33

1K 44 126
                                    


-anlaşma-
Bölüm:33

Keyifle okumalar 🌿
______________________

"Kaç haftadır Demir nerde?" Yeniden güldü.

Kaç haftadır?

"O seni çoktaaan unuttu ve biliyor musun Lalinya'cığım Kaya Demir Us babasına vurmaz, vuramaz."

Kan beynime hücum ederken olduğum yere çivilenmiştim.

Ne diyordu bu adam?

O meşhur baba bu muydu yani? Ne istiyordu benden, kaç haftadır buradaydım? Karısının yine katili mi olmuştu? Demir beni bırakmazdı değill mi?

Beynim durmadan bu soruları ısıtıp ısıtıp önüme koyarken delirecek gibiydim.

"Kaç haftadır Kaya nerede? O seni unuttu."

Adamın dedikleri kafamda yeniden çınlayınca kahkaha atmaya başladım.

Deli gibi gülüyordum. Başım ölesiye dönerken hiç durmuyordum. Sinirden parmaklaklıkkara vurdum bir kaç kez. Kahkahalarım ağlamaya dönüşürken bugün geçirdiğim kaçıncı sinir kriziydi bilmiyordum.

Elim parçalanana kadar demirliklere vururken yine içeri birisi girmiş yemeğimi getirmişti.

Önüme koyduğu tepsiye baktım acı acı. 2 haftadır burdaydım uyanıkken, kaç kaftadır da uyutulduğumu bilmiyordum.

Tepsiyi alıp demirliklere fıtlattım. Yemekler yeniden etrafı iyice kirletirken cam parçaları her yerimi kesmişti.
Kesilmeyen yerim kalmışmıydı ki!

"Hay böyle işin! Yeter be kızım, ye şunları otur." Dedi adını yeni öğrendiğim Onur.

Bu hepsinden farklı biriydi. Onunla öbürlerine göre daha iyi anlaşabiliyordum.
Tüm merak ettiğim şeyleri ona soruyor o da her seferinde yakalanmadan cevaplıyordu.

Mesela Demir buraya daha hiç gelmemişti. Aysu hanım yoğum bakımdan çıkmıştı bugün. Bende 1 aydır burda tutuluyordum.

Demir'in buraya gelmemesinin nedenini bilmesemde beni bırakmayacağını ve eninde sonunda bulacağını biliyordum.

Onur bıkkınca süpürgeyi getirip yendien temizlemeye başladı yerleri.

"Hadi yine iyisin, seninki geldi bugün." Dedi.

Sevinçle ayaklanarak demirliklere yaklaştım.

"Biliyordum. Burda değil mi? İçerde şuan, geldi beni alıcak. Demir! Demir buradayım." Diyerek bağırmaya başladım.

"Hey hey hey! Ne yapıyorsun!? Sussana ikimizi de öldürteceksin!"

"Demir! Demir seni çağırıyorum! Burdayım ben bak" Diyerek yerime geri oturdum. "Hatta oturdum şuraya akıllı akıllı seni bekliyorum." Dedim.

"Sussana be!" Diyen Onur'u artık duymuyordum bile.

Aklımı kaçırmıştım. Bana verilen uyuşturucunun haddi hesabı da yoktu zaten. Yapılan hergün iğneleri saymıyorum bile.

1 aydır yemek yemediğimi de hesaba katarsak erimiş gitmiştim.

"Ne oluyor burada!?" Diyerek Ertuğ girdi içeri.

Bu kim mi? Bu da bana serumları takan kişiydi işte.

Atilla beyin sağ koluydu. Ah yani Demir'in babasının.

Onur'a öldürücü bakışlarını atarken yasakları çiğnediğini fark etmişti. Kafasıyla işaret edince Onur hemen çıkmıştı.

Ah Onur Ah.

Lali || Yarı Texting ||Where stories live. Discover now