3. Bölüm "Öngörü Gelecek"

385 35 7
                                    

Multimedia: 🔥

Resim üzerinde oynama yaptığım için Bay Böceğimizin göz rengi değişti :) Onu yeşil olarak düşünün :D

🐞🐾

🐞 Marinette Dupain-Cheng'in Ağzından 🐞

Gücü, bütün vücuduma yayılan kabaran damarlarımda hissettim. Sanki kaburgalarım açılıyormuş gibi bir hissiyatla birlikte ciğerlerim sonuna kadar oksijenle doldu. Bir anda gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdim.

"Bu da neydi?" Şaşkınlıkla dudaklarımdan dökülen kelimelerimin ardından vücudumu Kedi'ye yasladım. Pekâlâ, artık kedi değildi ama ona ne demeliydim ki?

Böceğim?

Kesinlikle.

"Acı hissediyor musun Marinette?" diyen Usta Fu ile birlikte gözlerimi aralayıp beni saran kollara ellerimi koydum. Başımı iki yana sallayıp, "Güçlü hissediyorum." diye fısıldadım. Beni saran kollara baktım, kırmızı ve siyah kostüme bürünmüş Bay Böcek'e.

"Tanrım!" Hevesle onun kolları arasında döndüm. Gözlerim ilk olarak onun yeşil gözlerini buldu. Açık yeşil gözleri gülerek kısıldığında benim de dudaklarıma bir gülüş yerleşti. Maskesi benimkinden farklıydı, kenarlarında benekler vardı fakat maskenin sınırları siyah bir çizgi ile belirgin hâle gelmişti. Gözlerim yavaşça vücuduna indi, kanatlarının olmadığını fark ettiğimde kaşlarım hafiften çatıldı.

"Kanatların yok." diye fısıldadığımda beni ellerimden tutarak ayağa kaldırdı. Onu baştan aşağı süzdüm, şu an çok farklı hissediyordum. Benim mucizemi kullanıyordu ve bu kostümle çok... Çok ateşliydi! Benim mucizem hasar almadan önceki imajıma benziyordu. Teninde parlak işlemeli dövmeler yoktu. Bu beni fazla düşündüren bir konu olmuştu.

"Senin de kuyruğun yok leydim." dedi gülüşlerinin ardından. Alt dudağımı yalayıp kostümüme baktım. Mavi şeritlerle süslenmiş bir kostüme bürünmüştüm. Hemen elimi belime uzatıp sopamı aldım, Kedi'nin sopası gümüş renkteydi. Benimkisi ise daha çok koyu bir duman rengine benziyordu.

"Saçını çok sevdim." dediğinde bir elim saçıma gitti. Tanrım! Neredeyse boyum kadar örgülü bir saçım vardı!

"Kendinizi incelemeniz yerine artık görev başına düşseniz diyorum." Usta'nın sesiyle saçımla oynamayı bırakıp pencereye doğru yöneldim. "Gidelim Böceğim!" diye coşkuyla bağırdığımda kendimi pencereden aşağı attım. Havadayken elimdeki sopayı pati tuşlarına basarak uzattım. Ne kadar uzun süre basarsam sopa o kadar uzuyordu. Bir evin çatısına takla atarak ulaştığımda yüzümdeki sırıtışla ellerime baktım. Kara Leydi olmak eğlenceli olacaktı!

Pençe tırnaklarımı hemen arkamda kalan böceğe gösterip sivri dişlerimi dilimde gezdirerek poz verdim. Bu halime gülüp kafasını iki yana salladı. "Bana Böceğim dedine göre ben de sana Kediciğim mi demeliyim?"

"Bugünlük evet, pisi." Daha da sırıtıp, "Böcük." dediğimde bir kahkaha attım. Tanrım, bu çok eğlenceli olacaktı!

"Gerçekten, Plagg karakter paylaşma konusunda oldukça ısrarcı." dediğinde ona dil çıkardım. Sarı saçları Kara Kedi iken açık sarı renkteydi. Şimdi ise koyu bir hal almıştı ve güneşte parlıyordu. Saçları tel teldi, her hareket edişinde ortalama uzunlukta saçları alnına, şakaklarına çarpıyordu. Ellerini saçlarından geçirdiğinde dudağımın bir kenarı kıvrıldı. "Seni kedi kulakların olmadan gördüğüm için tuhaf hissediyordum." dediğimde bana yeşil gözleriyle muzip bir bakış attı.

Lain: Geri Dönüş (Ⅱ. Kitap) | MiraculousWhere stories live. Discover now