Y İ R M İ D Ö R T

6.1K 499 46
                                    

[Multi: Alvina]

🔥E.N.A.🔥

Naz: Ne yani sen şimdi Serkan'ı izlemek için basket sahasına mı gittin?!!!!!!!!

Naz: Ve bunu senden isteyen oydu???

Naz: Allah'ım sana geliyorum!!!!!

Alvina: Abartmasana Naz... Altı üstü bir maç işte.

Eda: Avi, sen okulda amfilerle kantin arasında mekik dokumaktan başka bir şey yapmazdın!

Eda: Şimdi gelmiş basket maçına gittiğini söylüyorsun. Hem de Serkan'ı kıramadığın için...

Alvina: Ne yapayım Eda ya? Çocuğa geçen sefer dediklerimi size anlatmıştım. Rezil oldum resmen! Üstelik bana verdiği cevaptan sonra teklifini geri çevirmem yakışık almazdı, dikkatini de çekerdi.

"Alvina?"

Duyduğum sesle birlikte kafamı hızla kaldırdığımda Serkan'la göz göze geldim. Daha doğrusu geldiğimi umdum çünkü gözüme öyle bir güneş geliyordu ki onu görmek bir hayli zordu. Bu yüzden ellerimden birini gözlerime siper ettim.

Hem... Ne ara bu kadar yakınıma gelmişti ki?

Kızlarla olan konuşmalarımızı görebilecekmiş gibi telefonu hızla kapayıp kucağıma koydum ve gülümsemeye çalıştım.

"Merhaba."

Gülümsememe tatlı bir gülümsemeyle karşılık verdikten sonra elinde tuttuğu hırkayla su şişesini bana doğru uzattı. Zaten o an fark edebilmiştim birkaç saat evvelki halinden farklı göründüğünü. Üzerinde sıfır kollu bir tişört ve dizlerine kadar gelen şort vardı.

"Bunları tutmanı rica edecektim senden."

Uzattığı şeylere ufak bir şaşkınlıkla baktıktan sonra "Ee, tabii," diyerek uzandım ve hırkayla su şişesini alarak kucağıma koydum.

"Ben bakarım, yani eşyalarına..."

Gülümsemesi genişledi. Bu kadar yakışıklı görünmek zorunda mıydı?

"Sağ ol. Bu arada biraz uzağa oturmamış mısın? Buradan izlemesi çok keyifli olmaz gibi, hadi gel şu tarafa geçelim. Hem güneş arkanda kalır, rahatsız olmazsın."

Buraya oturma sebebim gitmeye niyetlendiğimde sessizce sıvışabilmekti aslında. Belki de bu düşüncemi fark ettiği için bunu engellemeye çalışıyordu... Yoksa diğer oyuncuların yere koyduğu eşyaları neden bana emanet ediyordu ki?

Ne olduğunu asla anlamıyorum. Geçenki konuşmasından sonra aklıma saçma sapan şeyler getirdiğim için kendime kızmıştım ama o da hiç normal davranmıyordu ki.

Ya da davranıyordu da ben mi kuruntu yapıyordum?

"Ee, bir şey demeyecek misin?"

Yüzüne bakarak düşüncelere dalmış olmanın verdiği utançla bakışlarımı kaçırıp "Tamam, öyle yapalım," diye mırıldandım hızlıca. Bu andan ne kadar hızlı kurtulursam o kadar iyiydi benim için.

Onun yönlendirmesiyle kendi eşyalarımı da alarak -hırkasını hala neden ben taşıyordum, onu bile bilmiyordum- sahayı en yakından görebileceğim bir köşeye geçtim. Bilerek mi yapmıştı bilmiyordum ama maçı diğer izleyen kişilerden çok olmasa da uzak kalmamı sağlamıştı. Bu beni rahatlatmıştı, zira tanımadığım kişiler arasında sıkışıp kalmak istemiyordum.

KISA PAS ~ TamamlandıUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum