O N D O K U Z

6.2K 494 11
                                    

[Multi: Naz & Eda]

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım!✨

🏐

"Ya ahahah ben bu çocuğa bayıldım, resmen Alvina Fan Club başkanıymış da haberimiz yokmuş!"

Eda mesajları tekrar tekrar okuyup gülerken Nazlı da kıkırdayarak başını salladı.

"Sen bu çocuğu kaçırma, Avi. Baksana, aşırı eğlenceli."

"Kesinlikle," diyerek onu onayladı Eda. "Bu devirde kim 500 küsür fotoğrafını telefonunda saklar ki? İtiraf et, sen de bile yoktur o kadar fotoğrafın."

"Yani," diyerek oturduğum yerde kıpırdandım. "Yok ama bilgisayara attığım için, hem konumuz bu değil."

"Evet, konumuz Yekta'nın sana olan aşkı."

Ofladım. "Kızlar ben inanıyorum, yani Yekta'nın beni sevdiğine inanıyorum ama bana söylemediği şeyler yüzünden hala tereddütlerim var. Direkt karşıma çıkarsa onu reddedermişim ama neden? Yani neden böyle bir şey yapayım?"

"Avi, yapma," diyerek koluma dokundu Eda. "Bu konulara girdikçe çıkamıyoruz çünkü. Sen bu çocuktan az da olsa hoşlanmaya başlamışsın ki kafa çocuk, çok normal yani hoşlanman. Zamana bırakmak en iyisi, zaten ona karşı olumlu olduğunu fark ederse çok geçmeden çıkacaktır karşına."

"Ya söylediklerinde haklıysa? Ona tutulursam ve karşıma çıktığında birlikte olmamamız için önemli bir durum olursa aramızda? Onu sevdiğim için vazgeçemem ki kolay kolay."

"Onun da amacı bu değil mi, Avi? Çocuk ondan vazgeçememen için başvurmuş bu yola. Bence bu her ne duyduysa yanlış anladı ya da konuştuklarımızı kendince yorumladı. Birlikte olmanıza ne engel olabilir ki? Evli değildir ya!"

"Yuh, Naz!" diyerek gözlerini belertti Eda. "Bu nasıl örnek?"

Naz, umursamazca omuz silkti. "Ne, yalan mı? Çocuk yakışıklı, üniversiteden bu sene mezun olacak yani eğitimi de var. Hemen iş bulamasa bile evlenme kararı alana kadar dert edilecek bir şey olmaz. Boyu posu da yerinde dediniz, e ne kalıyor ki geriye? Uzaylı olmasının dışında tabii!"

"Sen dün yatmadan saçma sapan bir film izlemişsin, belli oldu," diyerek gözlerini devirdi Eda. Onları takmayarak bakışlarımı elimdeki telefona çevirdim. Mesajları sabahtan beri kaç kere baştan okuduğumu sayamamıştım bile. Profil resmindeki siyah ekrana bakarak iç çektim. Yüzünü ne zaman görebilecektim?

"Kızlar, Yıldırım abi geldi. Acele edin!"

Soyunma odasının kapısından kafasını uzatan Büşra'nın sesini duyunca ona bakarak başımızı salladık ve ayaklandık. Şimdilik bu mevzuyu rafa kaldırmam gerekiyordu, zira antrenman sırasında bir kere daha dalgınlık yapıp dikkatleri üstüme çekemezdim.

Kızlarla birlikte antrenman salonuna geçtiğimizde Yıldırım abinin, oğlu Serkan'la bir şeyler konuştuğunu gördük. Diğer kızlar da onların birkaç metre ilerisinde dikiliyorlardı.

"Hasan abi izinden hiç gelmese ne güzel olur," diye mırıldandı Eda, iç çekerek. Onu görmesem bile melül bakışlarla Serkan'ı izlediğinden emindim.

"Serkan'ın burada kalması için Yıldırım abiyi nasıl ikna edebiliriz sizce?"

"Yıldırım abiyi değil, Serkan'ı ikna etmelisin bence," diyerek yandan bir bakış attım Naz'a. "Burada olmak istemeyen Serkan."

Naz dudaklarını büzerek önüne döndüğünde ben de başımı çevirerek Yıldırım abilerin olduğu yere baktım ve Serkan'la göz göze geldim. Bu ikinci kez oluyordu ve tuhaftı. Çok tuhaf.

Bana bakarak hafifçe gülümsediğinde "Oha!" dediğini işittim Nazlı'nın. "Serkan, Avi'ye mi gülümsüyor, yoksa ben yanlış mı görüyorum?"

Serkan'a karşı hiçbir harekette bulunmazken Nazlı'ya dönüp kaşlarımı çattım. "Saçma sapan konuşma, benle ne alakası var?"

"Ne demek ne alakası var?" diyerek şaşkınca soludu Eda. "Sen Naz'la konuştuğun sıra gözüm Serkan'ın üzerindeydi. Bizi fark ettiğinde bakışlarını sana çevirdi ve sen de ona döndüğün an gülümsedi! Niye bu kadar ballısın ki ya?"

"Balla ilgisi yok," diyerek gözlerimi devirdim. Serkan'dan tarafa bakmamaya çalışıyordum, çünkü kızları tam tersine inandırmaya çalışsam da ben de bir şeyler seziyor gibiydim. "Denk gelmiştir, kendi kendinize kurmayın."

Diğer kızların yanına vardığımızda Nazlı tam söylediklerime cevap vermek için dudaklarını aralamıştı ki ona dik dik bakarak susmasını sağladım. Takım arkadaşlarımın da diline düşmek istemiyordum.

"Evet, kızlar. Sayımız tamamlandığına göre hızla antrenmana geçebiliriz," diyerek el çırptı ve bütün dikkatleri üzerinde topladı, Yıldırım abi. "Bildiğiniz üzere yeni rakibimiz blok konusunda çok iyi, bu yüzden biz de bloklara takılmadan hücum gerçekleştirme çalışmaları yapacağız."

Bazı kızlar başlarını sallayarak onaylayıcı mırıltılar çıkarırlarken Yıldırım abi bana döndü.

"Burada sana da çok iş düşüyor, Alvina. Paslarını karşı takımın bloğa kalkamayacağı kadar pratikleştirmemiz lazım. Bu yüzden Serkan seninle özel olarak ilgilenecek."

Hemen yanımdaki Eda'nın nefesinin içine kaçtığını işittim ancak o kadar şaşkındım ki tepki veremedim.

Normalde olsa tuhaf karşılamazdım, çünkü antrenör yardımcıları takımdaki birçok oyuncuyla özel olarak ilgilenebiliyordu. Sonuçta onlar eğitmendi ve bizi en iyi şekilde eğitmeye çalışıyorlardı ama Serkan benim eğitmenim sayılmazdı, bu yüzden durum hiç hoşuma gitmemişti.

KISA PAS ~ TamamlandıWhere stories live. Discover now