BÖLÜM 29

1.1K 51 6
                                    

Yaz gecesinin, esen serinliği tenlerini okşuyordu. Mevsim güzel, hava güzel her şey yolundaydı. Tüm sıkıntılar bitmişti. Lacivert gök yüzü, kuş sesleri, çekirgeler... Doğanın ahengi bambaşkaydı. 

'' Hazırlıklar tamam mı Deniz?'' 

Duyduğu sese dönerek gülümsedi. Pencere kenarından çıkıp onun önünde dikildi. 

'' Evet sevgilim, her şey hazır. Bizimkiler de gelmek üzeredir.''

Rüzgar'ın kasılan çenesini görünce hayıfladı. Bu durumdan memnun olmadığını o ifade etmese bile yüzünden okuyordu. O malum olayların üstünden çok geçmesine rağmen Rüzgar'ın siniri ailesine karşı hiç geçmemişti ve sırf Deniz için katlanıyordu. O üzülmesin diye sessiz kalıyordu.

'' Memnun olmadığını biliyorum.'' diyerek  soluna doğru sarıldı ve birlikte yürümeye başladılar. Rüzgar kolunu omzuna atıp hafifçe sıktı.

'' Senin için susuyorum çünkü sen hamilesin. Üzüleceğin hiçbir şey yapmam.''

Şen sesiyle kıkırdadı. Çatallı ve tok bir sesi vardı. 

'' Ben hamişim, evveettt.'' dedi ona şirince bakarak.

Rüzgar söylediğine bakıp gülerken, Deniz'in yüzüne dikkatle baktı. 'O solgun tenine renk gelmiş, yanakları al al olmuştu ama hâlâ zayıftı.  Git gide güzelleşen şarap misali gibiydi, o bambaşkaydı. Bu yaşına kadar tanıdığı diğer kızlar gibi değildi. Olaya, hayata, insanlara bakış açısı çok farklı' diye düşünürken Deniz ona  yiyecekmiş gibi bakıyordu. İçinden yanaklarını dudaklarını öpme isteğiyle yanıp tutuşurken dayanamayıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktı.

'' Aa,  bu neydi şimdi?'' dedi şaşkın ifadeyle. 

Memnun olmadığını düşünce suratı asıldı. 

'' Beğenmedin sen. Evet evet hoşuna gitmedi rahatsız oldun sen.'' Dedi tehditkar bir ses tonuyla.

'' Hayır hayır.'' dedi ve belinden tutup kendine çekti. Boşta kalan eliyle Deniz'in yüzündeki saçları kulağının  arkasına itti. elini yanağına yerleştirip baş parmağıyla okşadı. Munzırla gülerken ona doğru edildi.  Duyduğu hazdan memnundu. 

'' Şimdi daha çok hoşuma gitti.''

'' Uuuu, misafirler geldi hissediyorum.'' diyerek sahte telaşla tutuşundan ayrıldı ve sinsice gülümseyerek Rüzgar'a göz kırptı.

'' Kaçmayı yasaklıyorum sana.'' Dediğinde Deniz'in bileğinden tutarak yanına çekti.
'' Söyleyeceğimize emin misin? Zorunda mıyız daha doğrusu?'' Yüzündeki hatların ciddileşmesini izledi bir süre. Sıkkınlıkla iç çekti.

'' Söyleyelim, aradaki buzlar erisin. Benim minik fasulyem herkese iyi gelecek.'' Diyerek ellerini karnının alt kısmına koydu. Deniz hamileliğinin birinci ayında olsa da heyecanı çok fazlaydı ve kendisini öyle kaptırmıştı ki riski çoktan unutmuştu. O, Rüzgar kadar temkinli davranmıyordu.

'' Sen de bebeği iyice yemeğe çevirdin Deniz. Ne o öyle, mercimeğim, fasulyem? Baklagil mi bu çocuk?''

Deniz ağzı açık kalarak şaşırdı.

'' Aaa, sen kendine bak daha geçen haşhaşım dedin bebeğe! Neyse konumuzu değiştiriyorum. 
Bizden dokuz kişi gelecek. Sizden üç kişi gelecek. Bir de çalışanlar üç kişi onlar burada, hmm biz dahil on yedi kişiyiz. Arka bahçeyi hazırlattım. Her şey hazır ama ben gidip kontrol edeyim en iyisi.'' 

'' Tamam yavrum sen işlerini hallet DİKKATLİCE. Ben çok sevgili akrabalar gelmeden sigara içeyim.'' 

Deniz bir şey demeden başını sallamakla yetindi. İçeri girip mutfağa Şeniz'in yanına girdi. Annesi ve kız kardeşi de bahçede tabakları yerleştiriyordu.

Deniz ( FİNAL) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora