31

1.1K 47 68
                                    

-kapının eşiği-
Bölüm:31

Keyifle okumalar 🌿
_______________________

Evimden tüm düzenimin değişti yeni bir hayat. Yeni bir kimlikle, yeni doğmuş bir bebek gibi bir hayat. Belki eskisi gibi olmayacaktı her gün bi vakayla karşılaşacaktım.
Kim bilirdi belkide hergün ölecektim. Belkide her gün ölüp dirilecektim. Bugünde olduğu gibi.

Gözlerimi araladığım sıcak ve bunaltıcı bir yaz gününde, yapış yapış olmuş bir şekilde sinirlice kalktım yataktan.

Bugün yeniden doğmuş bir bebek kadar narin ve kırılgandım. Beceriksiz ve bilgisizdim bi' o kadar da.

Elime gelen ilk şeyleri üzerime geçirirken, karnımda açlık zilleri çalmaya başlamıştı.

Hızlıca aşağı indiğimde karşımda duran kadına baktım. Çok saf bir güzelliği vardı, solmuş bi o kadar da yorulmuş gibiydi.

İlk defa gördüğüm bu kadına meraklı gözlerim gözlerini bulunca gülümsedi.
Tebessüm ederek utana sıkıla yanına oturdum.

"Merhaba." Dedi neşeli sesiyle.

"Merhaba."

"Nasılsın Lalinya?" Demesiyle merağım iyice artmıştı.

Adımı nereden biliyordu? Bu kadında kimdi!?

En önemlisi burada ne işi vardı.

"Teşekkürler, tanıyamadım? " Dedim sorarcasına.

Kıkırdayıp. "Ah pardon, tanımaman çok normal. " Dedi.
"Ben Aysu" Dedi elini uzatırken.

Karşılık verip "Lalinya" Dedim sanki bilmiyormuş gibi.

"Senin için üzgünüm tatlım ama burda da bi annen olduğunu unutma lütfen." Dedi içtenlikle.

Zar zor gülümsedim.

Bu da kimdi de nereden biliyordu her şeyi?

"Anne!"
"Acar'a bir şey söyler misin?" Diyerek Evin girdi içerden.

"Abi diyeceksin demiyor muyum kaç kere sana!" Diyerek isyan eden Acar da geldi.

"Ne oluyor güzel kızım?" Dedi Aysu Hanım.

Gözlerim yuvarlarından çıkarken Us ailesinin annesi olduğunu anladım.
Komadan ne zaman çıkmıştı?

"Sana süpriz yapacaktık Acar bey tutturdu cafe'de cafe'de diye." Dedi Evin isyan ederken.

Anne gülümseyip "hiç gerek yok kızım, bunun içinde tartışmaya hiç gerek yok." Dedi naifçe.

Ne de harika bi' kadındı öyle!

Kollarını ikisine açmasıyla koşarak gelmişlerdi anne kucağına.
Kim olsa gelirdi zaten, huzurlu tek yere.

Telefon sesi onları birbirinden ayırırken ekranda arayana baktı teredütle Aysu Hanım.
Boğazını temizleyerek açtı telefonu, "Alo?"

(...)

"Bu seni hiç ilgilendirmez!" Sinirlenmişti.

(...)

"Hayatımda artık yoksun! Seni hayatımdan sildiğim gibi herkesten de yok edeceğim." Dedi Aysu Hanım ardından cevap beklemeden kapatmıştı telefonu.

Hızlı hızlı nefes alıp verirken benim gibi endişeli bakışları annelerini bulmuştu.

"Annecim iyi misin?" Dedi Evin telaşla.

"İyiyim." Diyebildi sadece, yorgundu.

Endişeli bakışlarımı fark edince içtenlikle gülümsedi.

Kapı alacaklı gibi çalınıp açıldığında gür ve tok bir ses duyuldu.

"Yüzüme kapatırsın ha!" Diyordu kükrerken.

