ʚölüм 0.6 "Minik Kız Çocuğu"

528 40 14
                                    

"... Bugün okul boyu kızların konuşmaları kulaklarıma doldu. Yılbaşı hediyesi verdiğim Adrien ev sevdiğim moda tasarımcısı olan Gabriel Agreste'in oğluymuş! Adrien'ın moda dergisinde yer alan fotoğraf kapağından okulda gün boyu konuştular. O zaman fark ettim, biraz şaşırdım açıkçası.

Kara Kedi ile ilişkimiz yavaş yavaş ve güzel ilerliyor. Aslında hiçbir şey değişmedi, yine aynı biziz. Daha fazla görüşmek istesek de bu sıralar ikimiz de çok yoğunuz. Onun da bir lise öğrencisi olduğunu biliyorum, ikimiz de bu yüzden fazlasıyla yoğunuz. Okulda açacağımız sanat galerisi için çok uğraşıyorum. Öğretmen bana güveniyor, yeni bir tasarım üzerinde çalışıyorum."

Kalemi defterin arasına koyup yüzümü deftere gömdüm. Bu sıralar günlüğümü bile boşlamıştım, o kadar yoğundum...

"Biraz dinlenmeye ne dersin Marinette? Soğuk hava seni dinç tutabilir, dışarı çıkalım mı?" Tikki'nin tavsiyelerine mırıltılarla karşılık verdim. Her zamanki gibi uyumak istiyorum. Bu yoğunluğa alışmış olsam da uykusuzluk beni bitiriyordu.

Yüzümü defterden kaldırıp ellerimin arasına kahve kupamı aldım. "Bir kahve daha içersem dinç olurum." İç çekip ayağa kalktım. Sanat galerisi için üzerinde uğraştığım şapkayı bu gece bitirmem gerekti. Cloche şapka tarzına yakındı ve şehrin kahramanlarını temsil eden bir dizaynı vardı. İçimden gelerek tasarlamıştım, siyah olduğu için asil duruyordu. Pastel kumaşla siyah kumaşın üzerine diktiğim kırmızı benekler beni, yani Uğur Böceği'ni temsil ediyordu. Siyahın asaletine karışan fosfor yeşili kalın-ince çizgiler ise Kara Kedi'yi temsil ediyordu. Karmaşık gibi dursa da ayrı bir havası vardı. Şapkada tamamlamam gereken tek şey imzamdı. İmza işi biraz zor olduğu için vaktimi alacaktı.

Bugün günü yoğun geçen bir tek ben değildim. Annem ve babam tüm gün boyunca siparişlerle uğraşmışlardı. Akşam erkenden yattıkları için onları uyandırmadan mutfakta kendime zift gibi bir kahve yapıp yeniden odama çıkmıştım. Bu gece de devriyeye kadar uyumak yoktu, şapkayı bitirmek zorundaydım. Ay sonunda ise Nino'nun doğum günü vardı, ona da bir hediye hazırlayacağım için işlerimi azaltmaya çalışıyordum.

Kahvemi bitirene kadar balkonumda biraz oturabilirdim. Ayaklarımdaki peluş terliklerle birlikte kahvemi dökmeden balkonuma çıktığımda gecenin soğuğu suratıma vurmuştu. Oldukça uzayan kâküllerimi rüzgâr savururken odamın soğumaması için kapıyı örttüm. Şezlongta bağdaş kurarak oturduğumda kupa bardağını çiçek saksının yanına koydum. Kazağımın kollarını çekiştirerek ellerimi koruduğumda dudaklarımdaki kıvrımla kupayı yeniden avuçlarımın arasına aldım. Kara Kedi'nin Marinette'e verdiği kazağı giymiştim. Bedenimi sıcak tutuyordu ve kazağı sevmiştim. İşlemeleri abartmış olsa da güzeldi, bana onu hatırlatıyordu. Sanki yanımdaymış gibi hissettiriyordu. Kara Kedi'nin sıcaklığını bu kazakta hissediyordum.

Gecenin soğuk esintisinin altında kahvemle birlikte oturuyordum yalnızca. Gözlerim karanlığa kucak açmış gökyüzünde dolaştı, ayı görmediğim için kaşlarımı çattım. Gökyüzünde tek tük yıldızların dışında bir parıltı yoktu. Başımı çevirip iyice bakındım, ay bulutların ardına saklanmış olmalıydı.

Dolunay.

Dolunay bizim mührümüzdü, öyle demişti. Anlamlı ve etkileyeceği cümleler kurmuştu. Dudaklarından çıkan her bir sözcüğü nefesimi tutarak dinlemiştim. O gecenin ardından günler geçmişti, aklıma geldikçe gülümsüyordum. Buluştuğumuz zaman dudaklarımızdan kıvrım eksik olmuyordu. İki gün önceki akuma olayından sonra ayak üstü sorulan sorularda çok rahat davranmıştı. Kolunu omuzlarıma atmış, artist cevaplar vermişti. Onun kolunu omuzlarımdan atmıştım elbette. Yine her zamanki gibi buna bozulurken gitme zamanımız gelince yollarımızı ayırmak zorunda kalmıştık. Evet, biz artık birlikteydik fakat bunun medyaya yansımasına gerek yoktu. Medyaya yansıyan tek şey şehri kurtaran iki kahraman olmalıydı. İlişkimiz hakkındaki sorular benim için kayıtsızdı. Önemli olan bu değildi, Paris'in güvenliği söz konusuydu.

Lain: Geri Dönüş (Ⅱ. Kitap) | MiraculousWhere stories live. Discover now