❄️ | final; even in august winter is here

2.1K 201 147
                                    

medya; marcin przybyłowicz - geralt of rivia (1 hour loop)

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

medya; marcin przybyłowicz - geralt of rivia (1 hour loop)

❝söyle lütfen, eğer havada süzülen ufacık bir kar tanesi olsaydım sana daha hızlı ulaşabilir miydim? beni bekler miydin?❞

。⋆。˚☽˚。⋆ 。

kristal elma sarayının didik didik aranması ve gittikçe varlığını kaybeden jimin'in kokusu namjoon'a aklını yitirmeye adım adım yaklaşıyor gibi hissettirmeye başlamıştı. öfkeyle kılıcını biliyor, durmadan büyük ekiplerden oluşan şövalyeleri criton'un etrafına gönderiyordu ve eli boş dönen herkes ağır bir şekilde cezalandırılmaktan delicesine korkuyordu.

üçlünün düğünleri için uzaklardan gelmiş olan çoğu misafir, saraydaki karışıklığa karışmamak adına evlerine gitmek üzere yola çıkarken seokjin ve taehyung, jimin'in kayboluşu üzerine sarayda kalmak için ısrar etmişlerdi.

düzgün bir şekilde düşünebilmeleri adına namjoon, kendine hakim olamayacak kadar aklı uçmuş olan jeongguk'u jimin'in kokusunun sinmiş olduğu kıyafetlerle dolu bir yatağa yatırıp alnına bir öpücük kondurmuş ve içi parçalanarak üstüne kapıyı kilitlemek zorunda kalmıştı. jeongguk, belki bir süre kendini jimin'in kokusuyla avutabilirdi fakat bu namjoon'a yeterli gelmiyordu. onun tek isteği biricik eşi ve doğmamış çocuğunun güvenle eve dönüp kolları arasında olmasıydı.

dişlerini sıktı ve kılıcını öyle sert biledi ki, seokjin kaya kadar sert olan kılıcın kolaylıkla aşındığına şahit oldu. ani bir kararla yanında oturan adamın ellerine uzandı ve devam etmesine engel oldu, "namjoon."

esmer olan öfkeyle parıldayan gözlerini seokjin'e çevirdiğinde onun oldukça endişeli olduğunu görmüştü. farkındalıkla kasmaktan ağrıyan omuzlarını serbest bıraktı ve biley avuçlarından kayıp yere tok bir sesle düştü.

"kendine eziyet ediyorsun. jimin ve jeongguk'un en çok sana ihtiyaçları var. soğuk kanlı olmalısın. jimin eninde sonunda ortaya çıkacak," seokjin, onu yatıştırmaya çalışsa da namjoon'un içindeki ateş sönmeyecek gibi görünüyordu öyle ki gözlerine bile yansımıştı, seokjin ona direkt olarak bakamazken buldu kendini.

"delirmek üzereyim seokjin. onun bilerek, kendi ayaklarıyla sarayı terk ettiğine inanamıyorum. asla gerçekçi gelmiyor. bu bir lanet olmalı, mutlu olmamızı engellemeye yeminli karanlık bir lanet..." namjoon'un sesi sonlara doğru kısılmış ve ifadesi ağlamaklı olmuştu. jimin'in bahsedilen yoldan gidişi kafasında canlanıp duruyor ve bir şeyler yerine oturmamakta ısrar ediyordu.

"bu sadece çözülebilecek bir talihsizlik, joon. gerekirse dünyayı turlayacağız ve ne yapıp edip jimin'i bulacağız," seokjin, onun omzunu patpatlamış ve kararlı bir şekilde konuşmuştu.

"belki birine gitmiştir," bunca zaman boyunca kenarda sessizce oturan taehyung birden konuşmaya girince ikilinin odağı o olmuştu. taehyung, jimin'in peşinden ağladığı için kızarmış olan gözlerini onlara dikti, "belki biri onu kaçırmıştır."

snowflakes are falling (you're getting farther away) | namkookminWo Geschichten leben. Entdecke jetzt