Açılan ağzı beni görünce durakladı birden.

Hayır yani ne vardı bende? Gelen giden, yetti ama. Ne güzelde giyinmiştim üstelik.

Gözlerini kısıp Aysu Hanıma döndü, "inanamıyorum, sana inanamıyorum! Bir de buraya mı getirmişsin!?" Dedi şoke olmuş bir şekilde.

Aysu Hanım ayağa kalkıp karşısına geçti "sana hesap mı vereceğim!" Diye bağırdı birden.

Adam ürkekçe bakarken ayaklandım. Sonuçta benim yüzümden sorun vardı anlaşılan.

"Defol evimden!" Dedi Aysu Hanım.

Adam inanamaz bir şekilde baktı. Ağzı açılırken şoktaydı.
Tek kelime etmeden evden çıkarken kapı sertçe çarptı.

"Eee kim kahve içiyor?" Dedi Aysu Hanım neşeyle.

Herkesten mırıltılar çıkarken ortalıkta Demir ne de Alperen gözüküyordu. Hangi deliğe girmişlerdi bunlar?

"Aysu Hanım" Dedim mutfağa gitmekte olan kadına.

Bana döndü 'efendim' dercesine.

"Biraz konuşabilir miyiz?"

"Tabii." Diyerek mutfağı gösterdi ardından da geçti.

Peşinden gittiğimde kahve yapmaya koyulmuştu bile.

"Az önce gelen-"

"Bunu konuşmayalım!" Dedi sinirli bakan gözleriyle.
Değişmişti resmen bi saniyede.

"Ama efendim benim burada olmam sorun gibi." Dedim hemencecik.

"Bunu duymadım farz edip konuşmayalım dediğimi hatırlıyorum. " Dedi ciddiyetle.

Elinde tuttuğu bardağı bana uzatırken "afiyet olsun" Dedi. Ardından da tuttuğu bardaklarla mutfaktan çıktı.

Kapı yeniden sertçe açılırken bakışlarımız oraya yöneldi.
"Neredesin!"

Az önce ki sesle bu ses aynıydı. Elinde tuttuğu silahı Aysu Hanıma çevirirken ağzım yüreğime gelmişti.

Aysu Hanım histerik bir şekilde güldü.
"Bu kadar aşşağılıksın!" Dedi.

Adam iyice deliye dönerken gözlerinden ateş çıkıyordu sanki.
"Madem beni evimden de kovuyorsun, o kağıdı imzalamıyorum!" Dedi.

Evimden?
Ne diyordu bu adam!?

"Kızı ver bırakıyım." Dedi yeniden.

İstemsizce yutkunurken benden bahsettiğini çok iyi anlamıştım.
İyice tatsızlık çıkmadan adama doğru yürüyordum ki

"Olduğun yerde kal Lalinya!" Dedi Aysu Hanım.

"Kızı ver!" Dedi tekrardan adam kesin bir dille.
Elindeki silahı Acar'a doğru çevirirken namluyu çekti.

Acar inanamaz gözlerle bakarken Evin korkudan ağlamaya başlamıştı. Aysu Hanım kendinden çok emindi, böyle bir şey olamayacağını biliyordu ama bu oyun değildi. Adını sanını bilmediğimiz biri karşımızda durmuş silahı kafamıza dayamıştı.

"Ver!" Dedi adam son kez.

"Hayır." Dedi Aysu Hanım.

"Öyle demek ha!" Diyerek silahı Aysu Hanım'a doğrulttu.

Tetiği çektiği an Aysu Hanım'ın elindeki bardaklar yerlere uçarken yüzündeki gülümsemenin yeri hâlâ aynıydı. Rengi yavaşça solarken akan kanın haddi hesabı yoktu.

"Anne!"
Döküldü dudaklarından, kapının eşiğinden bakarken.

_________________

Lali || Yarı Texting ||Where stories live. Discover now