Mr. Rong's Lovelorn Diary [Türkçe Çeviri]

Bölüm 9: Ben de aslında senin gibiyim... Omega'yım.

O gelmeden önce, Rong Yi kafasında bir dizi plan yapmıştı.

En iyisi, diğerinin onu reddetmesine izin vermekti. Ne kadar özensiz görünse de, sonuç ortadaydı. Kötü davranış yoluyla kasıtlı olarak bir tiksinti uyandırmak teorik olarak mümkündü. Rong Yi'nin de bir Omega olduğu düşünüldüğünde, ne tür bir davranışının çoğu kişinin hoşlanmamasına neden olacağı oldukça açıktı.

Ancak bu, yapmaktan ziyade söylenen bir şeydi. Kendini kibirli, kaba, konuşkan biri gibi göstermek ve kendisi hakkında cesurca övünmek için Rong Yi, oyunculuk becerilerinin yeterince iyi olmayacağını düşündü. Ancak özgüveninin gitmesine izin veremezdi. Aslında sadece kekelemekle kalmıyor aynı zamanda kızarıyor da olabilirdi. Sadece bunları düşünmek bile onu utandırıyordu.

Bu yüzden daha mütevazı bir yoldan gitmeyi planladı. Önce diğerinin açıklamasına izin verirdi. İyi bir adam olduğu anladığında ise ona gerçek cinsiyetini söylerdi.

O kel adam kadar zor biri olsaydı, daha sonra onu sakinleştirmeye çalışırdı.

...

Şu anda, Zhou Li'nin ona olan düşkünlüğü, klasik sohbet tarzlarında Rong Yi'yi tamamen hazırlıksız yakaladığı belliydi.

Zhou'nun kendine olan coşkusunu azaltmak için kasıtlı olarak tepkisiz davranmaya çalıştı.

"Hayır, yanlış hatırlamış olmalısın."

"İmkansız," Zhou Li gülümsemeyle ona baktı. "Bay. Rong, çok yakışıklı görünüyorsunuz. Sizi sadece bir kez görsem bile unutamam. Bir düşüneyim..."

"Önce biletleri alalım." Rong Yi birden genç çocuğun sözünü kesti, "Film başlamak üzere."

...

Bir sinemada buluşmak iyi bir seçim değildi.

İkiside yan yana oturmuş bir şekilde büyük ekrana bakıyorlardı. Birbirleriyle konuşmaları o kadar da kolay değildi, ayrıca bulundukları yer iletişim için hiç de iyi bir yer değildi. Rong Yi burayı tamamen doğrudan etkileşimden kaçınmak için seçmişti.

Film Zhou Li tarafından seçildi ve sıkıcı bir sanatsal filmdi. Sahneler çok güzeldi, ancak oyuncuların çok az repliği vardı, bu yüzden film o kadar hipnotikti ki, Rong Yi filmin başından sonuna kadar esnemekten kendini alamadı.

Filmin konusu ile meşgul olamayan Rong Yi'nin zihni, doğal olarak bazı vahşi düşüncelere dalmaya başladı.

Önlerinde oturan genç çift, bir patlamış mısır kovasını birlikte paylaşıyor ve zaman zaman birbirine yaslanmış kafalarıyla arada sohbet ediyorlardı.

Rong Yi onları-koltukların arasındaki boşluktan-oturduğu yerden izledi, sonra sol eliyle sağ el parmaklarının uçlarını bilinçsizce tuttu.

Her iki eli de soğuktu.

Tiyatroda klima biraz fazla güçlüydü, sıcaklık çok düşüktü ve yeterince kalın giyinmemişti. İki eli bir arada olsa bile birbirini ısıtamadı.

Dondurucuydu.

Bu yer berbattı. Artık burada kalmak istemiyordu.

Ayağa kalkmaya çalıştığında, yanında oturan Zhou Li'nin oldukça abartılı bir şekilde esnediğini ve iri gözleri ekrandan gelen ışık altında nemli görünüyordu.

Herkesin uzanıp kafasına dokunmak isteyeceği küçük bir erkek kardeş gibi çok tatlı görünüyordu.

Bu tür filmleri sevmediği de belliydi, öyleyse neden buraya gelip onu izlemeyi önerdi?