39

913 33 21
                                    


-belki de hava kararmışken bir gündüz-
Bölüm:39

Keyifle okumalar 🌿
______________________

Öyle bir baktı ki o an bana, rüyadayım sanmıştım.

Her şey sana aklımda bir oda vermemle başladı...
Her başlangıcında bir sonu vardır ama umarım bizim sonumuz başladığı gibi olurdu.

Yüzümde minik tebesümümle manzaraya döndüm, eli yanağımda gezinirken huzurla birlikte evime yaslandım.
Evim olan o adama yaslandım.

Çünkü eğer bi' gün düşseydim o kaldırırdı. Bundan sonra hayat karşıma ne çıkaracaktı bilinmezdi ama her şeye hazırdım artık. Yaşadığım şeyler öyle atlatılabilir şeyler değildi ama onun sayesinde atlatabilirdim, onun yüzünden bu duruma düşsem de..

Derince bir nefes çektim içime kokusuyla birlikte. Ay yavaş yavaş batarken sabaha bırakıyordu yerini. Saatin kaç olduğunu ve nerde olduğumu bilmesemde sonsuza kadar burda kalabilirdim.

Huzur sessizliği ortama hakim iken Demir'in telefonu bunu bozmuştu. Pardon benim telefonum mu demeliydim?

Demir yerinde doğrularak cebinden telefonu çıkarırken gerilemiştim. Ne diye rahatımı bozuyorlardı ki !

''Telefonun çalıyor.'' diyerek bana uzattı elini.

''Haa.'' diyerek elimi uzatmıştım ki sonradan dank etti. ''Ha?'' dedim anlam veremeyerek. Benim telefonumu nerden bulduğuna mı şaşırsaydım yoksa telefonun burda çekmesine mi? Ya da en baştan neden bunu kullanıp yardım istemediğimize mi?

Küçük bir kahkaha atınca hâlâ ona bakıyordum.

"Alsana kızım annen arıyor." Diye yineledi kendisini.

Daha anlam veremesem de aldım telefonu.

Saat 05.15'ti.

Yeniden arama ekranı düşerken cevapladım.

"Alo?"

"Lalinya!?"

"Efe! Annemin telefonunun sende ne işi var?"

"Asıl senin telefonunun sende ne işi var!? Ha pardon senin zaten. LAN! LALİNYA!? Yaşıyorsun lan!" Diyerek köşeli jetonu sonunda düşünce ciyak ciyak bağırmaya başladı.

"Te Allahım. Demir al şunu ya." Diyerek Demir'e verdim ve dinlemeye koyuldum.

Salak salak konuşup cinlerimi çıkartıyordu ya!
Demir Beyler de altan altan gülüyordu şerefsiz.

"Tamam Efe." Diyerek kapatıyordu ki durakladı. "Ne!?" Dedi sessizce ayağa fırlarken.

"Ananı!" Şok olmuş bir şekilde bana döndü. Donmuş gibiydi.

Ne boklar dönüyordu yine? Ya yeter yeter ya!

Telefonu çarçabuk kapatıp cebine attı ve nehirin karşına baktı.

Anlam veremeyerek baktığı yere baktım ama normaldi her şey. Garip şeyler yoktu.

Birden gözleri büyürken parladı.

"Ne oluyor ya?" Dedim şaşkın şaşkın.

"Lalinya!" Diyerek bana döndü neşe ile.

"Ne?"

"Bulduk!" Dedi sevinç içinde. Yanağıma bir buse kondurdu ve geriledi.

"Orada!" Dedi parmağıyla parıldayan taşı gösterirken.

Lali || Yarı Texting ||Where stories live. Discover now