1. Bölüm "Kedi'nin Böceği"

544 36 6
                                    

Hayat sürprizlerle doludur diyorlardı ya, gerçekten öyleydi. En başta aşk, insana bir sürpriz gibiydi. Ne zaman âşık olacağımızı bilemezdik, hoşlantı her zaman olurdu. Aşk farklıydı, bütün iliklerimde hissetmiştim. Aşk gözlerde okunur, kalplerde duyulurdu. Yaşıyordum, aşkı yaşıyordum fakat her zaman beni durduran bir şey olmuştu. Geçmişimde gelecekten kaçarken şimdi geçmişimden kaçıyordum. Nereye kadar saklanacaksın Marinette? Hayatın sürprizleri her zaman güzel değildi, buna alışamadın mı?

Acıya alışmak mı gerekirdi?

Hayatta hep doğrunun önünde olmak gerekirdi, bunu biliyordum. Doğru arkadaşlar, doğru meslek, doğru bir hayat arkadaşı, doğru bir aşk, doğru bir hayattan söz ediyordum. Her şeye hazırdım, doğru olan her şeye hazırken, her şey tamamken, geçmişimdeki yanlış beni durduruyordu. Gelecek... O ise beni içten içe öldürüyordu.

Ne demeliydim, ben Uğur Böceği'yim. Seni çok üzdüm, biliyorum fakat ben hafızamı kaybetmiştim Kedi. Ben de seninle birlikte öğrendim, bağımızı koparma...

Benim korkum buydu işte, geleceğin önüme çıkmaması için bu korkuyu hep içimde yaşayacak, bir köşeye gizleyecektim. Hayatın sürprizleri yanı sıra bir çelme ile de karşılaşabilirdiniz. Bu çelmeleri önceden görmek için bazı şeylerden vazgeçmem gerekiyordu. Vazgeçtiklerim bugünüm olmuş, beni çıkmaza sokmaya başlamıştı.

Gözlerimi açmadım, öylece durduk. Sertçe yutkunuşunu işittim, onunla birlikte derin bir nefes aldım. "Marinette," diye fısıldadı, baş parmağı elmacık kemiğimin üzerinde durduğunda gözlerimin dolmaması için sımsıkı yumdum. "Bunlar... mucize mi?" Sesi çatlıyordu, ne diyeceğini bilemez gibi konuşuyordu. Yavaşça gözlerimi açtım, yeşillerinde boğulmaya başladığımda dudaklarım titredi.

"Böyle olacağını tahmin etmezdim Kedi." dediğimde inanamıyormuş gibi kafasını iki yana salladı. Elleriyle yüzümü avuçlayıp ondan gözlerimi kaçırmamı engelledi. "Mümkün değil," Kafasını iki yana sallamaya devam etti ellerimi onun ellerinin üzerine koydum. Dudakları arasından titrek bir nefes verdi. "Marinette, bana doğruyu söyle," Titrek bir nefes daha aldı. "Lütfen." Sesi yalvarır gibi çıktığında gözlerim doldu. Yüzümü avuçlayan ellerini kavrayıp aramıza koydum, ellerimiz birbirine dolandı. Ellerimize bakarken kendime zaman tanıdım. Usta Fu yeniden bana mucizeyi vermişti, bunca imaj değişikliğinin sebebi buydu. Kara Kedi beni tanıyamamıştı, ben bile aynaya baktığımda kendimi tanıyamıyordum.

"Ben o minik böceğim," Hafifçe başımı salladım. "Her zaman öyleydi. Bugün Usta Fu'nun yanına gittim." Acıyan boğazımı temizleyip başımı ona kaldırdım, gözlerinde öğrenmek istedikleri bir ayna gibi gözlerime yansıdı. "Bana Paris'in tek bir Uğur Böceği olabileceğini, zaten seçilmiş kişi olduğumu ve bunu yapmak zorunda olduğunu söyledi. Ona eğer bu olacaksa neden hafızamın silindiğini sordum." Sağ elimi uzatıp onun sol yanağını avuçladım. Titreyen sesimle, "Bana doğru bir cevap vermedi Kedi. Ona doğruyu söylemesini istedim, bana öğrenmem gerekenin bu olduğunu söyledi." diye konuştum.

"Eğer hafızan silinmeseydi sonsuz uykuya yatacaktın." dedi zor çıkan sesiyle. Kaşlarımı çatıp reddeder gibi başımı iki yana salladım. "Bu saçmalığa inanmıyorum, bizden sakladığı bir şey var ve bu bizi bitirebilirdi anlıyor musun?" Yüzünü ellerimin arasına alıp alnımı alnına yasladım, gözlerimiz kapandığında güçlükle nefesimi verdim. "Ona hiçbir şey söylemeyeceğiz Kedi, beni yeniden senden ayırmasın."

Lain: Geri Dönüş (Ⅱ. Kitap) | MiraculousWhere stories live. Discover now