Lali || Yarı Texting ||

11

-ne vardı bunun içinde-
Bölüm:11

Keyifle okumalar 🌿
_____________________

Sadece susakaldım ve gözlerine baktım.
Gözlerime bakıyordu.

Boğazını temizleyip önüne döndü, kendime gelip bende kafamı çevirdim.

Yola bakıp ardından ona döndüm, "Nereye götürüyorsun ya beni?!" Diye bağırdım.

"Bana yardım edeceksin."

"Niye ben, niye? Allah'ım ya! Çattık."

Kıkırdayıp, olumsuzca başını salladı. Bir evin önüne hızlı bir park yaptı ve arabadan indi.

Boş boş durup ona baktım, geldiğimiz yeri inceleyip anahtarı birine verdi ve yürümeye başladı.
Aniden durup arkasına baktı.

Anlınını sıvazlayıp "gelsene şuraya!" Diye bağırdı.

Sinirlenip önüme döndüm ve kollarımı birbirine bağladım.

Hayır yani sen kimsin de, emirler veriyorsun.
Bide paşa paşa gelmemi bekliyorsun.

Arabanın önünden hızla geçip kapımı açtı ve bana tip tip baktı.
İstifimi bozmadan durmaya devam ettim, yüzüne bile bakmıyordum.

Derin bir nefes verip elini kapıya yasladı ve öne doğru eğildi.
İstemsizce göz ucumla ona baktım.

"İnsene artık!" Diye sinirlendi.

Omzumu silkeledim.

Sabır dileyip arabanın içine doğru eğildi.
Bir elini boynumun arkasından geçirdiği gibi beni kucakladı ve arabadan çıkardı.

Korkup kollarımı boynuna doladım.
"Ya ne yapıyorsun!? Gelmeyeceğim diyorum sana? Anlasana. Bırak beni! Bırak, bırak." Diye konuştum hızlı hızlı, çırpınırken.

"Konuşmayı kes!" Diye hızla çıkıştı.

"Yok ya olmadı böyle, ağzımı bağla direk se-

"Konuşmayı kes!" diye bağırdı.
"Nefesin boynuma çarpıyor." Dedi fısıldar gibi.

Susup ona baktım. Yeni çıkmaya başlayan sakalları, gıdıklanmama sebep oldu. Cenesi o kadar güzeldi ki, saçları da boynuna doğru geliyordu.

Hızla yere doğru savrulmamla hayallerimden çıka geldim.

Sinirliymiş gibi üstümü silkeledim. "Olmadı ya böyle fırlat gitsin." Dedim esnaf ağzıyla.

"Seni oraya kadar taşıyacağımı sanmadın umarım." Diyerek arkasında ki binanın kapısını kapattı.

Hızlıca kolumdan yakalayarak merdivenleri çıkmaya başladı.
Arkasından sürükleniyordum ve canım acıyordu.

"Ya bıraksana kolumu." Dedim acı ile çıkan sesimle.

Beni takmadan daha sert çekiştirmeye başladı.

"Kaç kat daha çıkacağız? Ayaklarım ağırdı, zaten canımı yakıyorsun." Dedim bıkmışca.

Anında kolum hafiflerken hızla ona baktım.
Durması nedeniyle çok yakın bir mesafeden göz göze kaldık.

Çenesini sıkıp tekrar hızla kolumdan yakaladı ve çekiştirmeye başladı.

Bu çocuğu boğma isteğimden kurtulamıyorum bir türlü. Boğacam sonunda ama he.

Bir dairenin içine girdi ve beni içeri doğru sürükledi daha doğrusu fırlattı.
Direkt içeriyi inceledim.
Tek kişilik harika döşenmiş bir evdi.
Karşımda sadece L koltuktan oluşan bir salon vardı, giriş kapının hemen yanında da mutfak vardı