Savaşma seviş yeni felsefem...

39.6K 904 128
                                    

Bölüm 23

"Oh! Canıma değsin öküz, neye uğradığını şaşırmıştı bu durum karşısında. Dizlerim titreyerek eve doğru yürüdüm. Ben ondan daha kötü haldeydim ama işte bok yiyen gururum, bunu çoktan hak etmişti. O değil de şimdi evde olacakları düşünemiyorum. Odada ne yapsam ki onunla bu halde? Kesin yine kavga edecek. Salona doğru yürürken amcası ve yengesi beni bekliyorlardı. Shit Bahar shit!! Ne anlatacaktım şimdi onlara? Akşamki köçeklik hallerim aileyi rezil etmişti. Aldıkları gelinin yapabildiği tek meziyet dans etmek hem de çengiler gibi. Ben ne yapayım? Bizimkiler bana piyano öğren dediler de ben mi öğrenmedim? Bizim genlerimiz oynak. Kapı sesine bile oynarız. Neyse, ne derlerse desinler ağzımı açmamalıydım Haklılar bir yerde. Of! Felaketti yüzleri.

"Bu akşam olanlar da neydi öyle?" dedi yengesi beni görür görmez

"İnanın benimde pek bir bilgim yok. Yani sizi mahcup ettim farkındayım ama inanın aklıma hiç bir şey gelmedi o an. Çalgı çalmaya da pek becerim yoktur ,tekrar özür dilerim."

"Olan oldu artık, ama yarın gazeteleri düşünemiyorum. Tek iyi yanı bağışın yüksek olması oldu. Umarım bu daha önemli olur insanlar için. Bahar'cım mümkünse yeni bir beceri edinmeye çalış olur mu? Mesela piyano çal" dedi yengesi. Oldu canım başka emrin var mı?

"Olur efendim daha düzgün beceriler edinirim"

"Ama bakanın karsının o hali gözümün önünden gitmiyor. Kadının içinden başka biri çıktı sanki." gülüyordu. Bakanın karısı kim bilmiyorum ama millet kendinden geçmişti. Yazık gıy gıy dans etmekten insanların ruhu çökmüş. "Bu arada Hanazava nerede?" Arkama dönmüştüm. Çoktan gelmiş olması gerekirdi. "Gelir şimdi. Ben yukarı çıkıyorum izninizle." Yukarı odama çıkıp eziyete devam edecektim. Soyunma odasına gidip hemen geceliklerden birini aldım ve üzerime geçirdim o gelmeden önce. Penye siyah gecelik giymiştim. Yatağın benim olan tarafına yatıp bekledim.. bekledim, ama gelen giden kimse yoktu. Bu saate kadar neden odaya çıkmamıştı ki? Başka bir odada mı kalıyor acaba? Biraz kalkıp odada dolandım. Daha sonra telefon ettim ama açan olamadı. Bende yatmaya karar verdim. Sabah uyanıp  telefonun saatine baktığımda  7 olduğunu gördüm..Birde mesajım vardı. Hanazava yazmış.

**Bir müddet şehirdeki evimde kalacağım. İkimizin de biraz uzak kalmaya ihtiyacı var. Pazartesi de İngiltere'ye gideceğim iş için, yani bir hafta kadar yokum. Aramızdaki bu şey ne ise ikimizi de mahvedecek ve benim buna dayanmam mümkün değil. Sonuçta benimde ihtiyaçlarım var. Kendine dikkat et..**

Malll! Telefonu yatağa fırlattığım gibi yorganın altına girmiştim yeniden. Lan senin ihtiyacın varda bizimki de taş kavuğu mu? Bizimde var. Biz başkasına gidiyor muyuz? Hem bu oyunu sen başlattın. Kudurtup kudurtup beni bırakan sendin. Adi pislik. Git kiminle istiyorsan onunla yat. Piç! uyuz, iş seyahatiymiş. Gidip milletle yatacak orada rahat rahat. Deli olmuştum. Resmen kuduruyordum sinirden. Kıskanıyor olamam şu an değil mi? Peki neden böyle içim içimi yiyor. Beyinsize bak kendi kendine karar alıyor. Deli oldum ya! Nasıl ben erkeğim der. Nasıl başkasına gider.Pislik, erkek milleti  işte. Üzerimi değiştirip kahvaltıya indim. Yenge ve amcanın yüzü çok iyiydi. Sanki dün geceki endişeleri gitmişti.

"Günaydın. Sabah sabah bu ne neşe böyle?"

"Gazeteleri okuyoruz da şaka gibi? Bak istersen.. "tableti bana uzatmıştı. Aramalarda benimle ilgili yazılar vardı.

*Türk usulu bağış, Milyon dolarlık dans,**ayrıca beni videoya çeken birileri videomu paylaşmıştı. Şaka gibi resmen. Genelde benden iyi bahsetmişlerdi. Çünkü bu güne kadar böyle bir bağış olmamış. Gerçi yaptığımdan pişmanda değildim. Yetimlere bir yardımım olacağını bilsem, yine dans ederdim. O kadar sevinmiştim ki, kahvaltımı neşe ile yapıyordum.

KIRMIZI (SAMURAY)Where stories live. Discover now