30

1.2K 49 34
                                    


-güneşin doğmasıyla doğacak batmasıyla ölecektik belkide-
Bölüm:30

Keyifli okumalar 🌿
______________________

"-Annecim artık erkek gibi davranma lütfen."

-ama anne...

Ama...
O kadar çok şeyi anlatır ki ve hiçbir şeyi anlatmaz ama kelimesi.
Onca acı içinde gizlenirdi ya da.
Kim bilir belkide bir çok kişinin acısını saklıyordu.

Yere çömelip kapıya yaslandım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum arada nefesim kesiliyor durup sakinleştikten sonra yeniden ağlıyordum.

Babam Demir'i öğrenmişti. Daha kendimi affetiremeden öğrenmesi kötü olmuştu.
Evden kovulmuştum, annemden hiçbir haber yoktu. Ona ne diyecektim yüzüne nasıl bakacaktım bilmiyordum.
Artık nasıl yaşayacağımıda bilmiyordum ki gerçi.

"Lali?" Dedi endişe dolu bir ses.

Kafamı kaldırıp dolu gözlerimle ona baktım. Gözümün kenarında kalan yaşlar daha hızlı süzülmeye başlamıştı.
Hıçkırıklarım tüm koridorda yankı yapıyordu, zar zor nefes alışlarımdan başka bir şey duymuyordum.

Bir şey dememiştim.
Anlamıştı.

Hızla yanıma çömelip kollarını boynuma doladı, bir eli saçlarıma giderken beni yatıştırıyordu.

"Şhhh, ağlama. Lütfen. Dayanamıyorum Lali, söz veriyorum halledeceğiz." Dedi.

Narince saçımı okşarken omzunun hepsi gözyaşımla ıslanmıştı.

"Ne oldu balım? Anlat bana."Dedi yumuşacık sesiyle.

" Öğren-öğrenmiş bizi." Diyebildim hıçkırıklarım arasından.

Saçlarımda ki eli durakladı birden. Kısa bir sessizlikten sonra yeniden eli saçımı bulmuştu.

"Sakin ol bebeğim, halledeceğiz söz veriyorum sana. Hadi kalk şimdi gidelim bakalım." Dedi sessizce.

"Ama Demir... "

Ayağa kalktı, elimi tutup beni kendine çekti. "Gidiyoruz Lali'm. Böyle yaparsan kendimi tutamam bak." Dedi.

Zaten yapabilecek pek bir şeyim yoktu. Bi o vardı artık, o da beni isterse.
Ve istemişti.

Ayaklanıp sakin adımlarla aşağı iniyorduk.
Kafam da o kadar çok şey dönüp dolaşıyordu ki patlayacak gibiydi.

"Lali ağlama lütfen, elimden bir kaza çıkacak yoksa." Dedi kendini sıkarken.

"Öyle kolay olmuyor be Demir. " Diye mırıldandım.

Artık akacak yaş bile kalmamıştı gözlerimde. Yanıyordu çok kötü.
Sonunda aşağı inip arabaya binerken uzaklardan koşarak gelen annemi gördüm..

Yutkundum.

Kalbim ritmini artırırken Demir bana bakıyordu. Arabaya binmemi bekliyordu
ama gidemezdim ki. Annemide kaybedemezdim ki.

Belkide annem bize izin vermezdi de.
Demir'i bırakmayıda hiç istemiyordum.

Tanıdık gözleri ve kendisi karşımda durdu.
Artık çok tanıdık o hayalkırıklığı bakışlara alışmıştım.

Ağlamaktan kan çanağına dönen gözlerimden yaş akmıyordu. Ama o, o ağlıyordu. Yaşlar bir bir süzülüp akıyordu umutsuzluğa.

Bu yaşıma kadar ne olursa olsun yanımda olan o kadın, şimdide yanımda olacak mıydı?
Kollarını açıp kızına sahip çıkacak mıydı yine?

"Lalinya" dedi titreyen dudaklarıyla.

Elleri ağzını kapatırken hıçkırıklarla birlikte ağlıyordu.
Koşarak kollarımı ona doladım. Sımsıkı hiç bırakmamak üzere.

