36.bölüm

266 12 0
                                    


(Bora)

Eve geçtigimizde her zaman ki şeyi yaptım.Yataga sırt üstü yatıp defterime baktım.Onu özledigim her an bu deftere bakıyordum.Tek kaldıgım her an.

Elizayı seviyorum ama ona söyleyemiyorum.Onun o kadar acısı varken ona daha da acı vermeyi düşünmüyorum.Hissedip bana gelmesini bekliyorum.Yıllarca bekledim ama hala gelmedi.Bu kadar zeki biriyken beni nasıl görmüyor bilemiyorum.

Birinci sayfasında kocaman ELİZA yazıyordu.İkinci sayfasını açtıgımda o güzel gülüşünü gördüm.Gülüşü her şeye degerdi.

Üçüncü sayfasında kardeşi Edayla bir resterontta yemek yiyorlardı.Kardeşini sevdigi gibi de bir gün beni sever mi diyorum.

Dördüncü sayfasında yolda yürüyordu Kaylayla.Dudaklarına.yine o inanılmaz gülümsemesini yerleştirmişti.

Onu gördügüm ilk an vurulmuştum.Sesi bile yeterdi aşık olmaya.Öyle bir sevhiydi bende ki.Eliza sürüye gireli yıllar oluyor.İlk beta ben oldugum için daha tecrübeliyim.Aşkta da öyle.

(Eliza)

Eve geçince Eda'nın odasına girdim.Güzelim prensesler gibi uyuyordu.18 yaşında olmasına ragmen hayat sartları yüzünden yaşıtları gibi gezip tozamıyordu.

Ben okulu bitirince veteriner olarak işe başladım.Boş zamanlarım da gidip çalışıyorum.Eve ancak para yetiyor.Fazlasını yapmak isterdim ama olmuyor işte.

Annem öldükten sonra Edaya daha fazla düştüm.Ben eve bakarken babam'ın tek görevi içmekti.Dertleri böyle çözecegini düşünüyor ama yanılıyor.

Yemekleri hazır ettikten sonra sofrayı kurdum.Herşey tamam olunca Eda'nın odasına girdim.Uykusu hafif oldugu için alnına öpücük kondurup uyandırdım.

Kurt olaylarında sorunum yoktu.Edaya dönüştügüm'ün ertesi sabahı söylemiştim.Eda benden hiç korkmadı.Benim ona zarar vermemi degil de koruyacagımı söylüyor ki bu en dogru düşünce.

Gülümseyerek dogrulurken "Bazen kurt degilde acaba melek misin diyorum."diyince bende gülümsedim.O kalkarken kapı zilini duydum.

"Ben kapıya bakarım.Sen sofraya geç."dedigimde başını salladı.

Kapıyı açınca babam beni omzumdan itip geçti.Bu hallerine fena ayar olsam da durdum.Babam ayakta durmuş bana bakarken

"Ooooo sofra hazırlanmış.Babaya servis yok mu?"dediginde ya sabır çektim.

"Açarım."diyip mutfaga geçecegim sırada kolumu tuttu.Omuz üstünden ona bakarken "Senin dilin fazla uzadı."dedi.Elimi tek hamlede çektim.

"Seni ilgilendirmiyor.Ne zaman babalık yaptın da şimdi yapacaksın?"diyişimle Edayı gösterdi.

"Beni azarlayacagına kardeşine yap bu konuşmaları."

"Ne alakası var?"

"Kız elin herifleriyle dolanıyor.Sonra da gelin beni azarlayın." Ona dogru bir adım atarken Eda arkadan "Abla vallahi öyle bir şey yok.Sen beni biliyorsun.Servis gelmedi Berk de beni kendi bıraktı.Valla bir şey yok."Omuz üstünden ona baktım.Sesimin sert tonuyla.

"Karışma ve kenara çekil."dedigimde iki adım geriledi.

Babama döndüm."Baba olsaydın en başta bu ayıbı saklardın,ortaya dökmezdin.Baba olsaydın evin giderlerini öderdin.Sen baba olsaydın annem'in emanetine çamur atmazdın.Baba denilen kisilige sen hiç uymuyorsun.Sen baba olmayı hak etmiyorsun."dedikten sonra ona küçümser bir bakış atıp gidip Eda'nın elinden tuttum.Vestiyerden çantamızla montumuzu alıp ona döndüm.

ALFA'MWhere stories live. Discover now