Bölüm 41: Korkarım ki, cesedi taciz edebilirsin.

354 48 43
                                    

Telefonu kapatmasına rağmen Rong Yi henüz kendine gelememişti.

Bu durumu fark eden Chen Keyao, Rong Yi'nin karşısına geçerek, "Ne kızı?" diye sordu.

"Kızının aniden hastalandığını ve gelemeyeceğini söyledi." Rong Yi ona baktı ve mırıldandı.

Kısa bir şokun ardından, Chen Keyao kahkahalara boğuldu.

"Çok yazık!" Gülümseyerek başını salladı. "Giyinme konusundaki tüm çabaların boşuna. Bunun hakkında yorum yapacak kimse yok ve o evli, hiç şansın yok."

Rong Yi hemen ona baktı. Aslında, çok da morali bozulmuş değildi. Yu Wenluo evliydi ve bir kızı vardı. Kendisinin şansı yoktu, ancak Chen Keyao da yoktu. Neredeyse aynı durumdaydılar. Bunu düşününce, Rong Yi aslında biraz rahatlamış hissetti.

"Öyleyse şimdi..."

Chen Keyao tam konuşmaya çalıştığı anda, Rong Yi'nin cep telefonu iki kez titredi.

Yu Wenluo, e-biletlerin kullanım kodunu ve kısa bir mesaj göndermişti.

"Üç bilet alabilirsiniz. Fazla olanla istediğin zaman kullanabilirsin. İyi eğlenceler!"

Rong Yi bir an tereddüt etti ve mesajı göstermek için cep telefonunun ekranını Chen Keyao'ya çevirdi. Chen Keyao ona baktı ve başını salladı, " Hazır burada olduğumuza göre, biletleri boşa harcamamalıyız. Değil mi?"

Ardından, oyunu oynamak için binaya girdiler.

...

Biletleri aldıktan sonra görevliler rehberliğinde kuralları okuyarak oyuna girdiler. Sonsuz boşluğun içinde, artık sadece ikisi vardı.

Girişin olduğu koridor uzundu ve loş bir şekilde aydınlatılmıştı. Ürkütücü bir atmosfer yaratması gerekiyordu.

Rong Yi herhangi bir yere girmekte son derece zorlandı çünkü, arkasından yürüyen kişi yol boyunca konuşmayı kesmemişti.

"Neden randevudaymış gibi hissediyorum?" dedi Chen Keyao.

Rong Yi onu görmezden geldi.

"Işıklar loş ve alan çok küçük," diye devam etti Chen. "Belli ki, burası çiftler için tasarlanmış."

Rong Yi onu görmezden geldi.

Chen Keyao'nun aynı tonda devam etti: "Korkuyor musun? Eğer korkuyorsan, elimi tutabilirsin."

Rong Yi onu görmezden geldi.

"Konuşamayacak kadar mı korkuyorsun?" Chen Keyao sordu.

"Çok sinir bozucusun!" Rong Yi sonunda başını çevirip, ona bakmaktan kendini alamadı.

Chen Keyao hemen sustu ama dudaklarının kenarı hafif bir gülümsemeyle kıvrıldı. Işık gerçekten çok kötüydü ama Rong Yi, karşısındaki adamın yüzünde bir gülümsemeyle kendisini izlediğini görebiliyordu.

İçinde en ufak bir korku yoktu.

Kalbi şu anda başka bir duyguyla yoğun bir şekilde çalkalanıyordu.

Rong Yi arkasını döndü ve hızlandı: "Sorun çıkarma ve benimle tartışmaya kalkma."

...

Koridorun sonunda bir kapı vardı.

Rong Yi tereddüt etmeden kapı kolunu çevirdi. Kapıyı açtıktan sonra biraz gergin hissetmeye başladı.

Odada ışık açık değildi. Koridordan sızan zayıf ışık dışında tamamen karanlıktı. Neredeyse hiçbir şey görünmüyordu.

Mr. Rong's Lovelorn Diary [Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now