Durdu. Saniyelerde onunla durdu.
Ne bi' adım geldi ne de bi' yakarış.

Uzaklaşıp anneme baktım. Perişan olmuş bir şekildeydi.

Dudaklarımı ıslatıp "anne" dedim.
"Çok şey oldu ama-

" Biliyorum, biliyorum Lalinya."

Yutkundum istemsizce.

"Hemde her şeyi biliyorum."

"Seni alıp götürmem gerek. Bu çocuktan kurtarmam gerek, yasaklamam gerek. Hiç yapmadığım şeyleri yapmam gerek."
Dedi kalbime ağrı girerken.

"Hayır, anne." Diyebildim bir tek.

Demir'i bırakmak istemiyordum. Ama ona da karşı gelmekte istemiyordum. Onu geçtim babama bu ihaneti de yapmak istemiyordum.

Keşke ikiye ayrılsaydım da hepsini yapabilseydim..
Şimdi beni çekse götürse ağzımı açmazdım. Git dese giderdim. Ama o olmazdı işte.

Demir durmuş bir şey demiyordu. Diyemiyordu. Ne diyebilirdi ki?

Elini omzuma koyarak destek olmak istedi.

"Ben kızımı alsam gitsem, bizi mi öldüreceksin?" Dedi Demir'e.

Gözlerim yuvarlarından çıkarken Demir'e döndüm.

"Hayır, asla. Ağzımı açmam, bi anne ve bi kız. Belki daha sonra Devrim beyle husumetimizi çözer kızınızı alırım. " Dedi sakince.

Çok soğukkanlı davranıyordu. Söyledikleri tebessüm etmeme neden olmuştu.

"Ne diyeceğim şimdi ben babana? Nasıl yapacam nasıll? Ah be Lalinya, ah be kızım. " Dedi annem çaresizce.

Boynumu eğdim sadece. Mağdur gibi, suçluluğumu kabüllenmiş gibi.

Demir'e baktım son bir defa.

Annem gözlerini Demir'e çevirerek: "kızıma iyi bak" dedi.

Nefesim başka yerlere kaçarken öksürmeye başladım.

"Tek bir, tek bir hatanda kızım bana gelirse ona kollarımı açar kollarım. Bunuda böyle bil. " Dedi yeniden ağlamaya başlarken.

"Nasıl bakacağım babana bilmiyorum ama, sen daha önemlisin kızım. "

Annem kaldırıma oturarak yeniden ağlamaya başladı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

"Emin olun kızınıza çok iyi bakacağım. " Dedi Demir.

"Ve emin olun bunların hepsini çözeceğim, size sözüm olsun. " Dedi güven vererek bakarken.

Koşarak annemin önünde çömeldim. Kollarımı sımsıkı ona dolayınca bir yaş süzüldü yanağıma doğru.

"Git. Git Lalinya, hiçbir şey bilmiyormuşum gibi git. "

Kafamı iki yana salladım.

"Biraz daha, lütfen. "

"Al şunu Kaya Demir. " Dedi annem bu sefer.

"Hayır. Hayır lütfen. "

Demir kollarımdan tutarak beni çekiştirmeye başladı. Annemden uzaklaşırken göz yaşlarım sel olmuştu.

"Anne." Diyebildim sadece.

O sadece bir anne değildi. Gerçek bir melekti.

Babamla onu şuan yalnız bırakmak istemesemde mecburdum. Bize izin vermişti. Babamı karşısına almıştı.

Tabii bunları babama söylemeyecekti ama elbet bir gün öğrenecekti.

Ve benim için yeni bir hayat vardı.
Yepyeni bir hayat.

Evimden tüm düzenimin değişti yeni bir hayat. Yeni bir kimlikle, yeni doğmuş bir bebek gibi bir hayat. Belki eskisi gibi olmayacaktı her gün bi vakayla karşılaşacaktım.
Kim bilirdi belkide hergün ölecektim. Belkide her gün ölüp dirilecektim. Bugünde olduğu gibi.

____________________

Dırırım rırım rırırırırımmmm.

Vote atmaz mıydınız?

Öptüms.

Lali || Yarı Texting ||Where stories live. Discover now