Ankaralı namık - dar geldi sana ankara
-düğümler birbirini çözer-
Bölüm:8
Keyifle okumalar 🌿
_____________________
Hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı, biliyorum...
Son kez etrafa göz gezdirip arabaya bindim.
Derin derin nefes alırken, yan tarafıma biri bindi.
Önüne bir kişi, sürücü koltuğuna da bir kişi bindi.
Sürücü elini dışarı çıkarıp bir işaret yaptı ve arabayı sürmeye başladı.
Evet tek eliyle sürüyor, ama hayır düşmedim.
Evet, düşmedim, düşemem, bakma. Hayır, bakma.
Gözlerimi sımsıkıı kapattım, bir kaç saniye durdum.
Çalan telefon zil sesiyle hemen kafamı kaldırıp gözlerimi açtım.
"Buyurun efendim?" Dedi şöförün yanında ki.
(...)
"Evet efendim. Aldık."
(...)
"Geliyoruz. Baya zorluk çıkardı.
(...)
"Evet." Dedi adam korkarak.
(...)
Kulağını telefondan uzaklaştırdı. Telefondakinin sesi buraya kadar geliyordu, ama pek anlaşılmıyordu. O kadar bağırıyordu ki...
Acaba zorluk çıkardığım için bana mı kızdı? Öldürecek mi beni?
Sakin ol Lalinya, sakin. Sen güçlüsün, aşarsın bunuda.
Nasıl sakin olayım İç ses. Sus Allah için.
"Emriniz olur." Diyip telefonu kapadı yanda ki.
Dikiz aynasından kısa bir an bana bakıp gözlerini yanımda ki adama çevirdi.
Bende ona baktım istemsizce.
"Çöz ellerini." Dedi.
Ben anlamazca bakmaya devam ediyordum.
Adam arkama doğru uzanıp ellerimi çözdü. Anlık gelen egoyla konuştum.
"Zamanında yediğin hurmalar, şindi yavrum tırmalar.. Bir aslan gibi kükrüyodun, şimdi noldu sana." Diye sordum, ağzımı yaya yaya konuşurken.
Dargeldi sana angara, şaziyede kaçmış Osmana.
Çek çek dünyanın kahrınıda, vur vur- kız seninle güzell eğleniliyor İç ses.
Hepside bana sinirlice baktı.
Susup yerime sindim.
Ne olmuştu ki birden bire böyle?
"Tamam. Ellerimi çözdünüz şimdi beni bırakın."
Şöförün yanında ki kumral dikiz aynasından bana baktı.
"Bence sınıralarını zorlama küçük." Dedi yanımda ki yakışıklı yeşil gözlü.
"Küçük? Hah! Ay hasbam be."
Olumsuzca kafa sallayıp kıkırdadı.
"Ciddi ol!" Diye uyardı önde ki.
Sessizce onun taklidini yaptım. "Cıddı ıl!"
Bana bakmasıyla göz devirip pencereye doğru döndüm, dışarıyı izlemeye koyuldum.
Nereye gidiyorduk ki biz? Benim burdan kaçmam gerekti tabiikide ama nasıl?
Gözüme yansıyan parlak şey ile koltuğun kenarına baktım.
Burada neden silah vardı ki?
Bir silaha bir arabadakilere baktım. Ecellerine susamışa benzemiyorlardı. Ki katil olmaya da niyetim yoktu.
أنت تقرأ
Lali || Yarı Texting ||
قصص عامةİşte şimdi bir masal kitabından çıka gelmiştik ve külkedisi dönüşmek üzereydi. * "Lali" Dedi durdu. "Bana Lali deme! " Diye haykırdım. Belinden o videoda ki silahı çıkardı. İlk önce şöyle bir baktı. "Ne beni mi öldüreceksin. Dayanamadın mı bana...
