K I R K [ f i n a l ]

8K 477 134
                                    

[Multi:🔥]

Son bölüm...

Hüzünlü bir kekim şu an...

Final konuşmamı sona bıraktım. Tabii bir de sürprizim var size 😎 Bölüm sonunda görüşmek üzere ^^

Son kez oy vermeyi (geriye dönerek vermediğiniz bölümlere de oy verirseniz çok mutlu olurum 🖤) ve boool booll yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifle okuyun. ❤️


🎶 Feridun Düzağaç ~ Alev Alev 🎶

🏐

Bileklerimdeki bant sayesinde bacaklarımı gere gere sahanın bizim takımın olduğu tarafta aşağı yukarı yavaş bir tempoyla koşarken hemen yanımda benle aynı hareketleri yapan Eda'nın kıkırtısını işittim.

Bileklerimdeki bant sayesinde bacaklarımı gere gere sahanın bizim takımın olduğu tarafta aşağı yukarı yavaş bir tempoyla koşarken hemen yanımda benle aynı hareketleri yapan Eda'nın kıkırtısını işittim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bu çocuk sana çok fena yanık, Avi... Şuna bak, gözünü kırpmadan seni izliyor."

Bakışlarım gayriihtiyari bileklerimdeki banttan uzaklaşarak teknik ekibin olduğu tarafa kaydı ve gözlerim, Serkan'ın çikolata kahvesi gözlerine tutundu. Eda'nın dediği gibi çenesini avucuna yaslamış bir şekilde beni izliyordu. Şapşal...

Ayağımı burktuğum maçın üzerinden neredeyse 2 hafta geçmişti. Hastaneye gittiğimizde ayağıma röntgen çekmişler ve çok şükür ki ciddi bir şey bulamamışlardı. Birkaç merhemle beni taburcu ettiklerinde ise Serkan dediğini yapmış ve arabayla beni eve bırakana dek saçlarımı çekiştirip durmuştu.

Gerçi beni eve taşırken de -doktor bir şey olmadığını söylese de asla yürümeme izin vermemiş ve beni kucağında taşımıştı- arabadayken çektiği saçlarıma öpücükler kondurup durmuştu ya, neyse...

Ayağım yüzünden birkaç gün antrenmana katılmama izin vermemişti, Yıldırım abi. Yatarak sıkıntıdan patladığım günlerin ardından ayağımın daha iyi olduğunu fark ettiğimdeyse hiç vakit kaybetmeden spor tesisine atmıştım kendimi.

Şimdi ise saat on ikide başlayacak maçımız için ısınıyorduk.

"Maça daha var, git de yanında devam et ısınmaya. İki kelam edersiniz böylece."

Eda'ya yan yan baksam da "Peki," diyerek adımlarımı Serkan'a doğru atmaya başladım. Artık takımdakilerden ya da Yıldırım abiden eskisi kadar çekinmiyordum da zaten. Hatta Yıldırım abi, Serkan sürekli maçlara geldiği için hiç olmadığı kadar mutluydu.

Serkan, beni hayretler içinde bırakarak kısa süre içinde hayatını benim üzerimden şekillendirmeye başlamıştı. Elinden geldiğince tüm maçlarımıza geliyordu, tabii şehir dışındakiler hariç. Aslında onlara bile gelmek istiyordu ancak ben karşı çıkıyordum. Zaten son senesiydi, sürekli devamsızlık yaparak nasıl mezun olabilirdi?

KISA PAS ~ TamamlandıWhere stories live. Discover now