Deniz ( FİNAL)

BÖLÜM 39

Kısa bir bölümdür.

Ertesi sabah davullar yeniden ortalığı inletmeye başladığında Deniz salaş elbisesini üstünden geçiriyordu. Kimisi dün akşam hiç uyumamışken, o biraz durduktan sonra uyuyakalmış, Rüzgarın kollarında odaya taşınmıştı. Kendi odalarında telaşla hazırlanırken Rüzgar lakos tişörtünü ve pantolonunu giymiş saatini takıyordu. Kusmaları eskisi kadar sık olmasa da bulantıları sabah devam ediyordu.  Saçını tarayıp tepeden topladı. 

- Yavrum benim gözlüğüm nerede?

Deniz ağzındaki tokadan konuşmadan hemen kendi kol çantasının içini işaret etti. Rüzgar çantayı açıp gözlük kutusunu çıkarıp başının tepesine yerleştirdi.  Deniz ayna karşısında güneş kremini sürerken Rüzgar'a baktı.

- Sana öyle bir şey anlatacağım ki yer yerinden oynayacak.

Rüzgar Deniz'e baktığında kaşlarını çattı. Surat ifadesinden ciddi bir konu olduğunu anlamıştı. Yanına gittiğinde Deniz oturduğu yerden ona döndü.

- Ama söz ver, bilmiyormuş gibi davranacaksın çünkü bizi hiç ilgilendirmez. Rüzgar başını sallayıp ellerini tuttu.

- Ben gece mutfağa indim ya börek almak için..

- Evet.

- yukarı çıkarken sesler duydum. Ve çaktırmadan baktım.

- Naptın?

- Emin ol söyleyeceğim şeyin karşısında benim yaptığımın bir önemi yok.

- Söylesene o zaman kızım. Çatlatma adamı.

Deniz bir an tereddüt etti. Söylerse ya kocası ona inanmazsa?  Beritan'a olan gıcıklığından böyle bir şey söylediğini düşünürse?

- Aşkım, ben Kenan dayım ile Beritan'ı  öpüşürken gördüm. Evlilikten söz ediyorlardı. Beritan ona boşanmasıyla ilgili bir şeyler söylüyordu. 

- Hasiktir! Sen ciddi misin?

Deniz dudağını dişledi. Böyle bir şeyde neden ciddi olmasın ki? Ayrıca eline geçecek böyle bir şey uydurmakla, gördüğünü duyduğunu anlatmıştı işte. Sadece başını salladı.

- Sakın Deniz, sakın bizden çıkmasın. Bizi ilgilendirmez kaç yaşında insanlar bırak ne halleri varsa görsünler. 

Deniz oflayarak saçını düzeltti.

- İyi de, her ne kadar pek haz etmesem de Handan yenge dünden beri aklımdan çıkmıyor. Hiçbir kadın bunu hak etmez tamam mı? Yıllar boyunca yalnız kaldı, dışlandı şimdi böyle bir durum patlak verirse çok üzülür. Susmak bana yanlış geliyor. 

- Haklısın güzelim ama onların meselesi bizi ilgilendirmez.

İşleri bitip odadan çıktılar.  Şeniz beyaz gelinliği içerisindeydi. akrabalar yeniden toplanmış, misafirler gelmeye başlamıştı. Birazdan kuşağı bağlanacak bu konaktan bir kuş misali uçup gidecekti. Rüzgar, Merdivenlerin ucunda oturmuş elindeki suyla yüzünü yıkayan Ümmüye Teyze'yi gördü. Yanına giderken Deniz de ona katılmıştı. 

- Ağlama  Ümmüye anne, mutluluğa gidiyor Şeniz, hem seni böyle görürse aklı sende kalır, o da üzülür.

- Herif sağ olsaydı da o da görseydi bugünleri.. 

Gözlerini açıp Rüzgar'a bakıp gülümsed. omzuna hafifçe vurdu.

- Sizin yüzünüzden oluyor hep zaten. Vaktiyle ben de kapıldım gittim, geliyorsunuz alıyorsunuz kızlarımızı. 

Üçü hafifçe gülerken ayağa kalktılar.

- Hadi bakalım moral bozmak yok, bak insanlar geliyor.