47.bölüm

211 13 0
                                    


Sınıfa girdigimde Bayan Esila biraz gecikmişti.Bunda Eliza'nın işine yaramıştı.Yerine geçerken Kayla ona soruları yagdırmıştı ama o sadece bir işim vardı demişti.Bir şey söylemeyecegini anladıgımızda önümüze döndük.

Bayan Esila geldiginde konu baglardı.Bag konusu geçince herkesin gözleri bana yöneldi.Bayan Esila sınıfta yürürken anlatmaya başladı.

"Herkesin arasında bir bag vardır ama bu bagların güçleri de farklıdır.Bazı baglar büyüyle yapılır ama bunlar sahtedir.Asıl bag kalpten gelendir.Kalpten oluşan baglar güçlüdür ve kimse koparamaz."derken bakışlarımız kesişti bir anlıgına.

"Kalpten oluşan baglarda ne kadar güçsüz halde olursanız olun diger taraf sizin için güçelenir.Sırf sizin.için."

O an aklıma Dedem'in beni almak istedigi an geldi.Karnıma pençesini geçirdiginde çıglık atmıştım.Yaman o kadar adamı bir anda nasıl devirmişti? Benim canım acıdı diye sadece.Beni sevdigini ve benim onu sevdigimi o an bir kere daha anlamıştım.

"Bu baglar koparılmaz bir güçlüktedir.Herkeste oluşmaz.Aşk gereklidir bu bag için."

Ben bir aşka sahiptim.Ben Yamana sahibim.Dün akşam resmen bana evlenme teklifi etmişti.Pozisyonumuz güzel degildi.Üzerimde dururken Evlenelim demesi biraz garip kaçtı ama neyse.Önemli olan ciddi oldugunu bilmem.Onu seviyorum.

Zil çaldıgında Bayan Esila sınıftan çıktı.Sera yanıma gelip "Kantine insek olur mu?"

"Tabii."diye karşılık verdim ona.Ayaga kalktıgımda çantamı omzuma attım.

Sınıftan çıkınca bana yöneldi."Bay Aren benden korkuyor.Bakışlarını görmen lazımdı.Yanına gittigimde ecel terleri döküyor."dediginde kıkırdadım.

"Her gün tilki görmüyoruz.Normal bir durum."

"Haklısın.Ama senden de korkulur.Sinirli olunca kendini kaybediyorsun.Korkulması gereken kişi sensin."tekrar kıkırdadım.

Kantine girince iki tane kahve aldık.Masalardan birine oturduk.Oglanlardan birisi de yanımıza gelip oturdu.Ardından yanıma tanımadıgım bir oglan oturdu.

İlk gelen oglan Seraya yaklaşırken digeri benimle konuştu.

"Naber?"

"İyi."dedim sogukça.Yaman seni görse deşer.Kalk git şurdan.

"Ben Ali."dedi elini uzatarak.Elini tutmadan kısaca "Mira."dedim.

"Kabasın demek,hoşuma gitti."diye sırıtırken elini sandalye'nin başlıgına koydu.Sinirle gözlerimi yumup açarken Seraya baktım.

"Bende Cenk.Memnun oldum,Sera."dedi gülerek.

"Bende."

"Sevgilin var mı?"

"Hayır,yok."dediginde sinsice kıkırdadı.

"Ne tesadüf benim de yok." Hay ben senin tesadüfüne.

"Bende bu sıralar boşum."dedi Ali.Ona döndüm.

"Anladım."

"Dolu olmak isterim ama."

"Herşey istemekle olmaz."Sandalyesini benimkine biraz yaklaştırdı.

"Yapalım o zaman,bebegim."

"Senin agzını sikerim!"diye bir bagırık işitirken kantin kapısına baktım.

Yaman kasılan çenesiyle ordan bize bakıyordu.Ben sana kalk dedim.Ellerimi dahi sürmem.Hızla yanimıza gelirken oglanın yakasına yapışıp yere fırlattı.Yumruklarını yagdırırken tek duam şu lanet kantinden çıkmaktı.

ALFA'MWhere stories live. Discover now