Savaş başlasın...

36.7K 941 202
                                    

Bölüm 22

Geri zekalı, salak! Küplerden bina dikecek kadar sinirliydim. Böyle bir durumda insan nasıl bırakılır. Aklıma tüküreyim ben, kafama vura vura kendi kendime bir karar vermiştim. Bende sana bunu ödetmezsem bana da Bahar demesinler! İşin kötü tarafı deli gibi de etkilenmiştim bu durumdan bunu yürürken bile anlayabilecek kadar etkilenmiştim hemde. Aylar olmuştu bir erkeğe dokunmayalı. Ne yapacağım ben bu halde şimdi? Direk banyoya gidip, peçete ile temizlendim kasıklarıma giren ağrı ve aklıma gelen o öpüşüyle ilgili durum çok daha vahimdi. Şeytan diyor ki, git vur kapısına, gir içeri tövbe tovbe!! Su rezilliğe bak. Bir bok yemedik birde üzerine abdest alacağız. Bari banyo boşa gitmeseydi. Aslında kendi kendime hallederdim de, şimdi tadını aldıktan sonra hiç hayali ile yetinemeyeceğim ama ben bunu onun yanına bırakmam...Yarın olsun bir bakarım çaresine.

Sabah erkenden kahvaltıya indim. Hepsi benden erken inip kahvaltıya başlamışlardı. "Günaydın" resmen gülüyordu pezevenk. Sen daha dur, yalvaracaksın bana, cehennemde yanmayı isteyeceksin..

"Günaydın"dedi Yuki gülerek,hep gülüyordu zaten.

"Günaydın. Öyle güzel uyuyordun ki hayatım uyandırmak istemedim. Baya bir rahatlamış gibiydin"

"Evet hayatım masaj yaptırmak çok iyi bir fikirdi. Çok rahatladım"Çatalı ağzına götüremeden yerine bırakmıştı.

"Masaj mı yaptırdın? Keşke bana da söyleseydin?" dedi Yuki

"Hanazava'nın aklına geldi. Birde adamın elleri cidden çok iyiydi. Yağlarla çok rahatladım"

"Adam mı?" Gol 1,seni mahvedeceğim , eşek tepmiş gibiydi aynı..

"Evet hayatım. Kızın son dakika da işi çıktı. Kızmadın değil mi?" beter ol hain Samuray

"Siz barıştınız galiba?"dedi Yuki mutlulukla

"Evet. O kadar çok özür diledi ki? Hele o önümde eğilmesi ,dayanamadım. Ne zaman gidiyoruz Japonya'ya hayatım."

"Yarın." amanda aman sinirlenirmiş..

"Bugün annemlere gidip valizlerimi hazırlayayım. Sen burada kalıyorsun değil mi Yuki?"

"Biraz daha kalmayı düşünüyorum. Japonya'ya yürüyerek geleceğim" Külahima anlat sen onu, ben biliyorum senin neden kaldığını.

"Annen ile baban çok sevinecekler. Artık şirkette de çalışmaya başlarsın değil mi? Beni yalnız bırakma" dedi Hanazava

"Bende çalışabilirim seninle ,neden bana izin yok?"

"Sen masaj yaptırmaya devam et." Of! felaket sinirlenmiş. Cidden yuttu saftırok.

Bakalım hangi ara patlayacak. Kıskançlığın senin zayıf yanın ıceberg, bende bunu gayet güzel kullanacağım. Arabaya binip annemlerin yanına gittik. Duyunca annem biraz sevindi birazda üzüldü. Sanırım aramızın bozulduğunu anlamış. Boşanacağım diye korkmuş. Gideceğimi söyleyince önce sevindi çatlak kadın, sonrada ne koyayım derdine düştü.

"Kızım, şimdi mi söylenir? Hediye filan alsaydık. Biraz yemek filan yapsaydım sana"

"Anne ciddi olamazsın değil mi? Buradan oraya yemek mi götüreceğim? Uçağa yemek almıyorlar"

"Olsun baklava filan açsaydım. Mantı yapsaydım. Ne bileyim böyle boş olmaz"

"Bak ne yapalım. Siz bunları koli yapın, içinden ne geçiyorsa koy, ver kargoya. Ödemeli bana yolla"

"Dünya para tutar." deyince gülme gelmişti ban "Ya sen parayı ne yapacaksın. Sana biraz para ayırdım. Biterse yine söylersin. Ablamların da ihtiyacı olursa bir şeye, sen bana söyle olur mu?"

KIRMIZI (SAMURAY)Where stories live. Discover now