6. Bölüm "İmkansız Değil Mucizevi"

371 31 32
                                    

Merhaba! Bu bölümü sakince ve tane tane okumanızı tavsiye ederim. Beyninizin hata vermemesi için bu gerekli :P

Güzel okumalar!

🐞🐾

Hayatım bir yardım çağrısına dönmüştü. Ben mutluluğumun içinde boğulacak kadar acı çekiyordum. Her an gerçekleşmesini istemediğim o görüler için damarlarımdaki kanı kurutuyordum. Bir boşlukta gibi hissediyordum ama o boşlukta içim o kadar çok dolmuştu ki...

Yaşamayı unutmuştum.

"Dönüş Marinette!" Tikki'nin ince sesini duydum. Gözlerim açılmadı, ciğerlerim acıyla içe gömüldüğünde dudaklarımın arasından suların sızmasına izin verdim. Tikki'nin sesini duyabiliyordum, bedenim dibe doğru çekilirken hiçbir şey yapamadım. Yeniden ve yeniden... Anılarım bana dehşeti yaşatmaya devam etti.

"Boğuluyor!" dediğini duydum belli belirsiz. Sonra bedenim yukarı doğru çekilmeye başladı. Dudaklarımı birbirine bastırmak istedim. Boğazımdan geçen suyu hissedebiliyordum. Dudaklarımda metalin soğukluğunu hissettim, nefes aldım. Oksijen ciğerlerime ulaşamayacak kadar güçsüzdü. Yüzüm suyun yüzeyine çıktığında bedenime sıkıca sarıldı. Nefes almak istediğimde tıkanıp kaldım.

"Marinette..." Yine aynı duygu damarlarımda dolaştı. Bedenimi yatırdı, ağzımı araladığında ona uyanık olduğumu söylemek istedim. Buradayım, sadece yaşamayı unuttum Kedi, diyebilseydim.

Canından bir parça dudaklarımın arasından girdiğinde göğüm yükseldi. Parmaklarıyla çenemi sabit tutarken nefes aldım. Öksürüklerimle birlikte yüzümü yan tarafa döndüğümde beni yan çevirdi. Yuttuğum suları boşaltırken elim onun elini buldu.

"Tanrıya şükürler olsun! Marinette, bana bunu yapma!" Ağladığını biliyordum. Başımı kaldırdığımda beni göğsüne çekti. Dudaklarımın arasından titrek bir nefes verirken yüzümü omzuyla boynu arasındaki çukura gömdüm.

"Ne kadar da dramatik... Pisi sevgilisini kurtarmak için burada." Alix'in nefretle dolmuş sözleriyle birlikte gözlerimi araladım. Kara Kedi beni kucağına alıp ayaklandı. Ona şu anda yardım edememek canımı sıksa da yüzümü onun boynundan ayırmadım. Ellerim boynuna sarıldığında koşmaya başladı, havalandığımızı hissettim. Çatıya çıkmıştı, Timebreaker yükseğe çıkamazdı. Koşmaya devam etti, beni bütün tehlikeden kaçırmak ister gibiydi.

"Tikki, ben-"

"Düşünme bile!" Bağırdığında yüzümü kaldırdım. Gözlerime ilk olarak Tikki düştüğünde Kara Kedi koşmayı bırakıp yere oturdu. Kollarını bana sarılıp sıkıca sarıldığında buruk bir tebessüm ettim. "Benekler." Tikki küpeme çekilirken yüzümü yeniden boynuna gömüp derin nefesler aldım.

"Yaşıyorum, henüz ölmedim." dediğimde sivri tırnaklarını çıplak kalan tenime bastırdı. Sertçe yutkunup kanatlarımı kıpırdattım. "Özür dilerim." diye fısıldadım.

"Bunu bana kaçıncı yapışın? Her seferinde seni kaybetme korkusuyla yaşamaktan yoruldum." dediğinde yüzümü avuçladı. Gözlerim yeşillerini bulduğunda iki yaşın maskesinin üzerinden intihar ettiğine şahit oldum. Ellerim hemen yüzüne yerleşti, yaşları baş parmaklarımla silerken her şeye rağmen gülümsedim.

Lain: Geri Dönüş (Ⅱ. Kitap) | MiraculousWhere stories live. Discover now