BÖLÜM 27

1.3K 59 14
                                    

Bir ay sonra

Gökyüzündeki kara bulutlar gitmiş, güneşli günler gelmiş gibiydi onun için. Alınan çok önemli kararlar sonrası evlilikleri düzene girmiş, birbirlerine iyice alışmışlardı. Huyları, karakterleri iyce öğrenilmiş ve birbirlerine göre hareket etmeye başlamışlardı. Saygı sevgi karşılıklıydı ama birbirlerine bir türlü aşık olamamışlardı. O malum gece sonrası hastaneden döndüklerinde oturup her şeyi konuşup tatlıya bağlamışlar, birbirlerini affetmişlerdi. Zamanla kırgınlıklar unutulmaya yüz tutmuştu.  Bir gece aile yemeğinde Rüzgar'ın söylediği söz sonrasında Deniz çaktırmamış olsa da saatlerce ağlamıştı gizliden gizliye. Deniz  Rüzgar'ın varlığına alışıp ona yürekten bağlandığını artık kabul ettiğinde Rüzgar'ın söylediği ' O benim için sadece amcamın kızı' lafı onun yüreğine baya oturmuştu. Demek ki beni sadece amca kızı olarak seviyor diye düşünüp günlerce kendisine işkence etmişti. O günden sonra Rüzgar'ın mesafeli ve ciddi halleri gözünden kaçmıyordu. 

Bazen günlerce eve gelmiyor, geldiğinde de Deniz çoktan uyumuş oluyordu. Ona bakmıyordu bile.  Bir iki gün iyilerse bir iki gün Rüzgar kendisini çekiyordu. Bu Deniz'in en büyük imtihanıydı. Varlığının gözler önünde yok sayılması onu deli ediyordu. 

Rüzgar yaptığı her şeyin farkında olsa da yaşadığı çok büyük sıkıntı yüzünden kendini bir türlü açamıyordu. Deniz'e derdini özellikle anlatamıyordu. Bunu bilenlere de bas bas tembih ediyordu. 

Sıkkınlıkla iç çekerek aradığı numaranın açılmasını bekledi. Mutfak tezgahına dayanarak bir yudum su içti.  Birkaç defa çaldıktan sonra karşı tarafın sesini duydu.

- Nabıyosun canım?

-  Oturuyorum kuzu sen?

O koca konakta oturmaya vakit bulan Şeniz'e hayret etti. Bir müddet dudaklarını büzdü.

- Bizimkilere söyle sizi bana getirsinler. Avşin ile bana lazımsın. Olur mu bugün? 

Aslında lazım değillerdi. Koca evde öylesine yalnız hissediyordu ki kendisini kahvesini karşılıklı içeceği birilerini istiyordu canı. Biraz duraksama sonrası Şeniz'in sesini yeniden işitti.

- Halledeceğim birazdan canım haber ederim yola çıkınca.

İçini büyük bir sevinç kaplamıştı. Gülümseyerek bir şeyler dedikten sonra telefonu kapattı. Tezgaha bırakıp masanın üstünden kıpkırmızı bir elma alıp bir güzel yıkadı.  Afiyetle yemeye başlarken, sulu sulu ve bir o kadar tatlı olan elmanın iyi geldiğini düşündü.

Birkaç ev işlerini hallettikten sonra biraz yorgunlukla kendisini kanepeye attı. Kızların gelmesini beklerken yine boş vaktini değerlendirmek istedi.

Son arananlardan kocasını bularak aradı ve açmasını bekledi. Onu her an her saniye her bir zerresine kadar yanında istiyordu ama o kadar büyük bir kovalamaca oyununa girmişlerdi ki bazen bunu belli etmeye cesaret edemiyordu. Rüzgar her defasında laflarıyla Deniz'e büyük bedeller ödetiyordu. Oysa ki her şeyi konuşup çözmüşler barışmışlardı, yani Deniz öyle biliyordu ama görüyor ki  tatsız geçen günler sonrası Rüzgar, ona karşı baya mesafeliydi.

Rüzgar kendini çektikçe Deniz daha çok elde etmek istiyordu. Telefon açılınca daldığı yerden kendine geldi.

-Buyur?

Rüzgar'ın odunsu ve tok sesi karşısında buz kesilmişti. Hiçbir duygu belirtisi göstermeyen sesinde, onun da herkes gibi olduğunun tınısı vardı.

- Şeniz ile Avşin gelecekler. Haberin olsun.

O da onun gibi duygusuzca konuşmayı denemişti ama olmamıştı. Durgunlukla iç çekip bekledi. Bir ay boyunca bu durumda olmaları canına tak etmesi yetmediği gibi Rüzgar'ın ona karşı herkesmiş gibi davranması onu deli etmeye başlamıştı. Durum sarpa sarmaya başlamıştı.

Deniz ( FİNAL) Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