze hafifçe silmişti gözlerini. Beni bu kadar önemsediğini bilmiyorum açıkçası.

Ama yaşlı teyze bildiğim gerçeklere inat yıllar sonra bir annem varmış gibi hissettirmişti bana. Ağladığım gecelerde dizlerinde uyutmuş saçlarımı okşamıştı.

Hafif dolan gözlerimi kırprıştırdım hızlıca arkamı dönmeden.

''İlaçlarını almayı unutmak yok. Yaptığım merhemi de her gün dizlerine sürüyorsun. Tamam mı?'' Onay bekleyen cümlemi kafasını sallayarak onayladığında samimi bir tebessüm yolladım ona.

Soğuk parmaklarımı kavrayan buruşuk elini elimden çekmişti yavaşça. ''Dikkatli ol kızım. Unutma burası her zaman senin de evin.'' Tatlı sözlerine dolan gözlerimi saklamak adına başımı hafifçe eğmiş ve saçlarımla kapatmıştım yüzümü.

Buğulu gözlerim Beyaz atının üzerinde bana elini uzatmış Natsu'yu bulduğunda birkaç adımla yanına ulaştım ve parmaklarını kavradım.

Hızla çektiği atın üzerinde dengemi sağladıktan sonra kollarını belimin iki yanından geçirmiş ve atın yularını tutmuştu.

Köy halkına selam verip ilerlemeye başladığımızda iç çekişlerim artmıştı. Bu kadar kısa sürede onlara bu kadar alışmış olmamdı belki de beni ağlatan.

Belki de yıllar sonra gördüğüm o tatlı anne şefkati idi.

Sertçe burnumu çekmemle Natsu tarafından bir peçete uzatılmıştı. İpek kumaşa kıyamazken parmaklarım arasında sıkmıştım yavaşça onu .

Sırtımı yasladığım göğsü inip kalkarken yavaşça başımı da yasladım çenesinin altına.

''Heartfilia?''

Boğuk ses tonumla onayladım onu yavaşça.

'' İyi misin? Biraz daha ağlarsan kendimi kötü hissedeceğim. '' Cümlesi kulaklarıma dolarken sildim gözlerimi hızlıca. ''İyiyim. Biraz duygulandım sanırım.''

''Biraz mı?'' Alaylı ses tonu kulaklarıma dolduğunda yuları tutan koluna hafifçe vurmuştum.

''Seni öldürürüm Natsu.'' Yüz ifadesini göremesem de tek kaşını kaldırdığını biliyorum.

''Yine mi? Bunu atlattık sanıyordum.'' Birkaç dakika sessizlikten sonra eklemiştim.

''Yine de kendini sağlama al sen.'' Sonrasında kısa bir Hıh sesi çıkarmış ve önüme gelen saçlarımı atmıştım.

''Bu bir tehdit mi Heartfilia? Saraya varmadan zindana uğramak istiyorsun heralde.''

Dudaklarımı birbirine bastırdım sessizce. Nereden vuracağını çok iyi biliyordu.

''Seninle de uğraşılmıyor. Her sözün sonu Zindan.'' Kıkırtısı kulaklarıma dolduktan sonra çenesini yaslamıştı saçlarımın üzerine. Nal sesleri eşlik ederken yolculuğumuza kolları arasında kendimi huzurlu hissediyordum.

Dün gece beni öyle davet etmişken hayır deme lüksüm kalmamıştı. Sonrasında askerinin iyiliği için olduğunu söylese de pek inanmamıştım bu pembe yalana.

MEI STELLA-NaluWhere stories live. Discover now