KISA PAS ~ Tamamlandı

Y İ R M İ B E Ş

[Multi: Olivia Kadın Voleybol Takımı {Eda (4) - Nazlı (99) - Alvina (12)}]

"Ne yani acil işinin çıktığını söyleyip kaçar gibi ayrıldın mı oradan?"

Oflayarak başımı salladım.

"Evet, Eda."

"Bari kaçmadan evvel ayakkabının tekini falan bıraksaydın, böyle yarım kalmış hikaye."

Nazlı'nın alayla söylediklerine Eda kıkırdarken ben daha da somurttum.

"Komik değil, Naz."

"Bence gayet komik ama eksik," diyerek işaret parmağını havaya dikti Eda. "Külkedisi en azından prense olan hislerinden haberdardı ve kaçtığı şey prense olan duyguları değildi. Sen resmen -birkaç gün evvel bana oldukça sert çıkışmana rağmen haklı olduğumu bilmek güzel, bu arada- Serkan'a hissettiğin şeylerden kaçmışsın!"

"Kaçmaya çalışmak, dersek daha doğru olur Eda. Zira insan ne yaparsa yapsın kalbinden kaçamaz. İmkânsız yani."

"Öffff," diyerek başımı salladım. "Ben bunları duymak için mi anlattım size olanları? Saçmaladığımı söylemeniz gerekiyordu, Serkan'a bir şey hissettiğimi değil! Çünkü hissetmiyorum!"

"Muhtemelen hissetmemeyi tercih ederdin ama üzgünüm, Avi... Çoktan kapılmışsın."

"Saçmalamaya devam ediyorsun, Eda," diyerek kaşlarımı çattım.

"Ay, yeter! Asıl sen daha fazla saçmalama, Alvina! Duyan da Serkan'ın bakan oğlu olduğunu falan sanır ki hoş, olsa ne olur? Onlar da evlenmiyor mu?"

Bir anda gerçek bir sinirle cırlayan Nazlı'ya bakakalmıştık Eda'yla birlikte. Nazlı öyle kolay kolay sinirlenen biri değildi ancak tepesi attı mıydı etrafında bulunmamanız sizin yararınıza olurdu.

"Hem buna niye bu kadar karşı çıktığını anlayamıyorum bir türlü. Serkan, Yıldırım abinin oğluysa ne olmuş? Yıldırım abi seni zaten kızı gibi görmüyor mu? Neden çekiniyorsun? İleride ayrılırsanız diye mi endişe ediyorsun? Olabilir, dünyadaki en normal şey. Evli çiftler bile ayrılabiliyor günün birinde. Oğluyla arandaki ilişki bitti diye sana bileneceğini falan mı sanıyorsun, o adamın? Hem sanki tüm kariyerin boyunca Olivia'da mı kalacaksın? Ya da Yıldırım abi sonsuza kadar senin antrenörün mü olacak? Azıcık mantık ya, azıcık mantık!"

"Nefes almayı unuttun, Naz."

Eda, alaylı ve bir o kadar da şaşkın bir ses tonuyla mırıldandığında Nazlı sesli bir soluk koyverdi.

"Üf, ne yapayım canım? Takımdaki bütün kızların dibi düştüğü herifi bulmuş ama bunuyor hanımefendi... Ben bile yüz yıllık fangirllüğümü bırakarak çoktan enişte moduna geçtim ama bu kız..." Koyu renk gözlerini bana çevirerek ters ters baktı yüzüme. Resmen bir güzel azarlamıştı beni! "Deli ediyor beni, deli!"

Ne diyeceğimi bilemeyerek bakışlarımı ikisi üzerinde gezdirdikten sonra yüzüm ağlamaklı bir ifadeye büründü. "Kızlar ben tam olarak neyden kaçtığımı da bilmiyorum aslında... Evet, en büyük sebep Yıldırım abi çünkü ayrılma meselelerinden önce oğluyla aramızda olabilecek bir ilişkiye sıcak bakıp bakmayacağını bilemiyorum. Hem ayrıca kalbim bir-iki kez hop etti diye aşık mı olmuş oluyorum canım?!"

"Sana aşık olduğunu söyleyen yok zaten Avi, hoşlanıyorsun diyoruz. Ayrıca insanların yasaklara olan ilgisini bilirsin. Serkan'ı kendince yasaklı bölgeye koydukça daha çok kapılacaksın ona."

Korkarım ki doğru söylüyordu...

"Ben kapılsam ne olacak?" diyerek dudaklarımı büzdüm. "Serkan karşıma geçip peşin peşin bizden birine bakmayacağını söylemişken..."