12

8.5K 303 39
                                    

-iyi-
Bölüm:12

Keyifle okumalar 🌿
_____________________

Ne vardı ki bunun içinde?

Hızla eğilip olduğu yerden çıkardım.

Ekranın kapağını açarken titreyen ellerim daha da titremeye başladı. Avuç içlerim terlerken, kalbim delice atıyordu.

Hızla açma tuşuna bastım. Avuç içlerimi pantolona silerken bir kaç saniye bir kaç dakika gibi gelmişti.

"Açılsana be."

Mavi ekran sonunda açılınca derince bir nefes verdim.

Önüme iki ayrı sekme çıktı.

Windows ve ÇİKATM

Her zaman için ilginç olan daha dikkat çekiciydi ne yapalım.

Çok saçma bir isme sahip olduğunu düşünürken bile o sekmeye bastım, ÇİKATM.

Önüme sadece bir dosya çıktı. Koskoca bilgisayarda bir dosya.
Gelçi şifre olmamasına da şaşmalıydı.

Dosyaya tıkladığım an anahtar çevirme sesi kulaklarıma doldu.

Gözlerim yerinden pörtlerken, nefesimi tuttum.
Soğuk soğuk terliyordum.

Buz gibi bir değil on şişe soda verseler hazmedemeyecektim sanırım.
Bugün benim ölüm yıl dönümüm değilse ben daha da ölmem dostlarım, buraya da yazıyorum.

Sertçe yutkunurken yavaş yavaş arkamı döndüm. Görmeyi beklediğim şey Kaya'nın ayakkabıları değildi tabii.
Gülme isteğimi zorlada olsa yok ettim. Ayakkabıları da yakıyordu şerefsizin.

Gözlerim gözlerini bulduğunda ne ara bıraktığımı bilmediğim nefesimi tekrar tuttum.

Gözleri alev saçarken bana doğru gelmeye başladı.
Eğilip bilgisayarı aldığı sırara hızla ayağa kalktım. Aşırı sinirli olduğunu sıktığı çenesinden anlayabiliyordum.

"Ne yaptığını sanıyorsun ki sen!?" Dedi birden.

Stresten yanağımın iç tarafını ısırmaya başladım. Diyebilecek pek bi sözüm yoktu. Bana doğru sinirlice yaklaştığında geriledim.

"Sen çok olmaya başladın." Dedi parmağını tehdit edermişçesine sallarken.

Kollarımı birbirine dolayıp istifimi bozmadım. Sonuçta ben Lalinya Den'dim.

Umursamazca omzumu silkip "beni kaçıran sendin, katlanmayacaksan bırakta gideyim." Dedim.

Kendimden emindim, korkum önüme geçmemeliydi.

Yumruk yaptığı ellerini sıkarken bir hışımla odadan çıktı.

Bravo Lalinya kızım seni öldürecek.

Yorgunca yatağa girdim, her şeyin bir rüya olduğunu düşünüp uyumak istiyordum. Hani filmlerde olur ya bir uyanırlar her şey bir rüyadır, ben de bir rüya olduğuna emindim. Ya da kendimi kandırmak istiyordum kim bilir.

Gözlerim uykuya doğru kapanırken kapının sertçe açılıp "kalk gidiyoruz." Diyen Demir'in sesi kulaklarıma doldu.

Yerimden sıçrarken yere doğru düştüm.

"Ah!"

Ağzımdan acı dolu nidalar dökülmüştü.

Demir kahkahayı patlatırken yerimden sızlanarak ayağa kalktım.

"Gül sen tabii. Canım acıdı benim burda." Diyerek anlımı ovuşturmayı bıraktım.

Gülüşü yüzünde donarken şakağıma bakıyordu. Eski gaddar haline bürünerek hızla odadan çıktı.

Lali || Yarı Texting ||Where stories live. Discover now